shang palace - shangri-la bosphorus istanbul


İçinde "çıtır" olan yorumlar
4
4.5
kangurular
4
4 yıl önce
beşiktaş
öğle yemeği için gittiğim mekanın ilk dikkat çeken özelliği, sade dekorasyonlu ve dingin bir havaya sahip atmosferi. klasik masa sandalye düzeninin aksine birbirinden ayrı, konforlu koltuklara sahip, bölümler halinde tasarlanmış bir oturma alanı var. böylece kendinizi bir fine dining restorandan ziyade evinizde hissediyorsunuz ve uzun süre yerinizden kalkmak istemiyorsunuz. masanıza ikram olarak acı biber sosu ile şekere batırılmış yer fıstığı geliyor. sıcak başlangıçlardançıtırbonfile aldım. hafif tuzlu ve sirkeli tadıyla güzel bir kızarmış başlangıç. ardından tatlı ekşi soslu ananaslı tavuk ile yarım porsiyonçıtırördeğin tadına baktım. tavuk ile ananas güzel bir kombinasyon olmuş. tavuk eti oldukça yumuşak pişmişti. ek malzeme olarak az pişmiş iri soğan ve biber parçaları da vardı. wokta çabucak pişen bir yemek olduğu belli. bence herkesin olmasa da çoğu kişinin hoşuna gidecek farklı ve leziz bir çeşit olmuş.çıtırördek ise pekin ördeği klasiğinin farklı bir versiyonu. bu yemeğin tadı çok hoşuma gitti. yerken bazen tavuk, bazen füme et tadı aldım. yarım porsiyonu ile bile iki kişi rahatlıkla doyar. üstüne yanında servis edilen koyu sostan da ekleyebilirsiniz. o versiyonu da gayet lezzetliydi. ördeğin yanında çinlilerin lavaşı diyebileceğim çok ince pancakeler servis ediliyor. i̇steyen bunlara sararak yiyebiliyor. neredeyse baklava hamuru inceliğinde olmaları çok hoşuma gitti. sizi tıkamadan doyuruyor. yemeğin yanında i̇sabey paşaeli 2013 kırmızı şarabını denedim. dengeli tadıyla güzel bir eşlikçi oldu.



tatlılardan ise kadayıfa sarılı muhallebi ile pomelo ve sagolu soğutulmuş mango kremasını denedim. muhallebi bir top vanilyalı dondurmanın üstünde kadayıfa sarılı şekilde servis ediliyor. yemesi çok rahat bir tatlı. mango kreması ise mayhoş tadı ve içindeki sago (palmiye ağacından elde edilen nişastası bol bir ürün ) toplarıyla yine hafif ve meyvemsi bir seçenek olmuş.

shangri-la otelleri bünyesinde hizmet veren shang palace lokantaları bu otelin dünyadaki tüm şubelerinde aynı menüyü sunuyor. yani bir tür fast food zincirlerinde gördüğümüz standardizasyon söz konusu. mutfakta çinli şefler çalıştığı için doğrudan çin mutfağını deneme şansınız var. ülkemizde de yurt dışına çıkmaya gerek kalmadan böyle bir mutfağı deneyimleme imkanının olması güzel. shangri la'nın kelime anlamı yeryüzündeki cennet ve bu adı 1933'te yazılan, lost horizon adlı ütopik bir romandan alıyor. fiyatlara gelirsek haliyle beş yıldızlı bir otel lokantası olduğu için ortalamanın üstünde. ancak huzurlu ortamı ve büyük porsiyonları ile arada tercih edilebilir. grup halinde giderseniz ortaya birkaç çeşit söyleyip paylaşmak daha mantıklı olacaktır. #kangurular

the first remarkable speciality of the venue where i went for lunch is having a plain decoration and its peaceful atmosphere. on the contrary to classic table-chair system it has a seperated, partly designed sitting areas with comfortable armchairs. so, you feel yourself not in a fine dining restaurant, like at your home and yo do not want to stand up for a long time. they are serving hot pepper sauce and peanuts sunken into sugar. i took crispy beef as hot starter. it was a nice starter with its light salty and vinegar taste. then i tried pineapple chicken with sweet sour sauce and half portion crispy duck. chicken and pineapple became a nice combimation. chicken was cooked very softly. there were also rare big onion and pepper pieces . it was a classic wok meal. it became a different and tasty food although everybody could not like it. crispy duck is a different version of classic pekin duck. i liked the taste of this meal very much. i felt sometimes smoked meat and chicken tastes when i was eating. even its half portion will be satisfying for two people. if you wish you can pour the dark sauce serving with it. that version was also delicious. they served very thin pancakes with the duck. you can eat it by wrapping them. i liked very much being almost at the thickness of baklava dough. they were filling you slowly. i tried i̇sabey paşaeli 2013 red wine with the meal. it was a nice matching wine with its balanced taste.

i tried deep fried kadaifi wrapped custard, vanilla ice cream and chilled mango cream pomelo and sago. custard was serving on the top of one scoop of vanilla ice cream inside of the kadaifi. it was easily eaten. mango cream became again a light and fruity option with its mildy sour taste and sago (it is a starchy product providing from palm tree) inside.

