shangri-la otel’in ihtişamlı avizesini sarmalayan merdivenlerinden bir kat aşağı iniyoruz shang palace için. shang palace’da kanton mutfağı servisi için aşçılar ve şeflerin hepsi çin’den geliyor, zira yapılmak istenen yüzde yüz kanton mutfağı.
lo hei somon salata tahin sosla yeniliyor. bu salatayı yemenin bir ritüeli var ama. sosu karıştırırken masa etrafında oturan herkes sesli bir şekilde dilek diliyor ve rivayete göre dilekleri gerçekleşiyor. salata, oldukça lezzetli, özellikle içindeki portakal şekerlemeleri, tahin ve salata ile birleşince damağınızı şenlendiriyor.
sichuan tarzıyla, ballı siyah sirke ile kızartılmış çıtır ince bonfile dilimleri gerçekten kağıt gibi incelikte. etrafındaki ballı sos tatlı olmasına rağmen bonfilenin ve sirkenin tuzuyla oldukça iyi oranlanmış ve sizi baymıyor yerken.
terbiyeli tavuk çorbasını andıran, oldukça lezzetli bu çorba tavuk parçalı ve yumurtalı mısır çorbası olarak menüdeki yerini alıyor. yumurtalı diyince gözünüz korkmasın, çorbanın terbiyesinde yumurtanın beyazı kullanılıyormuş. yumurta kokusunu hiç almıyorsunuz, tavuk baskın tad olarak damağınıza geliyor.
tek başına yemeseniz de olur bir şey tofu, pek bizim damak tadına uygun değil. tabii çinlilerin sevdiği bir yiyecek olan tofu, shang palace da tamamen aşçılar tarafından yapılıyor ve uzakdoğulular özellikle tofu yemeye buraya geliyorlar. çin yeni yılı içinservisedilen tofu ise menüde çömlekte pişirilmiş tofulu karides ve deniz tarağı olarak geçiyor.
menüde yer alan noodle ise tavuklu ve soya filizli el ile açılmış çin eriştesi. soya sosu ile el ile açılmış bu tabak epey lezzetli.
el yapımı pancake ileservisedilen çıtır ördek lezzetli tadlardan biriydi. sosu, taze soğanı ve ördeği pancake arasına koyup yemek oldukça keyifli, ancak tek başına ördeği yemek isterseniz biraz kuru olduğunu söyleyebilirim.
menüyü tamamen tattıktan sonra, gelen soğutulmuş mango pudingi, oldukça hafif ve baya iyi geldi, içimizi ferahlattı adeta.