shang palace - shangri-la bosphorus istanbul

avrupa'da sadece shangri-la'da yiyebileceginiz kadayifa sarili jumbo karidesi spring roll ve envai çesit dim sum ile tatma sansini yakalayacaginiz mekanda et seçenekleri çok zengin. çin'den özel olarak getirtilen firinlarda hazirlanan etlerden balli sos ile marine edilmis tavugu ve çin sarabinda marine edilerek dilimlenmis daha incigi denemelisiniz.

mekan super. servis yemekler hersey super. tatli eksi karides. ordek. patlican kizartma herseyi ile super bir aksamdi. servis calisanlarcokilgili ve kaliteli. herkes rahatlikla gitsin millet hizmet ikram gorsun. sonra nusrete gidip paranizla rezil tavirlar gorursunuz :) garsonun zengine yaptigi zulum nusrette baskaymis.kekler sizi. oyle diyorlar ben demiyorum :)))

esimin dogum gunu icin,coksevdigi asya mutfagi ile ilgili zomato uzerinden arastirma yaparken shang palace in aldigi yuksek puan ve guzel yorumlar uzerine tereddutsuz rezervasyon yaptirdim. baslangic olarak kizarmis karidesli cin mantisi ve sichuan tarziyla, balli siyah sirke ile kizartilmis citir, ince bonfile dilimlerini, ara sicak olarak 1/2 tavuklu el acmasi cin eristesi ve ana yemek olarak ise 1/2 ozel citir ordek siparis ettik. finalde ise supriz cikolatali muzlu yas pasta ile jasmin cayi ile geceyi sonlandirdik. 1 sise toscana sarabi ile birlikte toplamda 450 tl hesap odedik. ozel gunler icin tavsiye edebilecegim bir mekan.

geçen günlerde ziyaret ettiğim shangri-la otel'de her ay değişik bir konsept ile düzenlenen ''çay saati'' etkinliğinde fransız tatlı günlerine denk geldim. otelin kapısından girer girmez uzakdoğu esintilerini hissettirmeye başlıyor, lobby lounge düzenlenen çay saati birbirinden çeşitli tuzlu, tatlı ikramlarla lezzet şölenine dönüşüvermişti. menüsünde 101 çeşit her ülkeye ait farklı çay bulunan çay saati arp eşiliğinde hafif müzik ile haftanın her günü saat 14.30 ile 18.30 saatleri arasında gerçekleşiyor, sadece misafirlerin değil lobiden geçmekte olan otel müşterilerinin de aklını çelişiyor. çaylarımızı yudumlarken çok ilginç bir çin seremonisi ile karşılaştık çaylarla özel bir şov yapan çinli ''kung fu tea master chen'' 6 yaşından beri bu eğitimi alıyormuş.çayın kökeninin çin'e kadar dayandığını öğrendikten sonra bu otelde yaşadığım deneyimin tam olarak doğru adres olduğunu fark ettim. başlangıç olarak çay saati büfesinden tuzluları seçtim. yanında tavsiye edilen çayları denemeye başladım.ilk göze çarpan tabak, demlik ve fincanlardaki desenlerin dokusu, renk uyumu ile ahengi yakalamış ve çay saati ile adeta bütünleşmişti.tuzlulardan mantarlı kiş, somon füme ve minik burgerlar favorim oldu.tatlı büfesi kadar beni cezbeden tuzlu lezzetlerle başlangıç yaparak açlığımı yatıştırdıktan sonra tatlı büfesinin cezbediciliğine teslim oldum. çay seti ve tabakardaki uyuma eşlik eden koltuk ve masalar da vardı herşey göz kamaştrıcı bir şekilde sergilenmişti. çay saatinin şüphesiz aklımda kalan en favori lezzetlerinden biri çilekli milföy oldu şuana kadar bu kadar lezzetlisini yediğimi hatırlamıyorum.huzurlu ve şık atmosferin yanında lezzetli atıştırmalıklar, arp, çin seremonisi ile çay saatinin hakkını tam anlamıyla yaşabileceğiniz en iyi ve lüks mekanlardan biri olarak shangari -la otel'i şiddetle tavsiye ediyorum.shangari- la otel'in çay saatinde favori lezzetlerim ve tavsiye edebileceklerim;