shang palace restaurants are serving in the body of shangri-la hotels and the same menu in all branches of this hotel in the world. they are applying a kind of standartization like it is fast food chains. you have a chance directly to taste chinese cuisine because chines chefs are working in its culinary. it is good to have a oppurtunity to experience such a cuisine without going abroad. the name derives from the mythical place, shangri-la described in the 1933 novel lost horizon by british author james hilton. prices were above average due to the it is a five-starred hotel restaurant but you can sometimes prefer thanks to peaceful atmosphere and great portions. it will be more logical if you visit here as a group.
0
elvin
5
4 yıl önce
beşiktaş
shangri-la bospohorus hotel’in önünden her geçişimde shang palace’a bir türlü gelemedim diye hayıflanırken; kısmetimde zomato’nun tadım etkinliğiyle gidip, çin kültürünü yansıtan özel odasında, çin kanton mutfağına ait lezzetleri executive chinese chef tony sum’un ellerinden tatmak varmış. hem de benim gibi kalbine giden yol midesinden geçen çok keyifli bir ekiple beraber☺

etkinliğe kendi çin mantılarımızı yaparak başladık ki herkesin gözlerinden bir panik dalgası geçmedi değil ama aslında şeflerin yönlendirmeleri doğrultusunda ellerimizle şekillendirmek çok eğlenceliydi hatta günün sonunda en güzel yapana süpriz bir ödül verildi – ı ıh malesef o ben değilim☺

büyük bir iştahla yuvarlak masamıza oturup bizim için hazırlanan özel menüyü incelemeye koyulduk. menümüzün ilk yemeği ‘lo hei’ salmon’du. lucky dish- yani şanslı yemek anlamına gelen bu sashimi somon, tahin sos, sebze ve meyvelerden oluşuyor. özelliği ise yılbaşı geceleri herkes bir araya gelip chop stickleriyle tuttuğu somonu havada sallarken yeni yıl için dileğini sesli bir şekilde dile getiriyor, ancak kimse birbirinin dinlemiyor. biz sashimileri görünce heyecandan lüp lüp yedik, dilek milek hak getire sonrdan geldi aklımıza☺ 

ara sıcaklarımız:
çıtır sarımsak parçalarıyla kızartılmış patlıcan, en basit görünümlü ama gün sonunda favoriler arasına girmeyi başaran yemeklerden biriydi. ne patates kızartması ne soğan halkası tam bir aperitif, o soslara bandır bandır doyamadık.
sichuan tarzıyla ballı siyah sirke ile kızartılmışçıtırince bonfile dilimleri, carpaccio kadar ince dilimlenmiş bonfile dilimlerinin pastırmamsı amaçıtırçıtır bir lezzette hayal edin. ama gözlerinizi kapatıp tatsanız hmm bu siyah sirkeli ballı bonfile tahmininde bulunmanız zor, o yüzden hayal etmekle uğraşmayın yolunuz düşerse tadına bakın. 

ana yemek:
fırında kızartılmış pekin ördeği, çin mutfağının demirbaşlarından biri ama meğersem pekin ördeğini içinde sosu kalacak şekilde kurutmak için özel bir fırın varmış ve bilin bakalım bu fırın türkiye’de sadece nerede var? bu fırında pişen peki ördeğinin etiyle derisi arasındaki yağı akıyor, eti yumuşacık derisi iseçıtırçıtır servis ediliyor. biz sadeceçıtırderisini lotus çöreği içinde hoisin sosu (soya fasulyesi, un, şeker, su, baharat, sarımsak ve kırmızı biberden yapılan, kırmızımsı kahverengi sos) ve ince doğranmış yeşil soğanla birlikte durum yapıp yedik. bu yemeğin ilk aşaması, diğer aşamalrında etini ya sebzelerle wokta veya da çorba içinde servis ediyorlarmış.
yağda kızartılmış kadayıfa sarılı karidesler, sanırım benim favorilerimden biri oldu. kadayıfın çıtırı içinde bu kadar lezzetli, tombul ve yumuşak karidesle karşılaşmayı beklemiyordum, gerçekten nefisti.
yanında karabiber sosu ile tavada kızartılmış dana kuşbaşı geldi ki, ben etçil bir insan olmadığım ve uzun süredir kırmızı et yemediğim halde ilk ısırıkta geçirdiğim kısa süreli şoktan sonra kalan parçalarımı büyük bir hazla bitirdim. eğer et seviyorsanız, kesinlikle ama kesinlikle sipariş etmenizi tavsiye ederim.
çömlekte ağır ateşte pişirilmiş zencefilli ve yeşil soğanlı deniz mahsüllerinin lezzeti de ismi gibi afilli. ben zaten deniz mahsüllerini çok severim ama bazen kalamar çok lastik, deniz tarağı çok yavan olur. çömlekte ağır piştiği için mi yanındaki yeşil soğan ve mantarın marifeti mi bilmiyorum ama çatlamak pahasına afiyetle yedik.
‘gong bao’, sichuan tarzıyla wokta kızartılmış, kurutulmuş kırmızı biber ve yer fıstıklı tavuk. yer fıstığı ve tavuk, çin mutfağının tanıdık simaları ama içindeki biberlerden dolayı dudaklarımın şişmesi ve ağzımın içinin uyuşması oldukça yabancı bir duyguydu. bu baharattan türkiye’de yok, ama yedikçe yeme isteği uyandıran bir lezzet,

yan yemekler: atlamak istemediğim o kadar çok detay var ki, tavada hafifçe sote etilmiş sebzeler ve bonfileli çalı fasulyeli çin eriştesini birazcık es geçiyorum. sebzelerin görüntüsü filtrelenmiş gibi ve hepsinin tadı çok lezzetliydi, zaten bu menüde pişman olma ihtimaliniz pek yok. 

