brekkie croissant & cookie

merhaba, 2. ve artik son gidisimizdi. en azindan benim acimdan. gayet lezzetli, taze bu acidan hic bir sikinti yok. ama 2 kruvasan ve 2 kahve icin hem de paket almak icin 1 saat bekleyip ayrica 170tl odemek istemem. alip yogurtcu parkinda bankta yedik. fiyatlar pahali degil, asiri pahali. bir daha gidilmeyecek kadar pahali. 170tl’ye bagdat caddesinin eniyirestoranlarinda iki kisi mukellef bir kahvalti edersiniz veya alkolsuz gayet guzel bir yemek yersiniz. yazik gunahtir tabiri hic bir yere bu kadar uymamisti.

türkiye’de gördüğüm en güzel, eniyiçalışanların olduğu; kruvasanın da bu nedenle insanlara çok lezzetli geldiğini düşündüğüm mekan.

brekkie çılbır ve cro avokado yedik.

sunum- 10/10
kruvasan lezzet 8/10
genel lezzet (poşe / çırpılmış yumurta, yan lezzetler) 9/10
fiyat ~ performans 8/10

sıra beklemek dışında kusursuz kahvaltı için ideal yer. kruvasanlar çok taze çok lezzetli. şık bir sunumlaiyidizayn edilmiş bir mekanda servis ediliyor.

kişi başı ortalama 100 tl (içecekle) çıkılıyor. dolayısıyla bu fiyata karşılıkiyibir lezzet ve kalite sunulması gerek. buna göre toplam performansları standart kalır. malzeme kalitesi fena değildi. yapay yapay bir tat almıyorsunuz. düzgündü. biz red ve smoked salmon aldık. red daha güzeldi. tatlılardan da lime lı bir şeydi. o da güzeldi.
ancak 45 dk bekledik ve beklerken türk kahvesi aldım (15 tl) alırken de kağıtta değil fincanda istedim. kesinlikle kabul etmediler. rica ettim ama 15 tl ödediğim türk kahvesini fincanda vermediler. bu hiç hoş değildi. hatta ayip… kumral bir beyfendi vardı o da veremeyiz dedi. ne ki bir fincanda o kahveyi vermek. başlı başına o kadar dışarıda bekleyen müşteriye kağıt bardakta hiçbir şekilde servisin olmaması gerek!! sığ kaldı bu stilleri..

yurt içinde yiyebileceğiniz eniyikruvasan. fiyatları pandemi sonrasında artmış. tuzlu kruvasanlar (tuzlu menüler), tatlılara göre dahaiyiolduğunu belirtmeliyim. kalitesi ve tadı harika, çalışanlar ilgili ve güleryüzlü. asla pişman olmayacaksınız. gram şüphe duymadan gidilebilecek bir yer. çok fazla kuyruk oluyor yalnız, kayıt ile rezervasyon alınıyor telefon ile aranıyor, önümüzde 21 adet masa bekleyen müşteri vardı. buna göre davranmanız gerekir. tek eksisi içeceklerin aşırı pahalı olması, içecekleri kötü değil fakat aşırı pahalı.

bugün bir zamanlar bayılarak yediğimiz kruvasanlardan aldık. bu sefer tam bir hayal kırıklığıydı. kruvasanın gevrekliğiiyiolmasına rağmen o kadar yağlıydı ki, bitiremedik bile. sonrasında da midemiz bulandı zaten. diğer yandan, küçücük bir filtre kahvenin 15 lira olması nedir ya? fiyatına bakmadığımıza pişman olduk. hadi kruvasanı pahalıya satıyorsun, küçücük kahveye o kadar para vermek insanı enayi hissettiriyor. buz gibi soğudum brekkie'den..

lezzetlere diyecek hiçbir şey yok. olması da mümkün değil zaten çokiyiolduğu için o kadar kuyruk var. tek sevmediğimiz tarafı da lezzet ve kalitesinin nişanı olan kuyruğu oluyor. tatlı ya da tuzlu her şeyi afiyetle yenebilir. personel ilgi alakası da gayet iyi, arkadaşların emeklerine sağlık.

