pizano pizzeria


İçinde "yemek" olan yorumlar
5
4.6
erdi
4
4 yıl önce
ortaköy
pizano pizzeria yıllar önce gidip , yıllar sonra tekrar karşıma çıkan pizzacı. i̇yi pizzayemekisterseniz burayı kesinlikle tavsiye ederim. küçük, butik bir havası var. sahibi beyefendi çok hoşsohbet. kokoreçli, pestolu, dört peynirli ve bonfileli pizzayı paylaştık. fotoğrafta görülen pizzalar küçük boy. civarda daha iyisini yemeniz mümkün değil.
0
özlem
5
4 yıl önce
ortaköy
mükemmell... - tadini anlatmaya kelimeler bulamam... övgülerin hepsini hak ettigini düsünüyorum. daha önce pizza adinda ne yedigimizi de çok merak ediyorum açikçasi. çok sirin ortami, çok sicak bir mekan, çalisanlari mekan sahipleri de bir o kadar ilgili. pizza pizzano'nun mantar kekik birlesimi tek kelimeyle muhtesemdi. türkiye sinirlari içerisinde gerçek bir pizzayemekistersem eger gidecegim tek adres burasi gerçekten.. aa unutmadan bu mekandan, pizzadan böylesine zevk almamda bana eslik edenin de payi büyüktüü (:
siddetle tavsiye ediyorum ! :)
0
lokantalarim
4
4 yıl önce
ortaköy
benim için bir lokanta yazısının sadece “yemek” meselesini içermediğini birkaç defa anlatmaya çalıştım sevgili okurlar. bir mekanın ruhunu yaratan tüm ayrıntıların, dekorasyonun, müziğin, lokasyonun ve tabii ki -merkezde- yemeklerin, değerlendirme yaparken beni etkilediğini ve bu etkilerin, neticede bir bütünü oluşturduğunu düşünüyorum. mesela geçen gün  tanıştığım pizano pizzeria‘nın atmosferi gibi.

bu lokanta, “küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuk” kategorisinde karşıma çıktı desem yeridir. ortaköy’ün pek nadiren ayak bastığım bir sokağına yerleşmiş, şirin mi şirin, belki 20-25 kişiyi aynı anda ağırlama kapasitesine sahip bir lokanta burası. dikkatinizi çekerim, tüm i̇talyan yemeklerini veren bir “trattoria” değil bu mekan; iddiası en nefis pizzaları üretmek olan bir “pizzeria”.

gerçekten küçücük bir dükkanda buluyorsunuz içeri adımınızı attığınızda. adeta taş fırın ile burun buruna geliyor, içinde pişen enfes pizzaların sadık bir dost gibi sizi sarmalayan kokularıyla haşır neşir oluyorsunuz.

bir i̇talyan lokantasının, bana kalırsa “olmazsa olmazı” kırmızı beyaz damalı masa örtüleri, zaten masaya oturur oturmaz her şeyin “nizami” olduğu konusunda sizi bilgilendiriryor. bu ufacık lokantanın masa örtüleri ve enfes kokusu ile beni kendine hemen aşık ettiğini söylesem yeridir. ama ulaştığım yaş ve deneyim, ilk görüşte aşkın aldatıcılığını bilmemi ve temkinli davranmamı sağlıyor her zamanki gibi.

bir de yemeklere bakalım. öncelikle otuzun üzerinde pizzayı üreten bu güzide lokantada girişte dana carpaccio, bitişte de tramisu ve çikolatalı bisküvi tatlısı verdiklerini, bunun haricinde de başka bir “pizza dışı” çalışmaları olmadığını vurgulayalım.

carpaccio, “nizami” evet, ama yıldız olmaya namzet değil. tüm değerlendirmelerin “izafiyet teorisine” göre yapıldığını unutmayınız. yani bu carpaccio’yu tek başına hayli lezzetli biryemekolarak ele alabilecekken, ister istemez kafamda daha önce yediklerimle bir karşılaştırmaya gidiyor ve “carpaccio ligi”nde orta sıralara oynayabileceğini düşünüyorum. ama yanında içtiğim ve kavanozda servis edilen limonata 10 numara. doğası gereği tuzlu biryemekolan pizzanın yanında denge unsuru namına servis edilecek böyle bir limonata ideal bir ahenk kuracaktır bence. bir de getirdikleri “focaccia” muhteşem. bence mekanın imzası olması gereken bir çalışma bu ekmek. özellikle inceliğine ve içinde varolduğunu hissettiğim “kararında” sarmısağa bayıldım.