tatlı: ve gelelim bu yemeğe taç takma törenine. diğer bir deyişle, vanilyalı dondurma üzerine kızarmış kadayıfa sarılı muhallebi yanına özel çay seramonisiyle sunulan süt buharında demlenmiş milk oolong çayı. kung fu figürleriyle uzun boylu bir demlikte etkileyici bir şovun sonunda ç

yedikçe acıkmayı dilediğim, bayılacağımı bilsem gözüm kapalı yemeğe devam edeceğim bir akşam yemeği geçirdim zomato sayesinde. yemeğin en güzel taraflarından biriyse, yemeğin gerçekten hakkını veren, merak uyandıran sorular soran ve sayesinde bazı nüansların ne kadar olduğunu tattığım gurmelerle beraber yedim bu güzel yemeklerin hepsini. bitmedi, shang palace ekibi o kadar güleryüzlü ve misafirperverdi ki sanki gurbette memleketimi ziyaret etmişcesine sıcak bir ortamla karşılaştık. yetmedi, bize çıkarken en sevdiğimiz chili sostan bir kavanoz da hediye ettiler ki ailem de parmaklarını yesin. 
son olarak. zomato etkinliğine katıldığım için değil, lezzeti, ortamı ve misafirperverliği sayesinde i̇stanbul’daki favori çin restaurant’larım arasında yerini aldı. üstelik bu kadar şık bir otelin içinde bu kadar çzel sunumlara oranla ekstra pahalı değil, zomato’dan menüsüne bakabilirsiniz. bir sonraki etkinlikte yepyeni maceralarla görüşmek üzere☺
0
can
5
4 yıl önce
beşiktaş
salı akşamı zomato ekibinin davetiyle çok hoş sohbet bir grupla shangri la bosphorus hotel'in içindeki çin kanton mutfağının dünyadaki en önemli temsilcisi shang palace'ta tadım etkinliğindeydik. aşağıda nedenlerini yazmadan önce bu davetten çok zevk aldığımı, yemek ve hizmetin büyük bir haz verdiğini şüpheye yer bırakmadan belirtmek istiyorum. karşılama esnasında davetli olan insanları ortama ısıtmak ve çin mutfak kültürünün biraz daha içine sokmak için, şeflerin rehberliğinde herkes kendi çin mantısını hazırladı. kimimiz çin mantısının o şeklini vermekte biraz zorluk çeksek de hepsi yenebilecek kıvamdaydı, en azından ben yerdim :) ufak bir yarışma sonucunda da en güzel mantıyı yapana ödül bile verildi.başlangıç olarak; '' lo hei '' somon,çıtırsarımsak parçalarıyla kızartılmış patlıcan, sichuan tarzıyla , ballı siyah sirke ile kızartılmış çıtır, ince bonfile dilimleri sunuldu. lo hei somon, içinde meyve ve sebzeler olan bir sashimi ( sashimi: ince dilimlenmiş çiğ balık ) sunulmadan önce tahin sosu ile soslanarak servis ediliyor. somona meyve ve sebzeler çok yakışmış, özellikle tahinle soslanan ananas damağı hiç yormadı, ben beğendim. ama asıl aktörler kızartılmış patlıcan ve ballı siyah sirkeli kızartılmış incecik bonfile dilimleriydi. masadaki herkesin beğendiğini ve çin usülü '' familystyle'' sunum dışında bira ile de çok iyi gidecek iki ara sıcak. i̇nce bonfile dilimlerinin görüntüsü koyu renk pastırmayı andırıyor ve çıtır. üzerindeki susam da tamamlayıcısı olmuş, hiç sırıtmamış. zaten susam birçok yemekte tamamlayıcı olarak kullanıldı ve ne çok baskın ne de sönük kaldı, gayet orantılıydı. kızartılmış patlıcanlar da patates kızartması ve soğan halkası arasında bir kıvamda, ana yemeğe geçmeden önce insana yerken zevk veren bir aperatif olmuş, tarifini bilsem evde her akşam yapacağım bir şey.bundan sonrasıını ben yazarken, siz de okurken yorulabilirsiniz. çünkü mönüde;fırında ve özel bir teknikle kızartılmış pekin ördeği yağda kızartılmış kadayıfa sarılı karidesçömlekte ağır atesşte pişirilmiş zencefilli ve yeşil soğanlı deniz mahsülleri ( kalamar, karides, deniz tarağı. altında mantar, brokoli vs. )karabiber sosu ile tavada kızartılmış dana kuşbaşısichuan tarzıyla wokta kızartılmış, kurutulmuş kırmızı biber ve yer fıstıklı tavuktavada sote edilmiş sebzelerbonfile dilimli ve çalı fasulyesli çin eriştesi ( noodle ) vardı.pekin ördeği herkesin de mutabık olduğu gibi riskli bir yemektir, ya seversin ya sevmezsin arası yoktur. o yüzden ilk yediğiniz yer sizin rehberinizdir ve bir daha yemeye veya yememeye teşvik etmek açısından önemlidir. shang palace sizi bir daha yemeye teşvik eden yerlerden. dışı çıtır, içi pişmiş ama kurumamış bir ördek servis ettiler ve herkes çok beğendi. bence ördeğe çok önem veriyorlar çünkü onlar da farkında iyi yaplan bir pekin ördeğinin hem restoranın hem de çin mutfağının sevenini arttıracağını. kadayıfa sarılmış karides ile karabiber sosu ile kızartılmış dana kuşbaşı birlikte sunuldu ve bence gayet güzel bir seçim olmuş tadım için. kadayıf jumbo karidesi bastırmamış, çok fazla sarılmadğı için karidesin etini ve batırdığınız acı sosu boğmuyor ve umduğunuz tadı alabiliyorsunuz. dana kuşbaşı ise çatal bıçak kullanmaya gerek kalmadan dudağınızla parçalayabileceğiniz yumuşaklıkta ve karabiber sosu inanıılmaz yakışmış.