hilton i̇stanbul bomonti'ye adımınızı attığınız andan itibaren hissediyorsunuz güleryüz ve profesyonelliği. the globe da, bu mirası iyi koruyor ve adımınızı atmanızdan, uğurlandığınız ana kadar size hem güleryüz ile hem de profesyonelce hizmet sunuyor.
biz iftar menüsü için tercih ettik the globe'u ve son zamanlarda hem işletmecilik hem de lezzet ve sunumlar açısından maksimum derecede keyif aldığımız bir yer oldu. sunumların iki kişi için yapılabilecek engüzelşekilde hazırlanmış olması birden fazla yiyecek çeşidinin arasında boğulmamanızı ve her şeyin kararınca dağıtılmasını sağlıyor. i̇ftar menüsünde bulunan iftariyelikler ile (sucuk, pastırma, kaymak, bal, hurma vs.) başlayan yemek yolculuğu, hemen ardından servis edilen çorba ve çok lezzetli şerbetleri ile devam ediyor. zeytinyağlılar olarak sunulan zeytinyağlı dolma, enginar vs. gibi tat oranları zor yakalanan ürünler, gerçekten her açıdan harika idi. ardından sunulan etli pazı sarma, mini lahmacun, i̇çli köfte su böreği ve harika mantısı ile tamamıyla doymuş hissini yavaş yavaş hissetmeye başlıyorsunuz ki, ardından sizleri ana yemekler olan ve gözü korkutmadan, kararınca servis edilen adana kebap, piliç yahni ve tas kebabı (bizde kuzu vardı sanıyorum ki ve en ufak bir koku yoktu) selamlıyor sizleri. adana kebap diğer lezzetlere oranla biraz sönük kalsa da, kuzunun lezzeti bunu tamamıyla gölgede bırakıyor ve unutturuyor.
"artık ne yiyebilirim ki başka?" diye düşündüğünüz anda da i̇rmik helvası, baklava, damla sakızlı sütlaç (enfesti!) ve meyve tabağı ile yolunuza devam ediyorsunuz. :) bunlara ek olarak türk kahvesi ve chocolate mousse ikramları da, güleryüzlülüklerinin yanına altın bir yıldız ekliyor. i̇ftar menüsü altında fiks mekan belirleyip de yan ürünlerden ve ikram gibi lanse edilen şeylerden hesap şişirmeye çalışan lokasyonların aksine, söylediğiniz hiçbir şeyi çıkış faturanızda görmeyince benim gibi biraz garipseyeceksiniz, alışmamışız güzelliğe zira. :) i̇ftar menüsü'nde olmayan sodasından tutun da, ikramlarına kadar her şey, gerçekten ikram olarak servis edilmiş ve ufak şeylerin peşinde koşmayan bir mekan olarak göz dağı vermiş, işletmecilik böyle yapılır dedirtmiştir.
personelin az sayısına ve yoğun koşuşturmacaya rağmen güleryüzünü hiç eksik etmeyen atakan bey'e de işinin profesyonelliği ve ehli olduğu için tekrardan yazılı olarak da teşekkür eder, yeni bir mekan kazandığımız için mutlu olduğumuzu rahatlıkla söyleriz. umarım çizgisinden çıkmayacaktır.