eniyikruvasan.net elektrik kesik olduğu için istediğimiz kruvasani yiyemedik ama ikramları göz doldurdu.her anlamda eniyibrekkie .teşekkür ederiz . muhakkak gidin eş dost götürün.??

saatlerce de beklesek şehirdeki eniyikruvasan ve kahvaltı mekanlarından biri. her zaman güleryüzlü servis ve müthiş müthiş lezzet. her bir çalışanına ve mutfaktaki sihirbazlara teşekkürler.

brekkie, sevgili cemil can akdaşlı’nın ikinci mekanı. i̇lki ise yine herkesin çokiyibildiği munchies pancake! kahvaltı konusunda yurtdışında popüler olan lezzetleri türk mutfağına uyarlaması ile bu iki markayı yaratmıştı. brekkie ile ilgili notlarıma geçiyorum hemen;
lezzetler: hem tatlı hem tuzlu alternatifleri ile kruvasanlari çeşitlendirerek menüsüne ekleyen brekkie, aynı zamanda kurabiyeleriyle de popüler. benim tuzlu tercihim; bir kenarı avokadolu diğer kenarı ise cirpilmis yumurtali egg boat, tatlı tercihim ise creme patissiere. limonata ve portakal suyunu da kendileri hazırlıyor. özellikle bu havalarda kahveden dahaiyibi seçenek bence.
servis: herkes çok ilgili konusunun ötesinde birkaç yorumum var. mekanın kalabalik olması, kurucusu can'ı mutlu ederken çaresiz de bırakıyor. bizim için buraya gelip sırada bekleyenleri gördükçe mahcup oluyorum diyen can; elinde kruvasan, kurabiye, kahve ile bekleyenlere tek tek servis yapiyor. sohbet edip, mahcubiyetini belirtiyor ve her daim işinin başında. önemli kriter bu sanırım. o ilgili oldukça tüm personel de ayni ilgiyle çalışıyor.
pandemi önlemleri: çalışan herkes maskeli. masadan maskesiz kalkan kişiler ve masaya maskesini gelisiguzel atan kişiler kibarca uyarılıyor.
podcast: brekkie'nin kurucusu can ile yaptigim podcaste spotify, apple podcast gibi tüm podcast araçlarından erişebilirsiniz. "rotabu" kanalını bulmanız yeterli olacaktır. biz sizi bekliyoruz. ❤

meyve kokteylleri bir harika, istanbulda gittiğim eniyikahvaltıcı diyebilirim. kruvasan arası yumurtaya diyebilecek bir şeyim yok zaten, menüde güzel lezzetler tutturmayı başarmışlar. ayrıca çalışanlar da çok ilgiliydi. tek ve en büyük sıkıntı, çok çok uzun süre sıra bekliyorsunuz. yer sıkıntısına acilen bir çözüm bulunmalı. önünde sürekli bir kuyruk var. kuyruğu beklemek istemeyenler için; büfeden alıp paket yaptırabilirsiniz. ama tabi ki fotoğraftaki şeyleri alamıyorsunuz.

evime yakın olup bir türlü deneme fırsatı bulamadığım brekkie’yi dün itibari ile deneyimleme fırsatı bulduk. mekan 9’da açılıyor olmasına rağmen vardığımızda saat tam olarak 08:46 ydı ve 18 masanın tümünün de dolduğunu öğrendik :)) 18 masadan sonraki 2. 18de 3. sıradaydık. i̇çeriye müşteriler alındıktan sonra, kapıdaki görevli arkadaş dilersek numara bırakıp yoğurtçu parkında vakit geçirebileceğimizi, sıra yaklaşınca da arayacaklarını iletti. yolun karşısına geçip oturalı 5 dk olmadan, bizden sonra gelen ve bizden sonra isimlerini yazdıran 2 müşteriyi içeri aldığını gördüm. tekrar yanına gidip, kapıda bekleyenlerin içeri alınıp parkın içinde telefon bekleyenlerin aranmamasının hoş olmadığını söyledim. daha sonra bu arkadaş kendi hatası olduğunu kabul edip, bize başka masa açıp elinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştı. yemek esnasında sürekli yanımıza gelip ikramda bulunmak istedi. mekan önünde sıra bekleme kısmı hayalkırıklığı oldu açıkçası. 08:43 te ismimizi yazdırıp, masaya oturup sipariş verme saatimiz 09:56 yı buldu. bu sebeple yoğurtçu parkında oturmanızı ya da mekan kapısından uzaklaşmanızı önermiyorum.

