pierre loti kahvehanesi

tost,gözleme lezzetsiz. hizmet vasat.manzarabir kere görülmeye değer. sonra bir daha gitmeye gerek olmayan bir cafe. fiyatlar standart.
1 peynirli gözleme
1 tost
2 çay
2 ayran
31 ₺

eyup'u gezmeye geldigimizde dinlenmek icin ugradigimiz yer. teleferikten cikinca hemen onune dustuk. manzarasi ic acici, huzur verici bir yerde bulunuyor. limonata, karisik tost, cay ve kahve soyledik 4er kisilik. hepsinin tadi yerinde ve lezzetliydi. calisanlar da o kalabaliga ragmen gayet ilgili ve guleryuzlulerdi. fiyatlari biraz pahali ama buraya gelmeye engel degil elbette :) buraya ugrayip sumanzarakarsisinda bir seyler icmeden eyup'ten ayrilmayin derim.

lutfen birisi bana anlatabilir mi? insan evlendigi gece yada nisanlandigi gece neden pierre lotiye gider??? anlamiyorum, anlayamiyorum. hele o hediye paketi gibi elbiselere hiç anlam veremiyorum! neyse o ayri bir konu. park yeri sorunlu, kucuk cadde felc oluyor. parka girmek ve parkten cikmak sabir gerektiriyor. en iyi saatler sabah, kimsecikler yokken. istanbul ve sen basbasa. cok cok keyifli. bir tost ve cay arkasindan guzel bir turk kahvesi ilemanzarakeyfi. nefes kesi ci. aksamlari ayri guzel ama cok kalabalik, yer bulmak cok zor ve maalesef hediye paketine donusmus gelinler, damatlar. neyse belki ilerde onlar icin ayri bir bolum yaparlar da biz de istanbulu hakkiyla seyredebiliriz.

ne zaman gitsem kötü yemekler ve kötü servisle karşılayan mekan, bölge. gözleme istersin en az 40 dakikada gelir mesela. sadecemanzaraizlenip çay içilebilir kanımca (tabii yer bulursanız)

sadece manzara... mest edici... geri kalan her sey bu avantaja siginmis. sigara içilebilir alan yok, tabi yagmurdan islanmis masa ve sandalyelerde; hiç bir isitma ya da muhafaza olmadan oturmak isterseniz var.. restaurant fiyatlari yüksek. yazin ve baharda çay vemanzarakeyfi için gidilir.

ne güzeldir pier loti'de çay! - yaz gelince bir baskadir pier loti. oraya yolculuk teleferikle baslar, manzaranin tadini çikartirsiniz bir taraftan, diger taraftan da mezarligi görüp ölümü düsünürsünüz, ne tezatlik! iste istanbul kendine has bu tezatliklariyla güzeldir zaten. teleferikten iner inmez birkaç fotograf çekinilir. o mükemmelmanzarasahiplenilir, omzuna kolunu atip haliç'in, fotograf çekinirsiniz onunla. altin boynuz günesin isiklariyla parliyorsa bir de, kayiklar da dagilmissa birer ikiser haliç'in üstüne, degmeyin keyfime! sira geldi kirmizi beyaz kareli masa örtüsüyle, çay bahçesine. ne içilir, iste buna bir çay içilir. :) tercih sizin türk kahvesi de deneyebilirsiniz. ama zaten 3 yudumda biter orada çay, tazelerler hemencik. bir de burada kiyasiya masa kapmaca mücadelesi vardir. en güzel manzarali ama dolu masa kollanir, bir an evvel kalkmalari için dua edilir, hesabi ödeyip çantalarini kollarina takarken insanlar, sen de pilini pirtini toplayip, atik davranip yerlesirsin en manzarali masaya. burada bu is ayip degildir, bir ritüel gibi olmustur artik, utanmayiniz. :) sira gelsin seyr'e, ister keyifli bir sohbete kapilir gidersiniz, isterseniz de ufka dalarsiniz, seçim sizin..

muhtesem - pierre loti sabahlari ayri, öglenleri ayri, aksamlari ise apayri bir güzeldir.manzaramuhtesem bir güzellik arz ediyor, al sevgiliyi simitleri kap bir de sicak çay oldu mu, offff ben özlemeye basladim. :)