pizzalardan “fagotto” bir alem. i̇çinde dana jambon, sote ıspanak, mozarella, domates sos, sarmısaklı zeytinyağı sosu mevcut. “i̇çinde” diyorum, çünkü bu kapalı bir pizza. üzerine serpilmiş ve odun ateşinde kavrulmuş parmesan peyniri de enfes bir tat katmış kendisine. sote ıspanak da hayli lezzetli. benim gibi “ne işi var ıspanağın pizzada?” tarzı yaklaşan bir insana bile kendini sevdirdi açık konuşmak gerekirse.

başka ne mi yedim? solo prosciutto: domates sosu, mozarella, prosciutto cotto, prosciutto parma, pepperoni, mantar, karamelize soğan… bir “gavur” eti bombardımanı. bana kalırsa miss pizza’da yediklerimden bir tık daha lezzetli. meraklısını rahatlıkla memnun edebilecek bir tada sahip.

pizza della resistenza: domates sosu, mozarella, dana bonfile, karamelize soğan, kekik…. tatlımsı karamelize soğan ile kekik bir araya gelince, tatların savaşından, önemli bir uyum ortaya çıkmış.

solo carne: domates sosu, mozarella, dana bonfile, sucuk, dana jambon, jalapeno biberi… i̇şte bu tam etobur erkek çocuklarına uygun bir oyuncak. keyifle yedim. etobur duygularımın tatmin olması meselesinde, “gavur” eti olanların mı, yoksa bu pizzanın mı baskın çıktığını tespit edemedim. tatlı bir açmaza gömüldüm.

pizza al pollo bianco: krem peynir, mozarella, tavuk parçaları, mantar, ıspanak, közlenmiş kırmızı biber, yeşil biber. domates sosu bulunmayan “beyaz” bir pizza. benim asla ilk seçimim olmayacak bir çalışma. sevenlerini mutlu etsin.

mediterraneo: domates sosu, mozarella, çeri domates, yeşil biber, beyaz peynir, siyah zeytin, kekik, fesleğen. beyaz peynir, domates, kekik bir araya gelince muhteşem oluyor bana kalırsa. hoş bir lezzeti var. 

pizza pesto: pesto sos, mozarella, közlenmiş kırmızı biber, kabak, toz parmesan, çeri domates, roka. yediklerim içinde biraz gerilere koyabilirim.

primavera: domates sosu, fesleğen, çeri domates, közlenmiş patlıcan, kekik, sarmısaklı zeytinyağ sosu. en temel özelliği peynirsiz olması. hafif ve zarif.

pizza piano: domates sosu, mozarella, dana bonfile, mantar, közlenmiş kırmızı biber, kekik. bu kadar güzel etli pizzalar varken bu iz bırakmadı bende.

eveeeet, gelelim zurnanın “zırt” dediği yere… mekanın pizza koko ismini verdiği, içinde domates sosu, mozarella, kokoreç, kekik ve kırmızı pul biber olan başyapıt için kısa ve öz bir yorumda bulunmakta fayda var:

“bu resmen bir icat olmuş sevgili dostlar!!”

bu pizzadan yememek bir kayıptır. bir eksikliktir. bu doğu-batı sentezi mendeburun tadına bakmamak büyük bir üzüntü kaynağıdır. benden söylemesi.

son sözüm de tramisu olsun bu güzel pizzacıda. hayatımda yediğim en güzel tramisuyu venedik’te tavsiye üzerine gittiğim bir lokantada mideye indirmiştim. pizano pizzeria’nın tramisu’sunu ikinci sıraya rahatlıkla koyabilirim. i̇kisi arasındaki en temel fark, bu yediğimde ya çok az alkol vardı, ya da hiç yoktu. tam anlayamadım. 