önünüze sıcak çömlekle gelen deniz mahsülleri ise ana yemek öncesi damağı rahatlatmak için ideal bir seçim. çünkü ne çok çok fazla baharat ne de aşırı karbonhidrat ya da protein yüklemiyor. ben her ne kadar kalamarı klasik şekilde ya tavada ya da soya soslu ızgara kalamar olarak tercih etsem de, ağır ateşte pişirilmiş kalamar da yenilebilir lezzetteydi. benim için farklı bir tecrüre değildi diğer yemeklerle kıyaslayınca. sichuan tarzıyla wokta kızartılmış, kurutulmuş kırmızı biber ve yer fıstıklı tavuk ise pekin ördeği tercih etmeyenler için en ideal seçim. hele içindeki top karabibere benzeyen "sichuan pepper" isimli baharat tam anlamıyla yemeğe karakter kazandırmış. bu baharatı ağzınıza alıp ısırdığınızda damağınızda yarı mayhoş yarı acı tat bırakıyor ve bir süre tatlı bir uyuşukluk hissediyorsunuz ve bu uyuşukluk bağımlı da yapabiliyor sizi. ben çaktırmadan iki üç top yedim :) çiğnedim diyelim. bu baharatı maalesef türkiye'de bulmak mümkün değilmiş çin'den getirtiyorlarmış. bu dünya için küçük bir eksiklik ama benim için büyük bir eksiklik :) yer fıstıklarının tavukla uyumundan hiç bahsetmiyorum bile, bence biraz da bal/limon ikilisini işin içine katsalarmış orada yatıp orada kalkabilirdim. hemen ardından gelen, içinde tavada hafifçe sotelenmiş kuşkonmaz, brokoli, havuç, soya filizi, mantar olan tabak ise güzel bir kapanış ve mide rahatlatıcı olarak hafızalarda yer etti. ben zaten haşlanmış ya da buharda pişmiş sebze sevdiğim için, bi de tavada öldürülmüşü değişik ve güzel bir tecrübe oldu, kesinlikle tavsiye ederim. son olarak çok lezztli bi noodle tattık. el ile açılmış çalı fasulyeli ve bonfileli, hamurlaşmamış ve sostan cıvıklaşmamış, yerken ne kadar yediğinizi hesap edemeyeceğiniz hafiflikte, iki servis yeseniz bile şişirmeyecek, bugüne kadar yediğim en güzel noodle'lardan birisiydi. tatlı olarak sunulan vanilyalı dondurma ile kızartılmış kadayıfa sarılı muhallebi, bu kadar kalabalık mönünün ardından sunulabilecek hafiflikte ve lezzette yegana seçenekmiş onu anladım. vanilyalı dondurma derken bakkallardan aldığınız fabrikasyon vanilyalı dondurmayla karıştırmayın çünkü hiçbir gerçek vanilya çubuğundan yapmıyorlar dondurmayı. shang palace'ta her şeyde olduğu gibi tatlıda da kaliteden ödün verilmemiş, dondurmayı yerken içindeki vanilya özünün minik siyah noktalarını görebiliyorsunuz zaten, kadayıfa sarılı muhallebi ile de enfes bir uyum içindeler. ve tabi ki tatlı çaysız olmaz, shang palace'ta özel bir çay seramonisi var, o seramoni için uzun süre eğitim gören chang ( çen, çeng, ki̇m bi̇li̇r belki̇ cenk ) kung fu figürleriyle ve uzun boyunlu bir demlikle güzel bir şov yaptı ve milky oolong'a güzellik kattı. bu çayın yapraklarını istanbul'da yaygınlaşan butik çaycılarda bulabiliyormuşuz, ben kesinlikle peşine düşeceğim size de tavsiye ederim. süt buharında fermante edilmiş çay yapraklarının aroması kesinlikle muazzam. ve en özel teşekkürlerimi bizi yemek boyunca bilgilendiren, yemeklerin hikayesini ve çin'de hangi özel günlerde nasıl bir ortamda sunulduğunu anlatan emre bey'e, yardımcısı muhittin bey'e sunuyorum. gerçekten kaliteli ve samimi hizmet veriyorlar ve orada olduğunuz sürece her sorunuza, her isteğinize azami özen gösterip, ne olursa olsun sizin oradan memnun ayrılmanız için çaba sarfediyorlar. özellikle emre bey, sorduğunuz hiçbir soruyu geçiştirmiyor, uzun uzadıya cevap veriyor ve tecrübesinin getirdiği nezaketi her an size hissettiriyor. onun dışında masamıza sık sık uğrayıp memnun kalıp kalmadığımızı soran, sohbet eden iletişim müdürü deniz topsever, iletişim direktörü seran vreskala ve satış pazarlama direktörü figen çağlar hanımefendi'ye de teşekkür ederim. kısacası güzel bir akşam geçirmemizi sağlayan shang palace ekibi herkesi ağırlamaya ve övgülerinizi haketmeye hazırlar. restorandan ayrılırken de bir jestle karşılaşıyoruz. o jest; fotoğraflarda göreceğiniz üzere yemeklerin konulduğu dönebilen cam zeminin üstünde 2 çeşit atıştırma, 2 çeşit acı sostan en beğendiğimiz chili sosu her birimize cam kavanoz içinde hediye etmeleriydi, bunun için de teşekkür ediyorum.
0
tat
4
4 yıl önce
beşiktaş
i̇ngiliz yazar james hilton'un 1933 tarihli romanı yitik ufuklar'da bahsi geçen harikalar diyarı shangri-la'dan ismini alan otel, bundan esinlenilerek misafirlerine kusursuz konaklamalar ve deneyimler yaşatmasıyla dünyada ün salmıştı. 2013 yılında türkiye'deki tek otelini beşiktaş'ta açan zincirin gelişiyle "şükür, artık çin yemeğini düzgün yiyebileceğimiz bir yer bulacağız" dediğimi hala hatırlıyorum.

