sadece bu dünyalar tatlısıcafeile tanışmama vesile olduğu için bile zomato'yu en sevdiğim uygulama olarak gösterebilirim! :) beyoğlu ve şişhane civarında hep gittiğimiz mekanlar dışında, arkadaşımla uzun boylu dedikodu yapabileceğimiz, sessiz sakin ama samimi bir yer arıyordum ki buradaki tavsiyeler bizi bir cumartesi günü velvet cafe'nin minicik kapısının önüne getirdi.
yeri tam olarak galata kulesi'nin giriş kapısının olduğu tarafa yürürken sağdaki o daracık sokağın içinde.güneşli günlerde çayınızı sigaranızı alıp kapı önünde de oturabilirsiniz ama beni asıl vuran kısmı iç tarafı oldu.hep hayalimdeki 'bir gün dedemin antikalarıyla ben de bircafeaçacağım' fikrini nihayet benden başka biri hayata geçirmiş, üstelik anneannesinden kalan hatıra eşyalarla.büyük yeşil koltuğu, duvardaki gelinliği, raflardaki kitapları, şansıma her gittiğimde çalan şahane edith piaf şarkılarını, helva ve kurabiye kokusunu, wc kısmına bile gösterdikleri inceliği ve özeni çok, çok sevdim.sahipleri de çok güleryüzlü insanlar ve içeceğiniz için hangi fincanda içeceğiniz kararını size bırakıyorlar, tam bir ev ortamı anlayacağınız.ben şimdiden kararımı verdim bile, bir dahaki gidişimde budapeşte'den gelen antika fincanda kahvemi içeceğim :)