neticede pizano pizzeria uzun zamandır hayalini kurduğum o küçük ve büyülü pizzacı galiba. denemediyseniz mutlaka gidin…


-----26 nov, 2014-----

benim için bir lokanta yazisinin sadece “yemek” meselesini içermedigini birkaç defa anlatmaya çalistim sevgili okurlar. bir mekanin ruhunu yaratan tüm ayrintilarin, dekorasyonun, müzigin, lokasyonun ve tabii ki -merkezde- yemeklerin, degerlendirme yaparken beni etkiledigini ve bu etkilerin, neticede bir bütünü olusturdugunu düsünüyorum. mesela geçen gün, bir mekanist etkinliginde tanistigim pizano pizzeria‘nin atmosferi gibi.

bu lokanta, “küçücük fiçicik, içi dolu tursucuk” kategorisinde karsima çikti desem yeridir. ortaköy’ün pek nadiren ayak bastigim bir sokagina yerlesmis, sirin mi sirin, belki 20-25 kisiyi ayni anda agirlama kapasitesine sahip bir lokanta burasi. dikkatinizi çekerim, tüm italyan yemeklerini veren bir “trattoria” degil bu mekan; iddiasi en nefis pizzalari üretmek olan bir “pizzeria”.

gerçekten küçücük bir dükkanda buluyorsunuz içeri adiminizi attiginizda. adeta tas firin ile burun buruna geliyor, içinde pisen enfes pizzalarin sadik bir dost gibi sizi sarmalayan kokulariyla hasir nesir oluyorsunuz.

bir italyan lokantasinin, bana kalirsa “olmazsa olmazi” kirmizi beyaz damali masa örtüleri, zaten masaya oturur oturmaz her seyin “nizami” oldugu konusunda sizi bilgilendiriryor. bu ufacik lokantanin masa örtüleri ve enfes kokusu ile beni kendine hemen asik ettigini söylesem yeridir. ama ulastigim yas ve deneyim, ilk görüste askin aldaticiligini bilmemi ve temkinli davranmami sagliyor her zamanki gibi.

bir de yemeklere bakalim. öncelikle otuzun üzerinde pizzayi üreten bu güzide lokantada giriste dana carpaccio, bitiste de tramisu ve çikolatali bisküvi tatlisi verdiklerini, bunun haricinde de baska bir “pizza disi” çalismalari olmadigini vurgulayalim.

carpaccio, “nizami” evet, ama yildiz olmaya namzet degil. tüm degerlendirmelerin “izafiyet teorisine” göre yapildigini unutmayiniz. yani bu carpaccio’yu tek basina hayli lezzetli biryemekolarak ele alabilecekken, ister istemez kafamda daha önce yediklerimle bir karsilastirmaya gidiyor ve “carpaccio ligi”nde orta siralara oynayabilecegini düsünüyorum. ama yaninda içtigim ve kavanozda servis edilen limonata 10 numara. dogasi geregi tuzlu biryemekolan pizzanin yaninda denge unsuru namina servis edilecek böyle bir limonata ideal bir ahenk kuracaktir bence. bir de getirdikleri “focaccia” muhtesem. bence mekanin imzasi olmasi gereken bir çalisma bu ekmek. özellikle inceligine ve içinde varoldugunu hissettigim “kararinda” sarmisaga bayildim.

pizzalardan “fagotto” bir alem. içinde dana jambon, sote ispanak, mozarella, domates sos, sarmisakli zeytinyagi sosu mevcut. “içinde” diyorum, çünkü bu kapali bir pizza. üzerine serpilmis ve odun atesinde kavrulmus parmesan peyniri de enfes bir tat katmis kendisine. sote ispanak da hayli lezzetli. benim gibi “ne isi var ispanagin pizzada?” tarzi yaklasan bir insana bile kendini sevdirdi açik konusmak gerekirse.

baska ne mi yedim? solo prosciutto: domates sosu, mozarella, prosciutto cotto, prosciutto parma, pepperoni, mantar, karamelize sogan… bir “gavur” eti bombardimani. bana kalirsa miss pizza’da yediklerimden bir tik daha lezzetli. meraklisini rahatlikla memnun edebilecek bir tada sahip.