digiturk turkmax gurme'de yayınlanan nilay örnek'le şehirli sofralar'dan ilk kez tanıma fırsatı bulduğum otelin restoranlarından shang palace, daha otantik ve daha geleneksel çin, kanton mutfağı örnekleri sunuyor.

eylül 2014'te gerçekleştirdiğimz ziyaretimde edindiğim deneyimleri bir çırpıda özetleyeyim;

 - tadım için shang palace'ı özel yemek odalarından birinde ağırlandık, odamızdaki mutfaktan direkt ulaşım, dışarıdan servis gelmemesi gibi hoş şıklıklarla birlikte ortası dönen bir masa da bizi bülüyemişti. özellikle ortası dönen diye vurguluyorum ki bu şekilde servis çok daha kolay oluyor. i̇stediğiniz yemeğe ulaşmak için, aynı çarkıfelek yarışması gibi masayı tutup çeviriyorsunuz. bu masalara lazy susan denildiğini de belirtiyim.

- doğuşu 1930'lara dayanan kanton çiğ balık salatası lo hei, basit anlatımla ekmek kıtırlı ve özel soslu (portakal) somon sashimi olarak adlandırabileceğimiz bir yemek. somon sashimi için dağları da çapları da delebilecek biri olan ben bu yemeği beğendiğimi söyleyebilirim. belirtmem gereken husus ise portakal ile somon birleşmesi kimilerini açmayabilir. bu özel yemeğin tarihi için yusheng adıyla hazreti google'da bir arama yaptırmanızı öneririm.

-çıtırsarmısaklı kızarmış patlıcan olması gerektiği gibiydi, beklentim yüksek olmadığı için ne ile karşılaşacağımı biliyordum.

-sichuan tarzı ballı ve sirkeli i̇nce bonfile dilimleri bence gecenin bombasıydı, tam bir yan yemek, eksiksiz bir atıştırmalık, gerçek bir lezzet patlaması... elim, ayağımla birlikte ağzım da boşaldı!

-fırında kızarmış pekin ördeği, türkiye'de bugüne kadar yediğim en iyisiydi. açık ara! dışı çıtır, içi sulu, videodan zaten akan suları görebiliyorsunuz, kıtırtıları duyabiliyorsunuz.

-yağda kızarmış kadayıfa sarılı karides ikiye ayırılması gereken bir lezzetti, karidesi güzel bir üründen tercih edildiği için çok lezzetliyken kadayıfın işin içine girmesi yemeğin yenilmesini zorlaştırıyordu. her ne yaparsanız yapın, döke saça yemek zorunda kalacağınız bir tabak olduğunu söylemek zorundayım.

-çömlekte ağır ateşte pişmiş zencefilli ve yeşil soğanlı deniz mahsülleri tam pişmesi gereken kıvamdaydı. i̇şletmecilere de masa da ilettim, deniz tarağını bu şekilde pişirmenin zor olduğu aşikar, ancak doğru teknik ve deneyimle hayatınızdaki en yumuşak deniz tarağını yemeniz de muhtemel! kalamar ve karides de kendisine eşlik ediyor.

-karabiber soslu tavada kızarmış dana kuşbaşı danadan çok gaziantep'te halil usta'da yediğim küşlemeler kıvamındaydı, sadece bu yemek için bile shang palace'a gidilebileceğini düşünüyorum.

-sichuan tarzı yer fıstıklı tavuk bence masanın çirkin ördek yavrusu olarak kaldı. kendi içerisinde ne kadar güzel bir lezzet yarattığını tahmin edersiniz ama diğer güzel yemeklerin yanında bu tabak benim için çok etkileyici değildi.

- ve tatlı olarak gelen vanilya dondurma ile kızarmış kadayıfa sarılı muhallebi otelin mutfağı için geliştirilmesi gereken bir üründü diye düşünüyorum. zira dondurma için ne kadar uğraşıldığı belli ama lezzet olarak öne çıkan hiç bir dokunuş yoktu, kadayıfa sarılı muhallebi için de eğer kağıtta içerisindeki muhallebidir yazmasa ne yediğimi anlayamayacağım kadar sönük bir hali vardı. zaten uzakdoğu kültüründe tatlının yerinin kısıtlı olduğunu da işin içerisine katarsak, kadayıfla muhallebiyi birleştirip dondurma ile melez bir tatlı yaratılacağına daha rafine bir seçenekle güzel bir yemek finali tercih edilebilirdi.

- restoranın bir de kung fu çay seramonisi var ki, onu anlatmak bir hayli güç, siz iyisi mi gidin ve kendi gözlerinizle görün.

özetleyecek olurak büyük bir bölümünden keyif aldığım ancak kesinlikle bir iki dokunuş isteyen bir mutfağın güzel ürünlerini tatma fırsatı buldum, size de tavsiye ederim.


-----31 may, 2014-----

restoranla ilgili söylenebilecek çok sey var ama beni asil etkileyen konu, yemek aralarinda da sunumlarini yaptiklari kung-fu çay seramonisi. çinli 24 yasinda zinkin gibi bir delikanlinin 8 yildir bu isi yaptigini ilk duydugumda kulaklarima inanamamistim. tamam kanton mutfaginda basarili bir mekan ama sadece bu çay seramonisi için bile gidilir.

not: bir de gözünüzün önünde noodle yapiyorlar ki, aman aman.
0
yeictatgez
4
4 yıl önce
beşiktaş
shang palace, beşiktaş'ta bulunan shangria-la bosphorus otel'in bodrum katında çin mutfağını müşterilerine sunan bir restaurant. öğlen 12:00-15:00 ve akşam 19:00-23:00 saatleri arasında yemek servisi yapıyorlar. fransa'dan getirttikleri pekin ördeklerini fırınlayarak bütün halde 4 kişilik olarak sunuyorlar. "neden pekin'den değil?" derseniz ördeğin pekin dışına çıkartılması maalesef yasakmış. bu yemek dışında, bildiğiniz çin usulü tavuk,et ve deniz mahsullerini de müşterilerine sunuyorlar.

biz bu seferki gidişimizde, limitsiz yiyebildiğiniz dim sum menüsünü (all you can eat dim sum) tercih ettik. bu menüde tatlılar da dahil 17 çeşit dim sum sunuyorlar. bir kişi fiyatı 68 tl. 0-6 yaş ücretsiz. 7-12 yaş 34 tl. fiyatı gayet uygun.

