patisserie de pera - pera palace hotel jumeirah

kendini alice harikalar diyarı’nda gibi hissetmek isteyenler için mekan alarmı? biz açgözlülük yapıp bir masa dolusu tatlı söyledik ama gel gör ki sadece 2 macaronla karnımız doydu?? i̇çecek seçimimiz earl grey’di, çalışan tatlı kadın bir kişiye anca yeteceğini söyledi ama karşısında yetenekli mrs. ripley olduğunu bilmiyordu? hemen sihirli ellerimle iki kişiye 1 demlik çayı bölüştürdüm herkes mutlu mesut yaşamaya devam etti? lezzetler çok iyiydi, fiyat-performans gayet başarılı ve eğer fotoğraf çekilmek için gidecekseniz tam size göre biryerçünkü hiç kalabalık değil, genellikle otelin yabancı müşterileri geliyor? şimdiden afiyet olsun, instagram güzel fotoğraflarınızla dolsun??‍♀️

birkaç saatliğine başka bir dünyadaymış gibi hissettiren zarif kaçış noktası. kısa süreli mola vermek, sevdikleriyle çay/kahve eşliğinde tatlı paylaşmak için şık biryerarayanlara kesinlikle tavsiye edilir ⭐️

kendinizi i̇stanbul değil de adeta fransa da tatlı bir patisserie de hissediyorsunuz.çalışanların giyimi dahil herşey parisli edasında fiyatlar oldukça pahalı ona göre gidin.zaten minik biryerbiz gittiğimizdeyeryoktu biraz oturup bekleyince boşaldı ve öyle oturabildik.ama kendinizi şımartmak için gidebileceğiniz bir yer.

pera palace otelin giriş kısmındayeralan patisserrie de pera kendinizi paris' te hissedeceğiniz butik bir kafe. pudra ağırlıklı dekorasyonundan zarafet akıyor. tabaklar, çatallar, şekerlikler.. masadaki çiçekler.. çok hoş.. ama biraz snob çalışanları. fransa'yı taklit ederken aşırı gururlu personel olayını da benzetmeselermiş keşke. . neyse, ben büyük bir hevesle tatlı dolabına yöneldim. 2 kişi 4 çeşit tatlı seçtik. fındık pralin ile yapılan paris brest oldukça başarılıydı. meyveli cheesecake in görüntüsü çok sevimliydi. adını hatırlayamadığım, beyaz çikolata kaplı kestaneli pasta da enfesti. büyük bir hevesle aldığım makaronlar tam bir faciaydı. heyrete düştüm. oysa en çok da makarondan ümitliydim. o derece sert ve lezzetsiz oluşu beni hayal kırıklığına uğrattı.
haricinde hem ortamıyla, hem çalan müzikleriyle, hem de tatlılarıyla kendinizi şımartmak istediğinizde tercih edilesi. böyle söylüyorum çünkü biraz pahalı. 4 çeşit tatlı çay kahve ile 124 tl tuttu. en azından bir kere denemekte fayda var.

kapidan iceri girer girmez pembeler sariyor her yeri, kristaller, porselenler, pembe beyaz masa ortuleri, bez peceteler... etrafi izlemeden durmak imkansiz, ruha iyi gelen yerler vardir bence burasi tam da bu sifati hak ediyor. fiyat acisindan pek uygun biryerolmasa da, paris'e gitmeden bir paris cafesinde cafe au lait ictiginizi dusunurseniz pek de goze batmiyor. ben gittigimde pera palaca hotel'de kalan fransiz, ingiliz misafirler caylarini yudumluyordu. bir an gercekten taksimin ortasinda oldugumu unuttum. fazla soze gerek yok, bir kere de olsa gidin ve deneyin. not: ben cok tok oldugum icin cesit cesit guzelim pastalardan yiyemedim ancak arkadasimin yedigi lavanta ve blueberry aromali kek cok lezizmis.

i̇çeri girdiğinizde kendinizi breakfast at tiffany"s 'de hissetmeniz kaçınılmaz. müziklerinden tutun duvar rengine, koltuklarından tutun tabak takımına kadar her şey son derece zarif ve süslü. pembe konusunda biraz aşırıya kaçmışlar mı? fena halde. ama pastanenin çok şirin biryerolduğunu değiştirmiyor. tatlıları da bir o kadar başarılı. kulağıma çalınana göre tatlılar geçen yıllarda çok daha iyiymiş, ama yine de karşılaştırmalı olarak gayet iyiydi. çayları çok özellikli değil fakat çay takımıyla titanic'in yemek salonunda bir leydi ya da lordmuşsunuz gibi yapmaktan sizi alıkoyamayaz. tatlıları için olmasa bile atmosferini içinize çekmek için denenesi bir yer. uyaralım, fiyatları da 'palas' ayarında; kocaman tabak-ufacık tatlı-22 lira konseptine ben varım diyorsanız buyurun sizi pera'ya alalım.