almanya coba cabana çayı 
çilekli milföy

çay sati sınırsız tatlı, tuzlu atıştırmalık ve çay eşliğinde 78tl

bu salı zomatodan zarif hanımlar ve beylerle shang palace'daki bu şık ve özgün otelin restaurantındaki tadım etkinliğine katıldık. tanıştığım ve tanıdığım herkes akşamı daha keyifli hale getirdi. özel bir odayı hazırlamıştı restaurant bizim için. müthiş bir bambu duvarı vardı, bambuları çin'den gelen. özel oda olması bizleri çok rahat ettirdi. sanırım diğer misafirleri de;)
ilk lo hei geldi masamıza. bu çinlilerin yılbaşlarında yüksek sesle dilekler dileyerek yedikleri oldukça geleneksel bir tabak. çiğ somon, sebzeler hatta portakal kabuklarından oluşuyor. geleneksel bir tat için başlangıç olabilir ama hepsi o. çıtır sarımsak parçalarıyla kızarmış patlıcan geldi sonra masaya. nefisti. hem tanıdık hem özgün. sıyah sirke ile ve balla kızartılan ince bonfile dilimlerini tattık sonra. et severler için lezzetli bir başlangıç olabilir. farklı bir tat çin restaurant'ı deneyimi için sipariş verilebilir. ve geldik buranın yıldızına. bütün kızartılmış fırın pekin ördeği. benim geçmiş deneyimlerinden dolayı hiç sipariş etmeyeceğim bir tat. ancak burdakini lezzetli buldum. pekin ördeğinin servisi üç aşamalıdır. önce derisi, buğday unundan hazırlanmış bir hamur ya da buğulanmış buğday unundan hazırlanmış "lotus çöreği" içinde hoisin sosu (soya fasulyesi, un, şeker, su, baharat, sarımsak ve kırmızı biberden yapılan, kırmızımsı kahverengi sos) ve ince doğranmış yeşil soğanla birlikte sandviç gibi yenir. ki biz bu kısmı deneyimledik sadece. sonra eti parçalara ayrılıp sebzeyle birlikte sofraya getirilir. son olarak da kemiklerinden kereviz sapıyla pişirilmiş bir çorba içilir. yağda kızartılmış kadayıfa sarılı karides ve karabiber sosu ile tavada kızartılmış dana kuşbaşı geldi sonra. çok kırmızı et tercih etmeme rağmen benim favori yemeğimdi. çok lezzetli ve çok yumuşak. sichuan tarzı wokta kızartılmış tavuk da nefesti. bir çin restaurantında denenmesi gereken bir tat. çin eriştesi ve sotelenmiş sebzeler ardından da vanilyalı dondurma ile yemeğimiz sona erdi. damak tadımıza uzak olmasına rağmen benim keyif aldığım, bazılarını çok sevdiğim bir etkinlikti. istanbulda bulabileceğiniz en iyi çin restaurant'ı burası. eğer çin yemeği sevenlerdenseniz ya da denemek isterseniz burası misafirperverliği ile, yemekleri, dekorasyonu ve hatta fiyatları ile de cazip. ekonomik değil elbette ama kendi kategorisinde de pahalı olmadığı kesin. zomatodaki menüsüne göz gezdirebilirsiniz.

