shang palace - shangri-la bosphorus istanbul

shangri-la otel’in ihtişamlı avizesini sarmalayan merdivenlerinden bir kat aşağı iniyoruz shang palace için. shang palace’da kanton mutfağı servisi için aşçılar ve şeflerin hepsi çin’den geliyor, zira yapılmak istenen yüzde yüz kanton mutfağı.
lo hei somon salata tahin sosla yeniliyor. bu salatayı yemenin bir ritüeli var ama. sosu karıştırırken masa etrafında oturan herkes sesli bir şekilde dilek diliyor ve rivayete göre dilekleri gerçekleşiyor. salata, oldukça lezzetli, özellikle içindeki portakal şekerlemeleri, tahin ve salata ile birleşince damağınızı şenlendiriyor.
sichuan tarzıyla, ballı siyah sirke ile kızartılmış çıtır ince bonfile dilimleri gerçekten kağıt gibi incelikte. etrafındaki ballı sos tatlı olmasına rağmen bonfilenin ve sirkenin tuzuyla oldukça iyi oranlanmış ve sizi baymıyor yerken.
terbiyeli tavuk çorbasını andıran, oldukça lezzetli bu çorba tavuk parçalı ve yumurtalı mısır çorbası olarak menüdeki yerini alıyor. yumurtalı diyince gözünüz korkmasın, çorbanın terbiyesinde yumurtanın beyazı kullanılıyormuş. yumurta kokusunu hiç almıyorsunuz, tavuk baskın tad olarak damağınıza geliyor.
tek başına yemeseniz de olur bir şey tofu, pek bizim damak tadına uygun değil. tabii çinlilerin sevdiği bir yiyecek olan tofu, shang palace da tamamen aşçılar tarafından yapılıyor ve uzakdoğulular özellikle tofu yemeye buraya geliyorlar. çin yeni yılı için servis edilen tofu ise menüde çömlekte pişirilmiş tofulu karides vedeniztarağı olarak geçiyor.
menüde yer alan noodle ise tavuklu ve  soya filizli el ile açılmış çin eriştesi. soya sosu ile el ile açılmış bu tabak epey lezzetli. 
el yapımı pancake ile servis edilen çıtır ördek lezzetli tadlardan biriydi. sosu, taze soğanı ve ördeği pancake arasına koyup yemek oldukça keyifli, ancak tek başına ördeği yemek isterseniz biraz kuru olduğunu söyleyebilirim.
menüyü tamamen tattıktan sonra, gelen soğutulmuş mango pudingi, oldukça hafif ve baya iyi geldi, içimizi ferahlattı adeta.

[2.7] bir tadim etkinligi icin yuksek bir ucret odeyerek gittigim shang palace benim icin ve hem benim masamdaki hem de yan masalardaki pek cok katilimci icin hayal kirikligi oldu. fazla alternatif deneyebilmek adina etkinlik vasitasi ile gitmek istedim, cunku fiyatlar ust segment bir restoran oldugu icin yuksek, ayrica boyle bir ortamda daha ozenli sunum, servis olacagini dusunmustum. o konuda sikinti yada aksaklik oldu diyemem, her sey guzeldi ancak ortami pek sevemedim. son derece soguk ve ruhsuz buldum. yemekler ise isimleri her ne kadar cekici olsa da tad acisindan zayifti. lo hei somon baslangiclar arasinda goreceli olarak tek begendigim oldu, onun disinda tavuklu misir corbasi ve ismi her ne kadar yagda kizarmis gumus karidesler olsada anlamsiz haslanmis bir karides yedim. wokta pisilmis dana kus basi lezzetliydi ancak porsiyonu tam anlamiyla tadini almama izin vermeyecek kadar kucuktu. mayonez ile tempura edilmis dil baligi gecenin yildiziydi keske biraz daha buyuk olsaydi dedirtti. comlekte pisirilmis karides,deniztaragi ve tofu arasindan malesefdeniztaragina ulasamadim sanirim unutmuslar :) en son gelen omlet ustu wokta pisilmis kereviz, fungus mantari ve cin su kestanesine pek anlam veremedim dogrusu; mantarlari secmek icin ugrastim zorla 2 parca bulabildim ancak! tatli yuzumu guldurmese de tebessum ettim hurma pureli pirinc sarmasi ile. yesil cay ise cok guzeldi. uzakdogu mutfagini cok severim, ayrica yerinde gidip yemis biri olarak da ben mi anlamadim acaba diyemicem. olmadi malesef, bir daha kesinlikle gitmeyi dusunmuyorum. herkes cay saati icin cok olumlu yorum yapmis o yuzden yuksek puanina bakip da aldanmamak lazim, cay saati eminim guzeldir yesil cayini cok begendim dedigim gibi, tatlisinda fena degildi ama aksam yemegi icin tavsiye etmiyorum.

mart 2019 - ozel bir aksam yemegi icin gittik bu sefer. cok guzel agirlandik, servis gercekten eksiksizdi. istanbulda suana kadar yedigim en iyi noodle’i burda yedim sanirim.