masal diyarına hoşgeldiniz! kapıdan içeri girer girmez kendimi bir masalın içinde gibi hissettim. dekorasyon ve sunum oldukça başarılı. tatlılar da bir o kadar lezzetli. evet fiyatlar pahalı olabilir ama kesinlikle böyle biryeriçin değer. en yakın zamanda tekrardan gideceğim yerler arasında.

tarihi dokusu, hem otelin hem de kafenin ambiyansı, personelin ilgisi ve muhteşem dekoruna tek kelimeyle bayıldım! kendinizi orta çağ avrupa'sının burjuvazi sınıfında hissettiren ve geçmişiyle tarihi yolculuğa çıkmanızı sağlayan i̇stanbul'un ilk otelinin kafesi. 1892 yılında açıldığı bilgisini edindik. gerek çalışan bayan güler yüzüyle, gerekse önerdiği cupcake ile takdirimizi kazandı. çok güzel biryerama fiyat olarak biraz tuzlu. sürekli gidilecek biryerdeğil ama mutlaka gitmeniz gereken bir mekan.

fransız romantizminin zirvesi kesinlikle burada ve kapıdan girdiğiniz anda her yere yansıdığını görüyorsunuz bunun. çalışanlarından tutun duvarlarına kadar her bir nokta paris'te hissettiriyor. çok sevdim bayıldım buraya, i̇stanbul'un en sevdiğim semtlerinden birinde hayran kaldığım bir yer..
biz akşam kapanmasına 1 saat kala gelmiştik erkek arkadaşımla, sakin sayılırdı o yüzden. bizimle ilgilenen bayan oldukça kibardı, hatta kahveyi 5 dakika geciktirerek getirdiği için onu ikram bile etti. gerek olmadığını söyledik ama yeterince ilgilenemediği için kabul etmemizi rica etti. önemli olan bunu düşünecek inceliğe sahip olmasıydı bana göre. lezzetlerine gelecek olursam da kara orman pastasını yedim ben, adı değişikte olabilirdi tam hatırlayamadım şu an ama dışı çikolata kaplamalı ve kurdele ile bağlıydı fotoğrafta da göreceksiniz. ağızda dağılan bir tadı var, hiç ağır değil. tavsiye edebilirim.
i̇stanbul'da yaşıyorsanız eğer bir kez olsun gitmeniz gerek çünkü i̇stanbul dışında, böyle biryerharicinde kendinizi paris'te hissedebileceğiniz başka nokta yok diye düşünüyorum. buranın ruhunu bu kadar gerçek yapan belki de misafirlerinin gerçekten orient ekspress'le gelen fransızlar olmasıdır, o tarihi dokusu ve yapısıdır.
dediğim gibi, siz en azından bir kez gidip deneyimleyin. güzel duygular uyandıracağına eminim :)

birkaç gün önce, uzun zamandır gitmek istediğim biryerolduğundan uğrama fırsatı buldum. çikolatalı kubbe şeklinde bir adet pasta ile (yapay şeker yokmuş içinde), bir türk kahvesi aldım. pasta gayet güzel ve lezzetliydi. odanın renkleri, deseni güzel. tabi biraz pahalıcaydı fiyat. pasta 24 tl.

mekan renkli,cici,dekoru güzel konumuda kolay ulaşılabilir.çalışanlar ilgili ve güleryüzlü.3 farklı tatlı söyledik ama 3 müzde beğenmedik bayattı tatlılar ne yazık ki...bunuyeryemez anladık ve devam edemedik...kahveler şekersiz istememize rağmen orta şekerli geldi.hayatınızda kayıp değil buraya gitmek gitmesenizde olur.tatlıların ortalama başlangıc fiyatları 35-40₺ bayatlamış bir tatlıya değerse gidebilirsiniz

evet pahali ama sishanede gittigim en iyi ambiyansliyerkesinlikle. cay kahve keyfi ve kocaman koltuklarinda hos vakit icin ideal. yazin da acik alani ayri bir guzel tabii ki.

gidip de dekorasyonuna bayılmayan yoktur herhalde. kristaller, gümüş servis takımları, aynalar arasında kalıyorsunuz. bir de heryerpembe. tatlı çeşidi çok olduğu için seçmekte zorlandım ve 2 kez fırınlanmış cheesecake tercih ettim. tadı çok kıvamında ama porsiyon olarak çok küçüktü. çaylardan apple fantasy'yi tavsiye etmişlerdi, ben de size edebilirim. mutlaka tekrar gidicem. özellikle dekorasyon için gidilir.