valla açıkçası insanların bu tür pahalı restoranları beğenmiş gibi yaptıklarını düşünüorum. öncelikle mekan çok kasvetli ve düşündüğümden ufak. ama tabiki masa düzeni ve dekorasyona laf eden taş olur. resimlerde de görüldüğü üzere başlangıç olarak ballı sirkeli bonfile eti ile başladık. açıkçası ait olduğu yöre için mükemmel bir tat olsada bizi çok açmadı. çıtır sarımsaklı kızarmış patlıcan soya sosu ile harika gitti. ama oda ağzımızı doldurdu mu hayır. çıtır ördek ise garsonumuz bütün ördek vermeye çalışmak yerine bize 2 kişilik yarım takdim ettiği için süperdi. tamamen kızartma ağırlıklı bu mutfakta derisiyle servis edilen bu yemekte, pisbogaz olan ben neredeyse tabağı da yiyecektim. hakkasan dan beri iyi bor ordege olan hasretim son buldu. yemekten sonra gelmesi ve o kadar deepfried dan sonra bizi sarmamasi sebebiyle çömlekte deniz taragi karides ve yengeç etinin tadına bile bakamadık. sipariş etmemiz de yemekten sonra gelmesi de onun şanssızlığı oldu maalesef. özetle kendi mutfağı açısından mükemmel bir örnek olabilir ancak abartacak bir durumu yok. en azından benim damağım açısından. sadece ördek severler için muhteşem bi yer olmuş. 3 kadeh şarapla bu menü ise sadece 400 tl olması bence makul.

tek kelimeyle mükemmel. öncelikle servis bakımından baya iyi ve hızlılar. sizin sürekli tabaklarınızı değiştiriyorlar. garsonlar sizinle baya iyi ilgileniyor. sipariş vericeğiniz zaman size tavsiye ettikleri bazı yemekler oluyor kesinlikle denemenizi öneririm. etleri çok güzel tavuklarıda ama etlerini tavsiye ederim. tatlılarıda gayet iyi denemenizi öneririm.

bir tadım etkinliğiyle gittiğimiz bu restoranda çin mutfağının yemklerini tattık fakat damak tadımıza çok da yakın olmadığından olsa gerek ben çok fazla beğenememiştim fakat ortama, hizmetin kalitesine söylicek söz yok. yemekler de eminim bu mutfağı sevenler için lezzetlidir.

mekan çok güzel ferah ve rahat, karides ve çin mantısına bayıldım, farklı lezzet ve sunumlar var temiz hijyenik bir ortam çalışanlar yakından ilgileniyor biraz pahalı ama değer

hayatım boyunca 100 ün üzerinde otele gitmiş birçok spa hamam kullanmış biri olarak daha pahalı gereksiz , personeli kaba itici bir otel görmedim fiyatlar çok yüksek piyasanın çok üzerinde peronelin çoğu çinli 5 yıldız bir otel izlenimi hiç vermiyor sadece hamam kullanımı için kimlik fotokopisi  kayıt formu vs. istiyorlar  galiba adıma kredi çekecekler. 1 yıldız bile çok

karşılama sunum porselen tabaklar ortam atmosfer herşey çok güzeldi. ozel kungfu tekniğiyle çinli genç yeşilçay doldurduğunu izlemelisiniz..herşey bi yana lezzet bi harika..crispy duck nefis,denemelisiniz.. diğer çin restoranları arasında ciddi kalite farkı var.

bugün çay saatinde shangri-la yı tercih ettim.öncelikle şunu söylemek isterim ki çay saatinde bulunan tatlı ve tuzluların çeşitliliği ,damaklarda eşsiz tadı bırakan nedeniyle bir çok otele göre çay saati konusunda kesinlikle fark atıyor .. her ay değişen konsepti de en büyük artılarından.. ???

uzak doğunun kanton mutfağını fazlasıyla istanbul'umuza getirmişler çok çekici mekan çok lezzetli mantı , acılı ekşili corba ve kuzu şiş enfesti ?

