velvet cafe

galata nin tarihi atmosferinde çok şirin butik bir cafe. tek problemi çok küçük ve yer bulmakta problem yaşayabilirsiniz. türk kahvesi içerken özel seri fincanlari masaya getirip tanıtıyorlar sonrasında beğendiğiniz fincanda servis ediyorlar.

hayatımda bu kadar lezzetli bir un helvası daha yemedim...lezzetli bir kahve....çok sıcak bir ortam...tekrar mutlaka gideceğim bir yer...ellerinize sağlık

hersey o kadar lezzetliydiki kendimizi kaybettik fotograf cekmeyi unuttuk.? ellerinize saglik. dedigim gibi marmelat ve recel kesinlikle satmalisiniz.

zomatodaki yorumlara bakarak sabah kahvaltısı için gidipte 45 dakika bekleyip kahvaltı yapamadan çıktığımız mekân.
girişte 15 dakika sürer efendim diye karşılandık eyvallah dedik 15 dakika sonra menü geldi tamam dememiz için 15 dakika daha beklemek zorunda kaldık neyse tamam bu olsun dedikten sonra 15 dakika daha bekledikten sonra ne oldu bu kahvaltı gekmiyecekse biz kalkalım dedik ve peki efendim siz bilirsiniz diye cevap aldık. yani sanki kalkmamizdan da memnun oldular. çıkışta hemen yakınında isim vermek istemiyorum bir mekânda keyifle kahvaltımızı yaptık...

galata kulesi'nin arkasındaki bir ara sokakta bulunan küçük ve şirin çok hoş bir mekan. sahipleri gayet güler yüzlü ve kibar insanlar.

masaya oturunca etraftan gözünüzü alamıyorsunuz, 70'li yıllardan kalma eşyalar ortama güzel bir hava katıyor. kütüphanesinden kitaplar alıp okuyabilir, ziyaretçi defterine bir şeyler karalayabilirsiniz. kahve için fincan seçimi size bırakılıyor; osmanlı, alman, fransız gibi çeşitli yerlerden fincanlar mevcut.

tuvaletine giderseniz panodaki post-it'leri okuyabilir, siz de bir şeyler yazabilirsiniz :)

çok uzun zamandır böyle güzel ve tatlı bir mekana gitmemiştim kesinlikle önerebilicegim bir yer. çalışan arkadaş çok ilgili güler yüzlüydü, türk kahvesi içtim normal bi türk kahvesiydi çok iyiydi diyemem ancak un helvasını begendim, ambiyans çok güzel 5 puanı bence hakediyor.

çok güzel bir işletme. sunumlar hos. kahveler ve yan ürünler çok lezzetli. memnun kaldık. tavsiye ediyoruz.

kahveler lezzetli. özellikle fincan seçimi müşteriye bırakılan türk kahvesi sunumları çok hoşumuza gitti. bizimle ilgilenen arkadaşımızın davranışları ayrıca güzeldi. teşekkür ederiz.

şirin mi şirin, sunumların masal gibi olduğu bir cafe. kahve fincanlarının opsiyonel sunulması çok hoş. ancak helva konusunda alttaki yoruma katılıyorum, tamam lezzetli ama bir yerden sonra iç bayıyor. belki de beklentiyi yüksek tuttuğum içindi. genel olarak memnun ayrıldığım,  ambiyans ve konum olarak iyi bir cafe.

vintage tarzı dekorasyonuyla gerçekten estetik ve güleryüzlü servis elemanlarıyla insanı evde hissettiren bir kafe. öğleden önce arkadaşımla çay içmek için uğramıştık, yirminci yüzyıl ürünü fincanları ve baktığınız her yerdeki dekoratif ürünlerle insanı etkisi altına alıyor. kahvelerini denemedik ama siyah çay ve earl grey aldık. gerçekten çok yumuşak çayları var, yanlarında bir şey yemezseniz çok hafif kalıyor. ortalamaya uygun fiyatlarıyla bundan sonra galata'daki uğrak yerlerimden biri olacak.

