salı akşamı zomato ekibinin davetiyle çok hoş sohbet bir grupla shangri la bosphorus hotel'in içindeki çin kanton mutfağının dünyadaki en önemli temsilcisi shang palace'ta tadım etkinliğindeydik. aşağıda nedenlerini yazmadan önce bu davetten çok zevk aldığımı, yemek ve hizmetin büyük bir haz verdiğini şüpheye yer bırakmadan belirtmek istiyorum. karşılama esnasında davetli olan insanları ortama ısıtmak ve çin mutfak kültürünün biraz daha içine sokmak için, şeflerin rehberliğinde herkes kendi çin mantısını hazırladı. kimimiz çin mantısının o şeklini vermekte biraz zorluk çeksek de hepsi yenebilecek kıvamdaydı, en azından ben yerdim :) ufak bir yarışma sonucunda da en güzel mantıyı yapana ödül bile verildi.başlangıç olarak; '' lo hei '' somon,çıtırsarımsak parçalarıyla kızartılmış patlıcan, sichuan tarzıyla , ballı siyah sirke ile kızartılmış çıtır, ince bonfile dilimleri sunuldu. lo hei somon, içinde meyve ve sebzeler olan bir sashimi ( sashimi: ince dilimlenmiş çiğ balık ) sunulmadan önce tahin sosu ile soslanarak servis ediliyor. somona meyve ve sebzeler çok yakışmış, özellikle tahinle soslanan ananas damağı hiç yormadı, ben beğendim. ama asıl aktörler kızartılmış patlıcan ve ballı siyah sirkeli kızartılmış incecik bonfile dilimleriydi. masadaki herkesin beğendiğini ve çin usülü '' familystyle'' sunum dışında bira ile de çok iyi gidecek iki ara sıcak. i̇nce bonfile dilimlerinin görüntüsü koyu renk pastırmayı andırıyor ve çıtır. üzerindeki susam da tamamlayıcısı olmuş, hiç sırıtmamış. zaten susam birçok yemekte tamamlayıcı olarak kullanıldı ve ne çok baskın ne de sönük kaldı, gayet orantılıydı. kızartılmış patlıcanlar da patates kızartması ve soğan halkası arasında bir kıvamda, ana yemeğe geçmeden önce insana yerken zevk veren bir aperatif olmuş, tarifini bilsem evde her akşam yapacağım bir şey.bundan sonrasıını ben yazarken, siz de okurken yorulabilirsiniz. çünkü mönüde;fırında ve özel bir teknikle kızartılmış pekin ördeği yağda kızartılmış kadayıfa sarılı karidesçömlekte ağır atesşte pişirilmiş zencefilli ve yeşil soğanlı deniz mahsülleri ( kalamar, karides, deniz tarağı. altında mantar, brokoli vs. )karabiber sosu ile tavada kızartılmış dana kuşbaşısichuan tarzıyla wokta kızartılmış, kurutulmuş kırmızı biber ve yer fıstıklı tavuktavada sote edilmiş sebzelerbonfile dilimli ve çalı fasulyesli çin eriştesi ( noodle ) vardı.pekin ördeği herkesin de mutabık olduğu gibi riskli bir yemektir, ya seversin ya sevmezsin arası yoktur. o yüzden ilk yediğiniz yer sizin rehberinizdir ve bir daha yemeye veya yememeye teşvik etmek açısından önemlidir. shang palace sizi bir daha yemeye teşvik eden yerlerden. dışı çıtır, içi pişmiş ama kurumamış bir ördek servis ettiler ve herkes çok beğendi. bence ördeğe çok önem veriyorlar çünkü onlar da farkında iyi yaplan bir pekin ördeğinin hem restoranın hem de çin mutfağının sevenini arttıracağını. kadayıfa sarılmış karides ile karabiber sosu ile kızartılmış dana kuşbaşı birlikte sunuldu ve bence gayet güzel bir seçim olmuş tadım için. kadayıf jumbo karidesi bastırmamış, çok fazla sarılmadğı için karidesin etini ve batırdığınız acı sosu boğmuyor ve umduğunuz tadı alabiliyorsunuz. dana kuşbaşı ise çatal bıçak kullanmaya gerek kalmadan dudağınızla parçalayabileceğiniz yumuşaklıkta ve karabiber sosu inanıılmaz yakışmış.