öncelikle otel ve restaurant çok şık. özellikle tabakların kalitesi ve şıklığı çok etkileyiciydi. çocuklara da ilgilerini çeken tarzda servis açmaları çok başarılıydı. gittiğinizde kendinizi özel hissedeceğiniz kesin. bunun yanında özellikle bize servis yapan garson arkadaşın çok profesyonel ve başarılı olduğunu söyleyebilirim. sabrı ve yaklaşımıyla takdirimizi kazandı.

menüden dim sum'ların sırasıyla gelmesini rica ettik. dim sum'lardan önce acılı bir sos ve şekerli bir sos ile kavrulmuş yer fıstığı servis edildi. başlangıç olarak çok hoşumuza gitti. i̇lk önce çin börekleri masamıza geldi. arkasından buharda pişirilmiş dana etli ve sebzeli pirinç sarmaları servis edildi. pirinçten olsa gerek hamurun farklı bir dokusu vardı. sarmaları beğendik. daha sonra buharda pişmiş karidesli ve tavuklu çin mantıları sunuldu. lezzeti fena değildi. buharda pişirilmiş tavuk suyu ve tavuk etli çin mantısı ve fırında pişirilmiş barbekü tavuklu çin bohçası, tavuk sevmediğim için pek sarmadı. dim sum'lardan sonra soya filizli ve tavuklu el ile açılmış çin eriştesi (noodle) servis edildi. yurtdışı dahil yediğim en iyi eriştelerden biriydi, belki de en iyisiydi. noodle dediğin işte böyle olur. burayı ziyaretten daha sonra gitmiş olduğum 101 lezzet festivali'nde shang palaceçıtırdana etli noodle ikram ediyordu. özellikle bu noodle'ının muhteşem olduğunu söyleyebilirim. noodle'dan sonra servis edilen tavada kızartılmış çin turbu keki ilginç bir lezzet. artık doyma noktasına gelmiş olduğumuz için çok fazla yiyemedik. daha sonra tavada kızartılmış tatlı mısır keki, yumurtalı mini turta, kadayıfa sarılmış muhallebi, hurma püreli pirinç sarması tatlı dimsum'lar olarak sunuldu. i̇çlerinde hurma püreli pirinç sarması ilginç ve lezzetliydi. diğerlerinin de tadına baktım fakat pek başarılı bulmadım.

sonuç olarak bol çeşitli ve uygun fiyatlı bir menüyü, çok şık bir ortamda, iyi bir servis kalitesiyle yiyorsunuz fakat çoğu ürünün tavuklu olması maalesef lezzeti biraz gölgede bırakıyor. daha az fakat daha kaliteli bir içeriğin olmasını tercih ederdim. en azından ördekli bir çeşit olabilir, etli ve deniz ürünlü çeşitler artırılabilirdi. sırayla yemektense menüden belirli ürünleri seçip tavuklu olanların sayısı azaltmak belki daha mantıklı. dim sum menüsü devam ederken mekanı ziyaret etmenizi tavsiye ederim. aklım özellikle akşam yemeğinde sunulan pekin ördeği ve noodle'larında (tavuklu olmayan) kaldı. bir akşam ilave bir ziyaret gerekiyor galiba... #kangurular
0
erdi
4
4 yıl önce
beşiktaş
beşiktaş'ta bulunan shangri-la otel bünyesinde bulunan restorant otel girişinin alt katında bulunuyor. son derece ışıltılı lobi ve merdivenlerden inerek ulaşılıyor. çin mutfağı yemeklerinin en başarılı yapıldığı yer kuşkusuz. neler yediğimize gelince :

1-lo hei salmon : somon sashimi salata. tahin soslu , öyle güzel ki anlatamam. bir kazan olsa yenir. çin'de yeni yıl kutlamalarında bu salata karıştırılırken dilek dilenirmiş
2-sichuan beef : ballı siyah sirke ile kızartılmış, çıtır, ince bonfile dilimleri.  karamelize edilmiş, çok güzel bir başlangıç 
3-çin usülü acılı kuzu şiş : acılı derken ciddiyim, çok çok acı. acı severler kaçırmasın
4-kadayıfa sarılı karidesler : ben kadayıfı karidesle yakıştıranardanım. karidesler de ultra jumbo olunca tadından yenmedi
5-beef noodle: noodle yemeden buradan ayrılmayın pişman olursunuz..
6-crispy duck :çıtırördek. ördek buranın spesyali zaten. tatmak için söyledik ortaya.
7-chicken with blackbean : çömlekte arpacık soğan ve siyah fasulye sosu ile pişirilmiş tavuk. tadına baktım, çok özel bir lezzet olarak gelmedi.

mekanda fiyatlar haliyle yüksek. özellikle içecek fiyatları dengesiz. kola 16 tl iken içtiğim şarabın kadehi 34 tl idi. onun dışında sorunsuz servis aldık. tabak, çanak , çatal bıçak takımları çok klas. farklı lezzetler sunan bir mekan. tekrar tekrar gelinir, tavsiye ederim..
0
gourmet
5
4 yıl önce
beşiktaş
doğum günüm için gittim ve kutlama yapmak için çok iyi bir seçimdi.

