ambiyans: yüksek konumda bir teras ve terastan bakıldığında görülen taksim manzarasının verdiği lüks bir hava düşünün. arkadaşını kapıp atıştırmalıklar eşliğinde sohbet etmek için güzel bir ortam.
servis: hızlı, kibar. diğer yandan, rezervasyon prosedüründe masada ne kadar süre kalabileceğimizin söylenmesi pek de hoşuma gitmedi.
yemek:
-tostadila de mango con pepino: minik bir tabağa gelen minik bir kızartma cips, üstünde de mango parçacıklarını düşünün. bana, yemek öncesi yenmiş bir tatlı gibi geldi. farklı bir tattı, ama arayacağım cinsten değildi.
-guacamole: sanırım söylediklerimiz arasında en güzeliydi, ama ezilmiş avokadonun içine serpiştirilmiş cherry domates ve azıcık biberden ibaret gibi geldi. pek aroması yoktu.
-mantarlı queso fundido: 3 çeşit peynirin mantar üzerinde eritilmesiyle oluşturulmuş bir sos. cipse yiyorsunuz bunu da. bana sadece peynir ve mantar tadı geldi. yine aroması yoktu.
-chili con carne: bana kalırsa tüm söylenenler arasında en güzeliydi. kıyması içli köftenin tadını andırıyordu. hoşuma gitti.
-enchiladas suizas hongo: sebzelidir diye bunu söyleyeyim dedim, ama içinde mantar ve soğandan başka bir sebze yoktu. pek de lifli bir tercih değildi yani. soğanları da "tatlımsı" bir tat katıyordu, yani damak zevkime pek uyduğunu söyleyemem. ama yedim.
fiyat: porsiyonlar çok küçük, o yüzden çok çeşit söylüyorsunuz doymak için. sonra da fiyat biraz binmiş geliyor sanırım. ama aman aman pahalı bir yer değil.
meksika diyince ranchero en azından i̇stanbul için bir numaram.
diğer yandan, burayı da denediğime memnunum. bir daha gelmek ister miyim bilemem.