i̇stanbul'un merkezi yerlerine alışkın benim gibi biri için oldukça uzak bir mesafede, metrobüs hattının son duraklarından birine yakın bir konuma bulunan mekana zahmetli bir yolculuktan sonra ulaştım. tadıma başladıktan kısa süre sonra bu zahmete değdiğini anladım. öncelikle mekanın adından başlayayım. mekan kurucuları olan beş bıçkın adamdan alıyor ismini. çoğu yer steakhouse tarzı mekanlarla dolu olduğu için küçük yerin büyük adamı ol düsturuna uyan serkan bey, benzeri mekanın hiç olmadığı esenyurt bölgesinde mekanı açmayı tercih etmiş. şubat 2015'ten beri faaliyetteler. mekana ilk geldiğinizde mimarisi dikkat çekici. tavandaki dev ahşap boğa kafası türkiye'de ilk kez uygulanan bir sistemle yüzlerce parça yerinde monte edilerek tavana yerleştirilmiş. kafasını bir havuza sokan boğayı sembolize ediyor. mekanın camekanlı ikinci bölümüne açılan kapının önünde durup bakınca, boğanın suyun yüzeyinde yarattığı dalgalanmaları tavan dekorunda takip edebilirsiniz.
tadımımıza başarılı bir zahter salatası ile başladık. et menüsüne başlangıcı ise sıcak çedar soslu dana füme ile yaptık. i̇nce, fümelenmiş dilimler kızgın güveçlerde cızırdarken üstüne sıcak çedar sos kepçeyle boşaltılıyor. oldukça kavurucu ama lezzetli bir seçenek. i̇kinci sırada hellimli b&b sosis denedik. yanında iki ayrı hardalla tattık. biri klasik, diğeri kendilerinin yaptıkları oldukça acı olan daha koyu renkli bir hardaldı. yerken kesinlikle dikkat etmek lazım. daha sonra lokum bonfile denedik. oldukça yumuşak ve ağızdan kayıveren bir etti. ardından dana spesiyal ismini verdikleri döner inceliğinde kesilmiş, çok lezzetli bir et denedik. bu et o kadar ince ki ateşte kalma süresi 30 saniye civarı. yancı olarak gelen beşamelli ıspanak, küp kesim fırında soğanlı patates ve patates püresi arasında en çok ıspanağı beğendim. püre de homojen kıvamı ile başarılıydı. ayrıca getirilen istiridye mantarı ise çok başarılıydı. sanki farklı bir et çeşidiymiş gibi afiyetle yeniyordu.
dry age antrikotlar oldukça ince dilimler halinde, orta pişmiş şekilde sunuldu. etin sululuk düzeyi güzeldi. daha sonra kuzu sırt ve kuzu tandır denedik. her ikisi de başarılıydı. tabi kuzu tandır, mekan koşullarında tandırda değil klasik doğalgazlı fırında pişiyor. yine de lezzeti yerindeydi. kuzunun kol kısmı kullanılmıştı ve kemikleri yap boz misali kolayca ayrılıveriyordu. son olarak b&b burger denilen hamburgerlerinin tadına baktık. ekmeği ve köftesinin kıvamıyla o da başarılıydı.
yemeğin finalini dondurmalı katmer ile yaptık. bu kadar et ürününden sonra yeriniz kalırsa bu tatlıyı da deneyebilirsiniz. i̇stanbul'daki diğer et lokantalarına kıyasla mekanın fiyatları uygun; beylikdüzü için normal seviyede kabul edilebilir. etkileyici bir dekorasyonu ve samimi bir havası olan bir mekan kurmuşlar. artan yemekleri sokak hayvanlarına vermeleri de bir diğer artıları.