en baştan anlatıyorum; arkadaşlarımız götürdü bizi ve zaten tenha dağ yolu gibi bir yerden giderken yol olduğunu bile anlayamadığımız bir yere girdik. burada bir yer olduğuna emin misiniz derken doğanın çok içinde tatlı minik bir yere geldik. i̇nsana hissettirdiği şey; sahibi orada, kalabalıktan uzakta, köpeği, ahşap evi, kazlarıyla ayrı özel bir dünya kurmuş ve siz de o dünyaya dahil oluyorsunuz, ama güzel olan şey alıştığımız doğa içindeki köy tipi yerler gibi bakımsızlık ya da özensizlik yok.. sanki inzivaya çekilip insanlardan bıkmış bir şef orada özel bir hayat kurmuş, siz de orada misafir oluyorsunuz gibi..i̇lk gördüğünüz şeyler; ortamı çok hoş ve tatlı, bahçede ahşap masalar, girişte büyük bir barbekü, düzgün bir kitle.. o kadar gizli saklı bir yerdeki girince o kadar çok insan gördüğüme baya şaşırıyor insan müdavimleri olduğu belli.. yemekler ve servis başlayınca gerçekten neden özel bir yer olduğu daha iyi anlaşılıyor.. sistemleri şöyle; mezeler, ara sıcaklar yavaş yavaş sırayla geliyor o arada sahibi olduğunu anladığımız her şeyi yarattığı belli olan beyefendi gelip ana yemek siparişlerinizi alıyor. bu arada sınırsız şarap var, karafla geliyor ve şarap gerçekten!! çok lezzetli, kalitesiz bir köy şarabı değil.. mezeler çok değişik ve gerçekten çok!!! lezzetli; kakuleli taze fasulye, damla sakızlı enginar vb gibi şu an aklıma gelmeyen değişik ama inanılmaz lezzetli tatlar var. ara sıcsaklar, özellikle ana yemek etler ef-sa-ne! bozcaadaya gidince tek bir yere gidilecekse net orası.. rakamlar doyana kadar yemek, sınırsız şarap 190 tl idi kişi başı kesinlikle ortam, servis ve yemekler için normal..