patisserie de pera - pera palace hotel jumeirah

mekânın ambiyansı, müzikleri tabii ki çok sevimli fakat gel gelelim fiyatlar ve lezzet performansına ?. bana göre sunum ve lezzet çok önemlidir. sunumdan tam puan aldılar fakat lezzet kısmına gelince, benim denediğim paris brest tatlısı öyle muhteşem, değişik ya da kesinlikle denenmesi gereken bir tatlı değildi (28£). fiyat, lezzet oranına göre yüksek. çay tercihimi apple fantasy den yana kullandım yumuşak içimli elmalı karışım çayı yaklaşık 2 fincan çıkıyor fakat fincanları alışkın olduğumuzun aksine biraz küçük (20£).

kendini alice harikalar diyarı’nda gibi hissetmek isteyenler için mekan alarmı? biz açgözlülük yapıp bir masa dolusu tatlı söyledik ama gel gör ki sadece 2 macaronla karnımız doydu?? i̇çecek seçimimiz earl grey’di, çalışan tatlı kadın bir kişiye anca yeteceğini söyledi ama karşısında yetenekli mrs. ripley olduğunu bilmiyordu? hemen sihirli ellerimle iki kişiye 1 demlik çayı bölüştürdüm herkes mutlu mesut yaşamaya devam etti? lezzetler çok iyiydi, fiyat-performans gayet başarılı ve eğer fotoğraf çekilmek için gidecekseniz tam size göre bir yer çünkü hiç kalabalık değil, genellikle otelin yabancı müşterileri geliyor? şimdiden afiyet olsun, instagram güzel fotoğraflarınızla dolsun??‍♀️

atmosfer nefis. ufak sevimli şık bir mekan. personel hanımlar çok nazik. sütlü americano ve san sebastian denedim. bir daha ki sefere diğer tatlıları da deneyeceğim.

i̇stanbul'da kendinizi paris'te hissetmenizi saglayan sirin cafe. cafenin her detayi ayri kibar ve zarif. calisanlarin tullu sapkalarindan tutun masalardaki gumus sekerlikler ve uzeri pera palas yazili peceteler.. limonlu tart ve cikolatali kruvasancokguzeldi. caylardan da mint&fresh ve apple fantasy denedik. hepsicoklezzetliydi.

otelin giriş kapısının sol tarafında çok geniş olmayan, ancak çok özel ve gerçekten güzel ve etkili bir dekerasyonu var. hakim renk pempe. içeride huzurlu bir ortam yaratılmış. gittiğimde çok sakindi ve türk kahvemi yudumlarken, günlük gazeteyi de rahat rahat okuyabildim. insanın gidesi gelmiyor. kahve gerek sunumu gerekse lezzetiyle ortama çok uygundu. menü pastahane çeşitliliğine sahip. tercihim olan çikolatalı makaron gerçekten akılda kalıcı lezzetteydi. fiyat kalite dengesi yerinde ve fiyat makul. servis ilgili ve güleryüzlü. huzur bu...

taksim merkezinde, pataneden içeri girdiğiniz anda kafanızdaki her şey tamamen gidiyor. öyle güzel toz pembe bir dekorasyonu var ki, kısa bir sürede olsa her şey unutuluyor. çalan fransız müzikleri, şık dekorasyonu, vitrindeki tatlıların renkleri her şey 4-4lük. personelin ilgiside bir o kadar kibar. cilekli pasta ile de bu mutluluğa ufak bir ziyafet yapıyoruz. dışı çikolata kaplı içi nefis pandispanya ve çilekli krema, tavsiye ederim. hem mekanı hem tatlıları çok beğendik.

sadece ambiyans için gitmeye değer. bunun yanında pastaları, sunumları çok güzel. kendimi pembe bir bebek evinin içinde evcilik oynuyormuş gibi hissettim ??

pastalari, tatlilari, ozellikle de makaronlaricokbasarili. dekorasyonu ile ic acici, girdiginiz anda mutlu hissettiren bir patisserie. cay saati, tatli kacamagi icin mutlaka gidilmesi gereken mekanlardan birisi.

ortam çok tatlış ve orjinal. tam eski pera dedikleri tarzda ama tarzı sabit tutup en azından aynaları ve masa detaylarını bu ruha uygun yenileyebilirler bence. örneğin aynalardaki sarı lekeleri gidermekle başlamak hoş olabilir. öte yandan bu ruhu devam ettirmek adına tatlı yanında servis edilen kumaş peçeteler ve çalışan hanımefendinin samimiyeti bizi bizden almıştı. l'opera yedim; karameli çok yoğun değildi ve gayet güzeldi. bir dahaki sefere prais brest yemeyi düşünüyorum. çay da oldukça lezizdi. eğer bu pastaneye uğrarsanız niyet kurabiyelerinden de istemeyi unutmayın. ? tadı tatlı külah gibi ama ben beğendim.

