istanbul doors grup yeme-icme sektorunun lider firmalarindan bir tanesi. dogus grubunun da doors grubunun yuzde 74 hissesini almasi ile istanbul ust duzey restaurantlari daha da ticari bir hale geldi.
bunyesine bir cok restaurant barindirdiklari icin hangisine giderseniz gidin belirli bir kalite hizmet almaniz mumkun.
aslinda iste tam da bu noktada standartin disina cikabilen grup restaurantlari on plana cikiyor ve daha kalici oluyorlar.
parle de bu grubun icinde yer aliyor. fransizca da 'muhabbet, sohbet' anlamina geliyor parle.
dizayn olarak fransiz cafeleri ornek alinmis.
bu zincir restaurantlarinin arasinda beni farkliligi ile sasirtan cok olmamisti. evet hersey belirli bir kalitede ve standart ama o kadar.
parle icin bunu soyleyemeyecegim.
acikcasi uzun bir gecenin ardindan keyifli ayrildigim bir zaman diliminin bas aktoru parle ve lezzetleri oldu.
truflu kuskonmaz corbasi, kuskonmazlarin ufak olarak dilimlenmesi ve tabaga konulmasi, ayri bir yerde hazirlanan kuskonmaz suyunun ise kucuk bir yagdanliga konularak uzerine eklenmesi ile servis ediliyor. servis ve goruntu etkileyici ama ben kisisel olarak krema ile yogunlastirilmasini tercih ederdim, bu tercihimi de asci ile paylastim(agri kokenli bir sef mutfakta) ama kendisi kremasiz olarak daha cok talep gordugunu soyledi ve bu yuzden bu sekilde servis edildigini acikladi. ben gittigim zaman bir kez daha icmem ama size onerim sadece sunumu icin bile istemeye deger.
servis edilen peynir tabagini da begenmedim. ithal peynirlerden olusan tabak, hem peynirlerin kucuklugu hem de dogru kombinasyonun yakalanamamasi noktasinda biraz zayif kaliyor, peynir tabagina ek olarak soyledigim parmesan ise kaliteliydi.
burata bulmak zor her restaurantta, kalitelisini ve farkli yorumlarla zenginlestirilmis olanini bulmak ise daha zor.
galiba zorlu center da eataly nin parleye ya da cantinery e yakin olmasi guzel burata yememizin altindaki sebep olabilir.
burata kereviz sapi, korpe enginar ve sarimsak uzerine yerlestirilmisti. hepsinin kombinasyonun ve dengeli tatlarinin ise ortaya guzel bir lezzet patlamasi cikardigini soyleyebilirim, mutlaka denemenizi oneririm.
yaprak ciger, pancar sosu, taze badem ve roka esliginde servis ediliyor. lezzet olarak ortalama ama yine de standartin ustunde.
aslinda hedef farkli lezzet kombinasyonlari ile mono tatlari zenginlestirmek olmali. dogruyu bulana kadar da vazgecilmemeli. burata, enginar nasil bir dogru kombinasyonsa ve birbirlerini tamamliyorlarsa, roka ve cigerinde o kadar birbirini tamamlamadigini dusunuyorum. roka yogun, ciger de yogun bir lezzet, ikisi birlikte damagi yoruyor, sef bu noktada taze badem ve pancar sosu kullanmis ama tam dengeyi yakaladigini soylemek zor.
neredeyse tum tapaslari denedik. ordek kroket gercekten basarili, kroket yapmak kolay gozukse de maarifet isteyen bir baslangic. yogun bir sekilde kroketin icine yerlestirilen malzemenin patlamamasi gerekiyor agizda, kolay degil hele hele ordek gibi kolay olmayan bir malzeme ile bunu yapmak hic kolay degil. ama parle bunu cozmus, ozellikle shraz ile birbirini tamamlayan bir tapas.
ozellikle mantar inanilmaz guzel bir sekilde servis ediliyor, iyi mantar yemek ile iyi bir bonfile yemenin verdigi hazzin benzer oldugunu dusunurum, bu noktada menude yer alan (tapaslar) mantar cok keyifli.
korpe enginar salatasi mutlaka soslar ile zenginlestirilmeli, digerlerinin yaninda oldukca zayif kaliyor.
parle sarap menusu olarak digerleri ile kiyaslandiginda genis olmakla beraber fiyat dengesinin ayni derinlikte olmadigini soyleyebilirim.
bir adet signium ve bir adet centum gece icin ideal olmakla beraber, maalesef ulkemizde guzel yemegin yaninda iyi sarap icmek oldukca pahali.
parle nin menusunde ise sarap fiyatlamalarinin ise yalnis yapildigini dusunuyorum, signium un fiyatinin selection dan ucuz olmasi enteresan, bu bile ulkemizde sarap fiyatlamasinin gercekten en iyi restaurantlarda bile, bilinerek yapilmadiginin gostergesi.
yine bira kivaminda sogutulan kirmizi saraplardan ne zaman vazgececegiz bilmiyorum ama herhalde sarap kulturunun parle dahil yayginlasmasi gerekmekte.
tatli menusunda hurma ile yapilan, karamel sosla zenginlestirilen kek cok lezizdi.
turkiye de tatlinin yaninda kahve ya da cay tercih edildigi icin kendine bir turlu yer bulamayan porto sarabi, parle de olmakla beraber nasil servis edilecegi maalesef bilinmiyor. guzel bir yemekten sonra tatli yaninda porto, final icin ideal ikili.
alisveris merkezinin icindeki rstaurantlar sizi yaninizdan cok fazla gecen insan olmasi noktasinda yemege odaklanmaktan uzaklastirsa da parle, diger tum artilari ile bu acigi kapatiyor.
servis elemanlari ve servis sefleri geri bildirime acik ve oldukca nazikler.
tekrar gidermiyim? evet