shang palace'ı asya geceleri yemeklerinden dolayı merak ediyordum ki çin yeni yıl menüsünü deneme fırsatı buldum. bu sene maymun yılı bu arada.
burası kanton kültürünün temsilcisi bir restoran. çin güney bölgesi yemeklerini temsil ediyor yani. çinli şef ve ekibi tarafından hazırlanıyor her şey. bu menünün fiyatı 190 tl. ayrıca gelen müşteriler arasında bir çekiliş yapılacak, büyük ödül şangay tatili.
menüdeki yemekler ise şöyle:
la hei somon; geleneksel çin ritüel yemeği aslında. karıştırılırken yüksek sesle dilekler dileniyormuş. somon, çeşitli sebze ve meyveler ile tahin var. somon dışındakileri yedim, güzel bir sebze-meyve salatasıydı:).
tavuk parçalı ve yumurtalı mısır çorbası, yumurta diyince bi irkildim ama lezzet olarak beğendim.
sichuan tarzıyla, ballı siyah sirke ile kızartılmış çıtır ince bonfile dilimleri, tuzlu olması dışında değişikti ve güzeldi. et cipsi gibi bir şey.
özel çıtır ördek, sevdiğim bir yemek oldu. pankek denilen incecik ekmeklere sarıp yedik. ördek, fransa'dan geliyormuş bu arada.
wok'da kızartılmış xo soslu karides ve buharda pişirilmiş sarımsaklı karides, sarımsaklı olanı daha çok beğendim.
karabiber sosu ile tavada kızartılmış dana kuşbaşı, etler yumuşacıktı çok sevdim.
yağda kızartılmış mayonez sos ile tempura edilmiş dil balığı, balık olarak en sevdiğim dil balığıdır. kötü yapmak mümkün gelmiyor bana zaten:).
çömlekte pişirilmiş tofulu karides ve balık yumurtası, tofuyu ilk kez yedim. bana hitap rden bir şey değilmiş. bir çeşit soya peyniri tofu. yumurtalar çıtır çıtırdı ama eğlendim:).
tavada hafifçe sote edilmiş sebzeler, az pişirilmişti sanki bir tık daha yumuşak olabilirdi.
tavuklu ve soya filizli el ile açılmış çin eriştesi,yine tuzlu olması dışında güzeldi. ben soya sosu sevmiyorum sanırım:d.
ispanak ve yumurtalı çin mantısı, hiç bana göre değildi valla:).
soğutulmuş mango pudingi, bu kadar tuzdan sonra hızır gibi yetişti:). çok lezzetliydi.
en son beyaz çayla midelerimizi huzura erdirdik.
dönen masa, hafiflikleri farklı çubuklarla eğlenceli bir yemek oldu.
noodle yapmaya çalışmak da ayrı bir eğlenceliydi.
burada bir de öğlenleri 12.00-15.00 saatleri arasında 16 çeşit limitsiz dim sum yiyebilirsiniz.
kim ne derse desin ben burayı seviyorum ya:).

şimdi ultralüks yaldızlı maldızlı, mermerli, granitli, cilalı, mobilyalı ciks bir yer hayal edin. fiyatlar bomba (ben ödemedim tabi ama davet eden arkadaşlara yazık).

önümüze karma bir menü geldi. tavuklu yemek, dana etli yemek, güveçte sebze, kızarmış tofu, nöydüğü belirsiz ama sunumuyla gözlerinize bayram ettiren bir dondurmalı tatlı.

tavuk ve dana etli yemekler ortalamaydı. güvecin kabı çok güzeldi içindekinin ise değil buna hiçbir lokantaya yakıştıramazdım. akasya (lotus veya başka egzotik bir ağaç da olabilir) yaprağında sunulan pilav oldukça kuru ve oldukça lezzetsizdi.

masaya tonlarca kızartılmış tofu geldi ve yarısından fazlası kaldı. pek beğenilmedi ama benim de en çok beğendiğim tofu oldu :)

tatlıyı es geçiyorum, tadını alamadık bile.

yani diyeceğim o ki "zerdüs palan vursa da..." :)

ek olarak açık büfe ve sınırsız menü gibi şeylere de çok kanmayın derim..

bukadar lüküs ama yemekler pek birşeye benzemiyor..
garsonlar kibar, onları tenzih ederim...