çalışanlar çok eğitimli; çin kültürü bilgileri, menü bilgileri, ve genel olarak servisten çok memnun kaldık. 

başlangıç olarak, "çıtır sarımsak parçalarıyla kızartılmış patlıcan", "sichuan tarzı kızartılmışçıtırbonfile" ve "tahin soslu somon saşimi" tercih ettik. hepsi otantik çin klasiği ve hepsi çok çok lezzetliydi. özellikle kızartılmış et, cips gibiydi ve efsaneydi diyebilirim.

anayemek olarakta seçimlerimiz, "yarım pekin ördeği", "asparaguslu deniz tarağı", "karabiber soslu dana kuşbaşı", "sote sebzeler" ve "tavuklu el açımı çin eriştesi". çin'in yemek kültürü bizimkinden çok farklı. bir masada hem et, hem balık, hem tavuk hem deniz mahsülü bulabilirsiniz. ben herşeyden tatma olayını sevdiğim için bana çok uyuyor. eğer sizde gidicekseniz, herşeyden deneyin! pekin ördeği sipariş verdiğinizde, önce pancake'e sarıp yemek için kızarmış derisi geliyor, sonra wokta pişen eti marula sarıl yemek için geliyor. 

biz yediğimiz bütüüün yemeklere bayıldık. menüden korkmadan sipariş verebilirseniz, emin değilseniz garsonunuza danışabilirsiniz. gerçek kaliteli çin yemeği yemek için birebir.
0
aslihan
5
4 yıl önce
beşiktaş
bu salı zomatodan zarif hanımlar ve beylerle shang palace'daki bu şık ve özgün otelin restaurantındaki tadım etkinliğine katıldık. tanıştığım ve tanıdığım herkes akşamı daha keyifli hale getirdi. özel bir odayı hazırlamıştı restaurant bizim için. müthiş bir bambu duvarı vardı, bambuları çin'den gelen. özel oda olması bizleri çok rahat ettirdi. sanırım diğer misafirleri de;)
ilk lo hei geldi masamıza. bu çinlilerin yılbaşlarında yüksek sesle dilekler dileyerek yedikleri oldukça geleneksel bir tabak. çiğ somon, sebzeler hatta portakal kabuklarından oluşuyor. geleneksel bir tat için başlangıç olabilir ama hepsi o.çıtırsarımsak parçalarıyla kızarmış patlıcan geldi sonra masaya. nefisti. hem tanıdık hem özgün. sıyah sirke ile ve balla kızartılan ince bonfile dilimlerini tattık sonra. et severler için lezzetli bir başlangıç olabilir. farklı bir tat çin restaurant'ı deneyimi için sipariş verilebilir. ve geldik buranın yıldızına. bütün kızartılmış fırın pekin ördeği. benim geçmiş deneyimlerinden dolayı hiç sipariş etmeyeceğim bir tat. ancak burdakini lezzetli buldum. pekin ördeğinin servisi üç aşamalıdır. önce derisi, buğday unundan hazırlanmış bir hamur ya da buğulanmış buğday unundan hazırlanmış "lotus çöreği" içinde hoisin sosu (soya fasulyesi, un, şeker, su, baharat, sarımsak ve kırmızı biberden yapılan, kırmızımsı kahverengi sos) ve ince doğranmış yeşil soğanla birlikte sandviç gibi yenir. ki biz bu kısmı deneyimledik sadece. sonra eti parçalara ayrılıp sebzeyle birlikte sofraya getirilir. son olarak da kemiklerinden kereviz sapıyla pişirilmiş bir çorba içilir. yağda kızartılmış kadayıfa sarılı karides ve karabiber sosu ile tavada kızartılmış dana kuşbaşı geldi sonra. çok kırmızı et tercih etmeme rağmen benim favori yemeğimdi. çok lezzetli ve çok yumuşak. sichuan tarzı wokta kızartılmış tavuk da nefesti. bir çin restaurantında denenmesi gereken bir tat. çin eriştesi ve sotelenmiş sebzeler ardından da vanilyalı dondurma ile yemeğimiz sona erdi. damak tadımıza uzak olmasına rağmen benim keyif aldığım, bazılarını çok sevdiğim bir etkinlikti. istanbulda bulabileceğiniz en iyi çin restaurant'ı burası. eğer çin yemeği sevenlerdenseniz ya da denemek isterseniz burası misafirperverliği ile, yemekleri, dekorasyonu ve hatta fiyatları ile de cazip. ekonomik değil elbette ama kendi kategorisinde de pahalı olmadığı kesin. zomatodaki menüsüne göz gezdirebilirsiniz.
0
pellust
4
4 yıl önce
beşiktaş
valla açıkçası insanların bu tür pahalı restoranları beğenmiş gibi yaptıklarını düşünüorum. öncelikle mekan çok kasvetli ve düşündüğümden ufak. ama tabiki masa düzeni ve dekorasyona laf eden taş olur. resimlerde de görüldüğü üzere başlangıç olarak ballı sirkeli bonfile eti ile başladık. açıkçası ait olduğu yöre için mükemmel bir tat olsada bizi çok açmadı. çıtırsarımsaklı kızarmış patlıcan soya sosu ile harika gitti. ama oda ağzımızı doldurdu mu hayır. çıtırördek ise garsonumuz bütün ördek vermeye çalışmak yerine bize 2 kişilik yarım takdim ettiği için süperdi. tamamen kızartma ağırlıklı bu mutfakta derisiyle servis edilen bu yemekte, pisbogaz olan ben neredeyse tabağı da yiyecektim. hakkasan dan beri iyi bor ordege olan hasretim son buldu. yemekten sonra gelmesi ve o kadar deepfried dan sonra bizi sarmamasi sebebiyle çömlekte deniz taragi karides ve yengeç etinin tadına bile bakamadık. sipariş etmemiz de yemekten sonra gelmesi de onun şanssızlığı oldu maalesef. özetle kendi mutfağı açısından mükemmel bir örnek olabilir ancak abartacak bir durumu yok. en azından benim damağım açısından. sadece ördek severler için muhteşem bi yer olmuş. 3 kadeh şarapla bu menü ise sadece 400 tl olması bence makul.
