‘kruvasan yemek bir deneyim’ der fransızlar. gerçekten de öyle ve bu bizim iyi örneklerini belki bulamayacağımız için yaşayamayacağımız sadece yaşamaya çalışırmış gibi yapacağımız bir deneyim belki de.
i̇lk kruvasan dünya da nerede yapıldı bilinmez ama(rivayete göre osmanlıların viyana kuşatması sırasında yapıldı ve avusturyalıların bu zaferi unutmamak için hilal şeklinde yaptırdığı söylenir) bu işin ustası şu an da fransızlar. i̇yi bir kruvasanı bence iyi yapan iki-üç temel özellik var.
i̇lki kullanılan tereyağının kalitesi. paris’te stohrer bakery’de yediğim kruvasan o kadar lezizdi ki, hemen gidip sordum tereyağı nereden geliyor diye, normandiya’dan gelen tereyağı kullanıldığını söylemişlerdi. sonuç olarak türkiye’de yapılan kruvasanları yedikten sonra bütün gün midenize bir yumruk yemiş gibi dolaşmanızım sebebi kullanılan tereyağının kalitesi ve oranı. tereyağı kruvasanın petek petek olarak kalmasını sağlayan, hamuru tutan en önemli unsur. miktar çok kritik, 1000 mg da 250-300 gram tereyağı kullanıyor fransızlar genellikle.
i̇kinci unsur su mu süt mü kullanılıyor. ya da yarı su yarı süt mü? ben süt ya da yarı süt kullanımını daha çok beğeniyorum.
ve son olarak iyi bir kruvasanı kestiğiniz zaman, içinin petekli güzel bir kesite sahip olması, hamurlaşmaması çok kritik.
bu gözle baktığımızda kruvasan’ın kruvasanları i̇stanbul’da yediğim en iyi kruvasanlar diyebilirim. fransa ile kıyaslama yapmak yalnış olur ama bence türkiye şartlarına göre başarılılar. i̇kiye bölerken dipte kalın sayılabilecek bir toplanma yapıyor ama bu genel bütünlüğü bozmuyor. kullanılan tereyağı kaliteli ve oranı türkiye’de ki neredeyse tüm örnekleri gibi sizi rahatsız etmiyor.
ben kruvasanı tereyağı ile yemiyorum, zaten içeriğinde bol miktar var. kruvasan’da ev yapımı reçellerle de servis ediyorlar.
kruvasan’da sadece kruvasan yok tabi, kahvaltılıklardan benim yediklerim oldukça güzeldi. gözüm diğer pastalarda kalmadı değil ama onları artık diğer ziyaretime saklıyorum.
mekan olarak oldukça küçük, soğuk havalarda dışarı da çok oturulabileceğini düşünmüyorum. i̇çerisi ise gerçekten sıkış tıkış olabilecek küçüklükte.
kahveleri için aynı kalitede olduğunu söylemek isterdim ama içtiğim flatwhite maalesef içerik olarak oldukça dengesizdi.
sonuç olarak, güne keyifli bir başlangıç için filtre kahve artı kruvasan noktasında doğru adres. kitabımı yanda dergimi alayım derseniz, çok da maalesef müsait değil.
tekrar gider miyim, evet