parle

servisten de yemek lezzetinden de memnun kaldığım yıllarca kendini bozmayan bi mekan belki yemek çeşitliliği daha fazla olursaiyiolur. yıllardır menü neredeyse aynı başka da bi eleştirim yok

öğlen yemeği, iş buluşması için ideal bu restoran adından fransız mutfağı bekliyorsunuz ancak menü pek o yönde değil. servis açarken getirdikleri zeytinyağına oturtulmuş salçalı sos ve ekmekler de zaten bu fikri destekliyor. tereyağı ve artizan ekmekler çok zor değil ama işletmenin tercihi. ispanaklı acı kalamar salatası, yeşil mercimek yahnisi ile minik kalamarlı mumlanmış balık yumurtalı risotto aldık. kalamarlar bildiğiniz pul bibere bulanarak pişmişti. mercimekler lezzetliydi ancak yeşil değil kahverengiydi ve yahnide bekleyeceğiniz şekilde değil daha çok salatanın üstüne serpilmiş kıvamdaydı. risotto hafifti. yediklerimizden memnun kaldık ancak dediğim gibi beklenti ve menüde yazılandan biraz farklı. cheesecake ve üstündeki karadut sorbenin tadı damağımızda kaldı. birer kadeh rose şarap aldık kokteyl menüsü fiyatları ana menü fiyatlarına kıyasla daha makuldü.

kahvaltı fırsatım olmadı ancak kruvasanlarıniyiolduğunu söylüyorlar belki bir kahvaltılı toplantıya kısmet. sürekli gidilecek bir yer değil ama nezih ve lezzetli yemeklerinden dolayı bu çevredeyken deneyebilirsiniz.

zorlu center’in tam kalbi sayılabilecek konumu ve lüks mağazalarla iç içe olma özelliğinin de avantajını kullanan parle resturant kurucusu özkanca ailesi'nin sahibi olduğu diğer restoranlar i̇stinye park borsa ve masa gibi özenle seçilmiş yemek ve içki menüsü ile tüm dikkatleri üzerinde topluyor. fransız cafe’lerini andıran tarzı ve atmosferiyle i̇stanbullular için yepyeni bir buluşma noktası olduğunu söylemem yanlış olmayacaktır. ahşap ve mermer ağırlıklı hoş dekorasyonu londra’nın ünlü tasarım firması conran & partners tarafından yapılan parle'nin, oldukça sofistike olan güney fransa ve akdeniz mutfağı ağırlıklı menüsüyle zorlu center'ın iddialı mekanları arasındaki yerini kısa zamanda aldığını bilmenizi istiyorum.

geniş terası ile özellikle sıcak yaz günleri içiniyibir alternatif olduğunu düşündüğüm parle'nin, özenle oluşturulmuş menüsünün yanı sıra zengin şarap kavı ile de dikkatimi çektiğini belirtmeden geçemeyeceğim. havaların ısınmasıyla birlikte püfür püfür esmeye başlayan parle’nin terasındaki bembeyaz örtüler serilmiş masamıza geçtik. i̇lk önce masamıza tahıllı ve domatesli ekmek ile birlikte gelen zeytinyağının tadına baktık.

başlangıçlar arasından tercihimizi ahtapot carpaccio'dan yana kullandık. pişman olmadığımı ancak bir sonraki ziyaretimde farklı bir lezzet denemeyi tercih edeceğimi söyleyebilirim.

ana yemek olarak ise tercihimizi cafe de paris soslu bonfile ve bakır tavada sunulan bol malzemeli deniz mahsullü spaghettiden yana kullandık. bu ikili arasında spagetti hem lezzeti hem de sunumu ile benim kalbini fethetti.

cafe de paris’yi bol soslu sevdiğim için sosunu biraz yetersiz bulduğumu ifade etmek istiyorum. ancak etlerin pişirilme kıvamı tam istediğim gibi olmuştu.