kruvasanlara gelince, belki de istanbulun eniyikruvasancısı sayılabilir. dokusu paris’teki du pain et des idées ya da paul e çok yakın. biz tuzlu olarak mom sausage ve lotus u denedik. mom sosis gayet lezzetliydi yanında da 3 sos ve domates salatalık geliyor. lotus 4-5 kişinin yiyebileceği bir tatlı. 3-4 lokmadan fazla waffle yiyemeneler lotus’u da bitiremeyebilir. bize ağır geldiği için bitiremedik. menüde çilek ve muzla servis edildiği yazıyor, bizim gibi özellikle çilek seviyorsanız sipariş verirken sormanızı öneririm. çünkü masamıza gelen 2 parçada da sadece muz vardı. kahvelerini sevmedik, çay güzeldi, mekan çok ferah. 1 cappucino, 1 çay, 1 mom sausage ve lotus’a toplamda 98 tl ödedik.

tekrar gelip bu kadar sıra bekleyip, bu stresi yaşar mıyız bilmiyorum açıkçası. take away daha mantıklı.

uzun zamandır bir yerden bu kadar etkilenmemiştik. hem tatlı hem tuzlu çeşitler harika. kruvasanlar hem olması gerektiği gibi tel tel hem de çok yağlı değil. biz danish boat, kuşkonmazlı egg boat, smoked salmon crowich, chicken salad crowich, çarkıfelek meyveli cruffin ve bir tarafı lotuslu bir tarafı pastacı kremalı kruvasan denedik. danish boat tam bir görsel şölen. biz çırpılmış yumurta, domuz bacon ve avokadolu olanı aldık ve çok beğendik. crowichlerin ikisi de lezizdi. füme somonu kendileri yapıyorlarmış. kuşkonmazlı egg boat da erimiş peyniriyle harikaydı. ama tatlılar bunlardan da üst level diyebiliriz. üzerinde çilekli glazela gelen içinden harika bir çarkıfelek kreması çıkan cruffin olağanüstüydü. lotuslu ve pastacı kremalı kruvasanın hangi tarafının dahaiyiolduğuna karar vermek zor oldu ama sonunda lotus aşkımız ağır bastı. mocktaillerden de apple flower limeade ve strawberry hibiscus denedik, onlar da yaza yakıştı.

burası gerçekten vedat milor lezzet rehberi’ne girecek kadar varmış. tuzlu tabakların yanında gelen soslar, özellikle pesto olağanüstü. kuru domatesli olan da epey iyi. mekanın tek dezavantajı haftasonu gittiğinizde bekleme süresinin çok uzun olması. değer mi? kesinlikle değer.

bir tuzlu bir de tatlı çeşidinden denedim. ezine peyniri ile hazırlanan ve sıcacık servis edilen tuzlu olana bayıldım. menüde olmayan ama servisimize bakan arkadaşın tavsiyesi üzerine tercih ettiğimiz pastacı kremalı ve lotus bisküvili olan tatlı versiyonu da gayet başarılıydı. yorumlarda övüldüğü kadar varmış. yediğim eniyikruvasan olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. bu arada bir artı puan da çalışanlara. güler yüzlü karşılamaları, pozitif havaları, menü hakkında detaylı bilgilendirmeleri ve doğru tavsiyeler ile nokta atış memnuniyet sağlamaları derken mekanda bulunduğumuz süre zarfında çok güzel ilgilendiler.

fiyatları biraz tuzlu ama gerçekten istanbuldaki eniyikruvasancı. tereddüt etmeden gidebilirsiniz.