uzun zamandır kahvaltı için farklı bir mekan arıyordum ve üşenmedim, çekmeköy'den galata'ya, velvet cafe'ye gittim. i̇yi ki de gitmişim; çünkü mekanın ambiyansı, kahvaltının sunumu ve lezzeti çok çok güzeldi. o kadar doyduk ki hatta, meşhur kaymaklı un helvasını yiyip kahvesini içme fırsatımız olamadı, en yakın zamanda bu sefer kahve-helva keyfi için kapılarını çalacağız.

mekanistten arastirip uzun zamandir gitmek istedigim yerdi.mekan birkaç masadan ibaret ve oldukça samimi.türk kahvesi ve un helvasi harika.kafeteryaya degil de misafirlige gitmisçesine sicak ve ilgili ortam ve güleryüzlü çalisanlar.tavsiye edecegim ve galataya yolum düstükçe ugrayacagim bir yer

çok sevimli, sıcak havası olan en sevdiğim kafa (ve müzik tabi ki, mekanın müzikleri bi harika!) dinleme mekanlarından biri. çalışanlar çok kibar ve güleryüzlüler. gerçekten buraya gelip de kapıdan somurtarak çıkmanız mümkün değil, öyle bi enerji.
kahveler sizin seçtiğiniz antika fincanlarla servis ediliyor ve nereden alınmış olduklarını, tarihlerini anlatıyorlar mesela benim favorilerimden biri almanya'dan alınmış ☕️ ayrıca buranın un helvası meşhurmuş ama ben onu henüz tadamadım fakat kurabiyelerini öneririm. (elmalı özellikle)??
tek eksisi mekanın küçük olmasından kaynaklanan yer sorunu, birkaç kere gidip de oturamadan döndüğümüz oldu maalesef.

galata'nin cevresindeki gurultuden uzak, ufacik ama cok guzel lezzetleri olan bir mekan. zaten diger yorumlarda da mutlaka gorursunuz, un helvasi tek kelimeyle harika. kahvesi cok farkli degildi, kahveyi ictigim fincani bircok farkli fincan arasindan kendim sectim. cok nostaljik ve guzel muzikler calan, hos bir mekan. *balat'ta ikinci bir sube acacaklarinin haberini aldim gecen, iste super haber

yüksel bey, çocukluğundan beri evde yediği muhteşem lezzetleri başkalarıyla paylaşmk için annesine zorla işi bıraktırtmış:)

kuruluş aşamasında kafeye ilk önce anneannesinden kalma koltuğu getirmiş.(duvarda asılı olan gelinlik de anneannenin :) eski eşyaların verdiği o farklı ruhu sevdiğini gören kimi yakınları, çeyiz sandıklarındaki eşyaları hediye etmişler.

bir gün türk kahvesini evdeki vitrinden getirdiği fincanda içmeyi denediklerinde, sunum için neden olmasın ki diyorlar ve yüksel bey için yeni bir macera başlıyor. her gittiği şehirde antika pazarlarını bulup kendi koleksiyonunu oluşturuyor.

bayılarak yediğimiz tereyağlı un helvasını da başlarda annesi cenaze törenlerini anımsatır diye pek istememiş. bazen yaparım isteyen olursa sunarsın deyip oğlunu da kırmamış. bu durumu kafasına koyan yüksel bey menülerin üstüne annesinden gizli *un helvamızı denediniz mi?* notunu yapıştırmış ve aldığı dönüşlerle annesinin bu müthiş tatlısını menüye transfer etmiş . (yine dediğini yaptırmış ;)

neden velvet/kadife derseniz ki bence hikayenin en güzel yeri. i̇sim zaten yüksel bey’in önceden aklındaymış. fikrini ailesiyle paylaştığında, zamanında anneannesinin annesinin yüzündeki güzellikten ötürü kadifem diye seslenildiğini anlatmışlar.
gelen konukları müşteri gibi değil de evlerine gelen misafir gibi ağırlıyorlar. başarılarının esas kaynağı da bu bence.
atmosferden etkilenip hikayenizi dinlemek isterim dediğimde kırmayıp vakit ayırdıkları için çok teşekkür ederim.