sıra tatlıya geldiğinde ise şefin tavsiyesi ile vanilyalı dondurmayla servis edilen kestaneli montblanc ve karadut dondurma ile servis edilen cheesecake siparişi verdik.

her ikisini de oldukça başarılı ve porsiyonlarını da doyurucu bulduğumu bilmenizi istiyorum.

havalar biraz sıcak olduğu için parle'nin methini çok duyduğum kuşkonmaz çorbası ile dana yanağını bu ziyaretimde deneyemedim ama bir daha ki gelişimde mutlaka deneyip, yorumlarımı sizlerle paylaşacağım. fiyatları sunduğu hizmet ve kalitesi ile orantılı olan parle'de alkolsüz bir yemeğin kişi başı ortalama fiyatının yediğiniz ana yemeğe bağlı olarak 100-150.-tl arasında değişeceğini söyleyebilirim.

adres: zorlu center avm meydan katı zincirlikuyu - i̇stanbul

tel: 0212 353 63 43

arkadaşımla beraber olumlu yorumlar duyduğumuz bir restoran olan parle yi denemek istedik. ben bonfile söyledim arkadaşım ise enginar salatası söyledi. i̇kimizde çok memnun kaldık. bonfile tam istediğim gibi orta pişmişti altındaki ıspanak da diri ve güzeldi ama biraz fazla zeytinyağlıydı. yanındaki kızarmış mozarellayı pek beğenmedim. başta gelen ekmeklerini çok beğendik. servis hızlıydı garsonlar ilgiliydi. fiyat biraz pahalı ama kaliteiyi

parle'de deniz mahsullu spagetti bol ve taze deniz urunleriyle donatilmis harika bir makarna. ev yapimi spagettiler deniz urunlerinden daha once bitiyor. bakir tavada yapilan sunum yemegin sonuna kadar sicak kalmasini sagliyor. turkiye'de yedigim eniyifrutti di mare?

buraya fine dining diyen hayatinda fine dining gormemis uzgunum, turkiye'de standart bir avm lokantasindan oteye gecememis, fiyatlar astronomik, corbalar 21tl, deniz mahsullu makarna 60kusur tl, izgara deniz levregi ki bu levreklerin ciftlik levregi oldugunu bes yasinca cocuklar bile ogrendi yine 70 kusur tl,  artik ulkemizde de gayet basarili ornekleri yapilan ve tanesi 8-10 tlye satilan burrata peyniri (ki altina korpe enginar hic olmamis resmen cig) 40tl, pek cok yerde burrata yedim ancak en kotu sunum ve eslik buradaydi uzgunum. ana yemek olarak menude "dovulmemis" bonfile olarak gecen yemegi (70tl civari) istedim, normalde yemedigim ve menude yazmadigi halde uzerinde ince kiyim maydanozla geldi, "hem dovulmemis hem de iciniiyipisirebilecekmisiniz bakalim" demistim ancak welldone istememe ragmen ici pismemisti (bir turkiye klasigi) bir adet de elmali tartin tadina baktim ki bence olmasi gerekenden cok cok daha tatliydi, su elmali tatlilari eksi yesil elmayla yapmayi ogrenemediler gitti, ambiyansa birsey diyemem goya fransiz esintili bir lokanta yapmak istemisler ancak bana bir fransa hissiyati vermedi, menuye uydurma bir cafe de paris koymakla bu is bence olmuyor, lokanta icinde borsa grubunun da bulundugu dream ortakligindaki restoran grubuna aitmis (grup grup grup) borsa denince benim aklima ilk beyoglundaki self servis kotu lokanta aklima geliyor, sonrasinda fiyat ve konseptiyle alakasiz bogazici borsa geliyor (bu ayni isimle birbiriyle alakasiz iki lokanta isini konyali da yapmisti, sirkecide self servis esnaf lokantasiydilar ama kanyonda 5-6 sene once kahve yaninda icilen 5 tane acibadem likorune yazilan 125 lirayi da hic unutmadim) neyse borsacilar keske baska konseptlere dalmasalardi diyebilirim, bogazici borsa zaten kendi alaninda her ne kadar cok pahali da olsaiyibir restorandir. ne diyorduk? bence zorlu gibi komple gereksiz bir avm'de gereksiz bir lokanta hepsi bu.