0
benim
5
8 yıl önce
beşiktaş
shangri-la otel’in ihtişamlı avizesini sarmalayan merdivenlerinden bir kat aşağı iniyoruz shang palace için. shang palace’da kanton mutfağı servisi için aşçılar ve şeflerin hepsi çin’den geliyor, zira yapılmak istenen yüzde yüz kanton mutfağı.
lo hei somon salata tahin sosla yeniliyor. bu salatayı yemenin bir ritüeli var ama. sosu karıştırırken masa etrafında oturan herkes sesli bir şekilde dilek diliyor ve rivayete göre dilekleri gerçekleşiyor. salata, oldukça lezzetli, özellikle içindeki portakal şekerlemeleri, tahin ve salata ile birleşince damağınızı şenlendiriyor.
sichuan tarzıyla, ballı siyah sirke ile kızartılmışçıtırince bonfile dilimleri gerçekten kağıt gibi incelikte. etrafındaki ballı sos tatlı olmasına rağmen bonfilenin ve sirkenin tuzuyla oldukça iyi oranlanmış ve sizi baymıyor yerken.
terbiyeli tavuk çorbasını andıran, oldukça lezzetli bu çorba tavuk parçalı ve yumurtalı mısır çorbası olarak menüdeki yerini alıyor. yumurtalı diyince gözünüz korkmasın, çorbanın terbiyesinde yumurtanın beyazı kullanılıyormuş. yumurta kokusunu hiç almıyorsunuz, tavuk baskın tad olarak damağınıza geliyor.
tek başına yemeseniz de olur bir şey tofu, pek bizim damak tadına uygun değil. tabii çinlilerin sevdiği bir yiyecek olan tofu, shang palace da tamamen aşçılar tarafından yapılıyor ve uzakdoğulular özellikle tofu yemeye buraya geliyorlar. çin yeni yılı için servis edilen tofu ise menüde çömlekte pişirilmiş tofulu karides ve deniz tarağı olarak geçiyor.
menüde yer alan noodle ise tavuklu ve  soya filizli el ile açılmış çin eriştesi. soya sosu ile el ile açılmış bu tabak epey lezzetli. 
el yapımı pancake ile servis edilençıtırördek lezzetli tadlardan biriydi. sosu, taze soğanı ve ördeği pancake arasına koyup yemek oldukça keyifli, ancak tek başına ördeği yemek isterseniz biraz kuru olduğunu söyleyebilirim.
menüyü tamamen tattıktan sonra, gelen soğutulmuş mango pudingi, oldukça hafif ve baya iyi geldi, içimizi ferahlattı adeta.
0
ikokesifte
4
8 yıl önce
beşiktaş
shang palace'ı asya geceleri yemeklerinden dolayı merak ediyordum ki çin yeni yıl menüsünü deneme fırsatı buldum. bu sene maymun yılı bu arada.
burası kanton kültürünün temsilcisi bir restoran. çin güney bölgesi yemeklerini temsil ediyor yani. çinli şef ve ekibi tarafından hazırlanıyor her şey. bu menünün fiyatı 190 tl. ayrıca gelen müşteriler arasında bir çekiliş yapılacak, büyük ödül şangay tatili.
menüdeki yemekler ise şöyle:
la hei somon; geleneksel çin ritüel yemeği aslında. karıştırılırken yüksek sesle dilekler dileniyormuş. somon, çeşitli sebze ve meyveler ile tahin var. somon dışındakileri yedim, güzel bir sebze-meyve salatasıydı:).
tavuk parçalı ve yumurtalı mısır çorbası, yumurta diyince bi irkildim ama lezzet olarak beğendim.
sichuan tarzıyla, ballı siyah sirke ile kızartılmışçıtırince bonfile dilimleri, tuzlu olması dışında değişikti ve güzeldi. et cipsi gibi bir şey.
özelçıtırördek, sevdiğim bir yemek oldu. pankek denilen incecik ekmeklere sarıp yedik. ördek, fransa'dan geliyormuş bu arada.
wok'da kızartılmış xo soslu karides ve buharda pişirilmiş sarımsaklı karides, sarımsaklı olanı daha çok beğendim.
karabiber sosu ile tavada kızartılmış dana kuşbaşı, etler yumuşacıktı çok sevdim.
yağda kızartılmış mayonez sos ile tempura edilmiş dil balığı, balık olarak en sevdiğim dil balığıdır. kötü yapmak mümkün gelmiyor bana zaten:).
çömlekte pişirilmiş tofulu karides ve balık yumurtası, tofuyu ilk kez yedim. bana hitap rden bir şey değilmiş. bir çeşit soya peyniri tofu. yumurtalarçıtırçıtırdı ama eğlendim:).
tavada hafifçe sote edilmiş sebzeler, az pişirilmişti sanki bir tık daha yumuşak olabilirdi.
tavuklu ve soya filizli el ile açılmış çin eriştesi,yine tuzlu olması dışında güzeldi. ben soya sosu sevmiyorum sanırım:d.
ispanak ve yumurtalı çin mantısı, hiç bana göre değildi valla:).
soğutulmuş mango pudingi, bu kadar tuzdan sonra hızır gibi yetişti:). çok lezzetliydi.
en son beyaz çayla midelerimizi huzura erdirdik.
dönen masa, hafiflikleri farklı çubuklarla eğlenceli bir yemek oldu.
noodle yapmaya çalışmak da ayrı bir eğlenceliydi.
burada bir de öğlenleri 12.00-15.00 saatleri arasında 16 çeşit limitsiz dim sum yiyebilirsiniz.
kim ne derse desin ben burayı seviyorum ya:).
0
oturum aç
hesap oluştur