kapıdan i̇çeri girdiğinizde paris'te olmadığınıza inanamıyorsunuz. gördüğünüz şeyler karşısında şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuz. bütün ayrıntılar öyle güzel ki bir rüyada olduğunuzu düşünüyorsunuz. servisi yapan hanımefendi gerçekten tam bir matmazel. kahve, pasta, makaron hepsi çok lezzetliydi. tek kusuru fiyatların yüksek oluşuydu. ama yine de burayı herkesin görmesi gerek.

pera palace otelin giriş kısmında yer alan patisserrie de pera kendinizi paris' te hissedeceğiniz butik bir kafe. pudra ağırlıklı dekorasyonundan zarafet akıyor. tabaklar, çatallar, şekerlikler.. masadaki çiçekler.. çok hoş.. ama biraz snob çalışanları. fransa'yı taklit ederken aşırı gururlu personel olayını da benzetmeselermiş keşke. . neyse, ben büyük bir hevesle tatlı dolabına yöneldim. 2 kişi 4 çeşit tatlı seçtik. fındık pralin ile yapılan paris brest oldukça başarılıydı. meyveli cheesecake in görüntüsü çok sevimliydi. adını hatırlayamadığım, beyaz çikolata kaplı kestaneli pasta da enfesti. büyük bir hevesle aldığım makaronlar tam bir faciaydı. heyrete düştüm. oysa en çok da makarondan ümitliydim. o derece sert ve lezzetsiz oluşu beni hayal kırıklığına uğrattı.
haricinde hem ortamıyla, hem çalan müzikleriyle, hem de tatlılarıyla kendinizi şımartmak istediğinizde tercih edilesi. böyle söylüyorum çünkü biraz pahalı. 4 çeşit tatlı çay kahve ile 124 tl tuttu. en azından bir kere denemekte fayda var.

kapidan iceri girer girmez pembeler sariyor her yeri, kristaller, porselenler, pembe beyaz masa ortuleri, bez peceteler... etrafi izlemeden durmak imkansiz, ruha iyi gelen yerler vardir bence burasi tam da bu sifati hak ediyor. fiyat acisindan pek uygun bir yer olmasa da, paris'e gitmeden bir paris cafesinde cafe au lait ictiginizi dusunurseniz pek de goze batmiyor. ben gittigimde pera palaca hotel'de kalan fransiz, ingiliz misafirler caylarini yudumluyordu. bir an gercekten taksimin ortasinda oldugumu unuttum. fazla soze gerek yok, bir kere de olsa gidin ve deneyin. not: bencoktok oldugum icin cesit cesit guzelim pastalardan yiyemedim ancak arkadasimin yedigi lavanta ve blueberry aromali kekcoklezizmis.

sırf ambiyansı görmek için gitmek istediğim bir mekandı. mekan umduğumdan daha küçüktü, buna rağmen pembe dekorasyonu oldukça sevimli geldi. mekanda sadece çay söyledik, aslında tatlılarından da merak ediyordum fakat tok olduğumuzdan söylemedik. çay bardakları vasat idi, sunum da oldukça vasat idi. çaydan 12 tl alıyorlarsa bence daha iyi bir şekilde sunulmayı hakediyor. sırf mekanı görmek için gelinebilecek bir yer. çok büyük umutlarla gelmemek gerek.

öncelikle mekanın ambyiansı gerçekten çok hoş, baştan aşağı venedik pembesiyle döşenen bu mekan bana viyana kafelerini anımsattı, çok sıcak ve samimi bir ortamı var. tatlılar tabi ki de ortalamanın üzeri ama öyle bayıldım diyemeyeceğim. önemli misafirlerinizi ağırlayabileceğiniz gayet şık bir mekan, gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz ve fiyatları da bana gayet makul geldi.

i̇çeri girdiğinizde kendinizi breakfast at tiffany"s 'de hissetmeniz kaçınılmaz. müziklerinden tutun duvar rengine, koltuklarından tutun tabak takımına kadar her şey son derece zarif ve süslü. pembe konusunda biraz aşırıya kaçmışlar mı? fena halde. ama pastanenin çok şirin bir yer olduğunu değiştirmiyor. tatlıları da bir o kadar başarılı. kulağıma çalınana göre tatlılar geçen yıllarda çok daha iyiymiş, ama yine de karşılaştırmalı olarak gayet iyiydi. çayları çok özellikli değil fakat çay takımıyla titanic'in yemek salonunda bir leydi ya da lordmuşsunuz gibi yapmaktan sizi alıkoyamayaz. tatlıları için olmasa bile atmosferini içinize çekmek için denenesi bir yer. uyaralım, fiyatları da 'palas' ayarında; kocaman tabak-ufacık tatlı-22 lira konseptine ben varım diyorsanız buyurun sizi pera'ya alalım.