başlangıç olarak burrata güzel.ana yemek olarak cafe de paris güzel tek eksik sosu az koymaları.tatlı olarak mont blanc muhteşem.servisiyi

musteri kitlesini cok benimsemesem de calisanlarin tavri ve ilgisi cok iyi. yemekler ve sunum da cok cokiyisadece muadillerinin bi tik uzerinde fiyatlari var. onun haricinde guzel bir mekan

kaliteli hizmet,iyimuzik, zengin menu ve harika lokasyonuyla parle zorlu'nun ve i̇stanbul'un eniyirestoranlarindan biri olmus. i̇s toplantilarinizi, keyif kacamaklarinizi, ozel yemeklerinizi rahatlikla buraya alabilirsiniz.

mekan cok ferah ve menusu de cok basit yemeginizi rahatca seciyorsunuz.. izgara bonfileyi istedigim kivamda getirdiler..ev yapimi makarna da denedim gayetiyigeldi bir de patates kizartmalari var bayildim.. tatli olarak kabak tatlisi ve cheese cake onerilir.. basarili bir fransiz.fiyatlar da zorlu mekanina gore makul.

zorlu center meydan katinda yer aliyor.

ic ve dis mekanda oldukca cok masa var. dis mekaniyiisitiliyor.

calisanlar cok duzgun ve kibar insanlar. servis cok hizli. yemekler cok guzel. fiyatlar fahis degil, zorlu ortalamasinda. ozellikle tatlilarin hepsine bayiliyorum.

aksam is cikislarinda genelde sarap-peynir icin cok sevdigim bir yer. peynir tabaklarini begeniyorum. sunum ve cesit olarak tatmin edici. zaten yemeklerin geneli güzel. risotto tam kıvamında mesela o da önemli.

yemeğiniz bittiğinde şarapla birlikte atıştırmanız için antep fıstık içi ve badem ikram etmeleri de hoş bir davranış bence. beğeniyoruz seviyoruz.

ne diyoruz şimdi: mutluluk içimde çünkü onu parlé'de yedim;)

kaz ciğeri gayet başarılı, bal kabağı sunumuiyilakin iç güzelliğe önem veriyoruz, kıtır oluşu güzel ama lezzet vasat. türk kahvesi sunumu ve tadı başarısız buldum. i̇ç mekan ambiyansı iyi.

mekan olarak güzel fakat fiyatlar gereksiz pahalı. üç kişi risotto, hamburger ve café de paris et yedik, sadece risotto güzeldi. onun da porsiyonu çok küçüktü. hamburger aşırı kuruydu, çok özensizce hazırlanmıştı. et ise özellikleiyipişmiş ve sosu yanında olarak söylememize rağmen az pişmiş ve sosla kaplı bir şekilde geldi. ekmekler ise bayattı. belki de bugün şansıma böyleydi fakatiyibir deneyim yaşamadım.

atmosferi nezih servisi duzgun bir isletme. ozellikle baslangiclari lezzetli. ana yemeklerde de bir cok opsiyon mevcut. ahtopotuiyipisiriyorlar. porcinili risottosu benim icin bile agir.

ortam,sunum güzel.
yemekler çeşit güzel, lezzet az.
ahtapot ızgara da tek tat, tuz tadı.
bıldırcın ızgara biraz az pişmişdi.
tatlı olarak sorbe ve çeşitleri dışında sizi bu kadar hesaba karşılık bir şok beklemiyor.
sonuç; sadece dekorum güzel diyeiyilokanta olmuyor