önünüze sıcak çömlekle gelen deniz mahsülleri ise ana yemek öncesi damağı rahatlatmak için ideal bir seçim. çünkü ne çok çok fazla baharat ne de aşırı karbonhidrat ya da protein yüklemiyor. ben her ne kadar kalamarı klasik şekilde ya tavada ya da soya soslu ızgara kalamar olarak tercih etsem de, ağır ateşte pişirilmiş kalamar da yenilebilir lezzetteydi. benim için farklı bir tecrüre değildi diğer yemeklerle kıyaslayınca. sichuan tarzıyla wokta kızartılmış, kurutulmuş kırmızı biber ve yer fıstıklı tavuk ise pekin ördeği tercih etmeyenler için en ideal seçim. hele içindeki top karabibere benzeyen "sichuan pepper" isimli baharat tam anlamıyla yemeğe karakter kazandırmış. bu baharatı ağzınıza alıp ısırdığınızda damağınızda yarı mayhoş yarı acı tat bırakıyor ve bir süre tatlı bir uyuşukluk hissediyorsunuz ve bu uyuşukluk bağımlı da yapabiliyor sizi. ben çaktırmadan iki üç top yedim :) çiğnedim diyelim. bu baharatı maalesef türkiye'de bulmak mümkün değilmiş çin'den getirtiyorlarmış. bu dünya için küçük bir eksiklik ama benim için büyük bir eksiklik :) yer fıstıklarının tavukla uyumundan hiç bahsetmiyorum bile, bence biraz da bal/limon ikilisini işin içine katsalarmış orada yatıp orada kalkabilirdim. hemen ardından gelen, içinde tavada hafifçe sotelenmiş kuşkonmaz, brokoli, havuç, soya filizi, mantar olan tabak ise güzel bir kapanış ve mide rahatlatıcı olarak hafızalarda yer etti. ben zaten haşlanmış ya da buharda pişmiş sebze sevdiğim için, bi de tavada öldürülmüşü değişik ve güzel bir tecrübe oldu, kesinlikle tavsiye ederim. son olarak çok lezztli bi noodle tattık. el ile açılmış çalı fasulyeli ve bonfileli, hamurlaşmamış ve sostan cıvıklaşmamış, yerken ne kadar yediğinizi hesap edemeyeceğiniz hafiflikte, iki servis yeseniz bile şişirmeyecek, bugüne kadar yediğim en güzel noodle'lardan birisiydi. tatlı olarak sunulan vanilyalı dondurma ile kızartılmış kadayıfa sarılı muhallebi, bu kadar kalabalık mönünün ardından sunulabilecek hafiflikte ve lezzette yegana seçenekmiş onu anladım. vanilyalı dondurma derken bakkallardan aldığınız fabrikasyon vanilyalı dondurmayla karıştırmayın çünkü hiçbir gerçek vanilya çubuğundan yapmıyorlar dondurmayı. shang palace'ta her şeyde olduğu gibi tatlıda da kaliteden ödün verilmemiş, dondurmayı yerken içindeki vanilya özünün minik siyah noktalarını görebiliyorsunuz zaten, kadayıfa sarılı muhallebi ile de enfes bir uyum içindeler. ve tabi ki tatlı çaysız olmaz, shang palace'ta özel bir çay seramonisi var, o seramoni için uzun süre eğitim gören chang ( çen, çeng, ki̇m bi̇li̇r belki̇ cenk ) kung fu figürleriyle ve uzun boyunlu bir demlikle güzel bir şov yaptı ve milky oolong'a güzellik kattı. bu çayın yapraklarını istanbul'da yaygınlaşan butik çaycılarda bulabiliyormuşuz, ben kesinlikle peşine düşeceğim size de tavsiye ederim. süt buharında fermante edilmiş çay yapraklarının aroması kesinlikle muazzam. ve en özel teşekkürlerimi bizi yemek boyunca bilgilendiren, yemeklerin hikayesini ve çin'de hangi özel günlerde nasıl bir ortamda sunulduğunu anlatan emre bey'e, yardımcısı muhittin bey'e sunuyorum. gerçekten kaliteli ve samimi hizmet veriyorlar ve orada olduğunuz sürece her sorunuza, her isteğinize azami özen gösterip, ne olursa olsun sizin oradan memnun ayrılmanız için çaba sarfediyorlar. özellikle emre bey, sorduğunuz hiçbir soruyu geçiştirmiyor, uzun uzadıya cevap veriyor ve tecrübesinin getirdiği nezaketi her an size hissettiriyor. onun dışında masamıza sık sık uğrayıp memnun kalıp kalmadığımızı soran, sohbet eden iletişim müdürü deniz topsever, iletişim direktörü seran vreskala ve satış pazarlama direktörü figen çağlar hanımefendi'ye de teşekkür ederim. kısacası güzel bir akşam geçirmemizi sağlayan shang palace ekibi herkesi ağırlamaya ve övgülerinizi haketmeye hazırlar. restorandan ayrılırken de bir jestle karşılaşıyoruz. o jest; fotoğraflarda göreceğiniz üzere yemeklerin konulduğu dönebilen cam zeminin üstünde 2 çeşit atıştırma, 2 çeşit acı sostan en beğendiğimiz chili sosu her birimize cam kavanoz içinde hediye etmeleriydi, bunun için de teşekkür ediyorum.