lise yillarimdan beri sirkeci, çemberlitas, sultanahmet üçgeninin en önemli noktalarindan biri. hatta rahmetli babamin müsterisi idiler, taa o zamandan tedarik konusundaki titizliklerine sahit olurdum. piyasadan her seyin en kalitelisini seçip alirlardi. tarihi oluslarinda kuruluslarinin eskiligi kadar kalite standartlarindaki titizlikleride önemli bence. buraya köfte yemek için gidilir. dolayisi ile sultanahmet civarina giderken yaninizda nakit para bulunsun (evet, kredi karti geçmiyor). ancaaaak, hatirladigim kadari ile kalite standartlarindaki bu titizlik geregi köftelerin pisme kivami hemen hemen hep ayni olurdu (orta kivam). köftenin iç islakligi hep agizda hissedilir ve kiyma hep ayni esneklikte agzinizda dagilirdi. son gidisimde köfteler biraz suyu çekilmis ve daha fazla pismis gibi geldi. hemen garson ve kasadaki arkadasa durumu ilettim. bana; hakli oldugumu, esasinda öyle olmasi gerektigini ancak son dönemlerde az pismislik sikayetleri aldiklarini ve bunun üzerine daha fazla pisirdiklerini belirttiler. ve bir sonraki ziyaretimde kendilerine eskisi gibi orta pismis istedigimi belirtmemi rica ettiler. kendi adima, bir sonraki sefer eskisi gibi köfte yiyebilecegime sevindim, ama kredi kartinda diretip tarihiligini muhafaza eden bir yerin pisirme kivami konusunda taviz vermesine biraz üzüldüm. hayirlisi bakalim