pizza della resistenza: domates sosu, mozarella, dana bonfile, karamelize sogan, kekik…. tatlimsi karamelize sogan ile kekik bir araya gelince, tatlarin savasindan, önemli bir uyum ortaya çikmis.

solo carne: domates sosu, mozarella, dana bonfile, sucuk, dana jambon, jalapeno biberi… iste bu tam etobur erkek çocuklarina uygun bir oyuncak. keyifle yedim. etobur duygularimin tatmin olmasi meselesinde, “gavur” eti olanlarin mi, yoksa bu pizzanin mi baskin çiktigini tespit edemedim. tatli bir açmaza gömüldüm.

pizza al pollo bianco: krem peynir, mozarella, tavuk parçalari, mantar, ispanak, közlenmis kirmizi biber, yesil biber. domates sosu bulunmayan “beyaz” bir pizza. benim asla ilk seçimim olmayacak bir çalisma. sevenlerini mutlu etsin.

mediterraneo: domates sosu, mozarella, çeri domates, yesil biber, beyaz peynir, siyah zeytin, kekik, feslegen. beyaz peynir, domates, kekik bir araya gelince muhtesem oluyor bana kalirsa. hos bir lezzeti var.

pizza pesto: pesto sos, mozarella, közlenmis kirmizi biber, kabak, toz parmesan, çeri domates, roka. yediklerim içinde biraz gerilere koyabilirim.

primavera: domates sosu, feslegen, çeri domates, közlenmis patlican, kekik, sarmisakli zeytinyag sosu. en temel özelligi peynirsiz olmasi. hafif ve zarif.

pizza piano: domates sosu, mozarella, dana bonfile, mantar, közlenmis kirmizi biber, kekik. bu kadar güzel etli pizzalar varken bu iz birakmadi bende.

eveeeet, gelelim zurnanin “zirt” dedigi yere… mekanin pizza koko ismini verdigi, içinde domates sosu, mozarella, kokoreç, kekik ve kirmizi pul biber olan basyapit için kisa ve öz bir yorumda bulunmakta fayda var:

“bu resmen bir icat olmus sevgili dostlar!!”

bu pizzadan yememek bir kayiptir. bir eksikliktir. bu dogu-bati sentezi mendeburun tadina bakmamak büyük bir üzüntü kaynagidir. benden söylemesi.

son sözüm de tramisu olsun bu güzel pizzacida. hayatimda yedigim en güzel tramisuyu venedik’te tavsiye üzerine gittigim bir lokantada mideye indirmistim. pizano pizzeria’nin tramisu’sunu ikinci siraya rahatlikla koyabilirim. ikisi arasindaki en temel fark, bu yedigimde ya çok az alkol vardi, ya da hiç yoktu. tam anlayamadim.

neticede pizano pizzeria uzun zamandir hayalini kurdugum o küçük ve büyülü pizzaci galiba. denemediyseniz mutlaka gidin…
0
pelin
5
4 yıl önce
ortaköy
i̇nternetten yorumlar üzerine ilk defa denemek istedik. sonuç; menü çok zengin, sanki küçük bir i̇talyan kasabasındayemekyiyormuş hissini uyandırıyor. oradaki beyfendinin tavsiyesi üzerine siparişlerimizi verdik ve memnun kaldık. mutlaka gidin. i̇stanbul’da şu ana kadar yediğim en iyi yerdi.
0
gözde
5
4 yıl önce
ortaköy
istikrar diye buna denir! - bir mekan hiç mi bozulmaz? herseyiyle ayni kalitede yola devam eder. pizzalari, tatlilari (tiramisu'da yeni bir tat var deneyiniz) limonatasi, çalisanlari, samimiyetleri... hersey mükemmel! nazar degmesin diyorum :)

-----04 sep, 2011-----

gerçek pizzayemekisteyenler buraya! - istanbul'da gerçek pizza yiyebileceginiz tek yer. mekan sirin, sicak, sahipleri samimi, ailenizden biri gibidir. fazla söze gerek yok. nefis pizzalarin arasindan seçiminizi yapin, afiyetle yiyin sonra da pizzalar kadar leziz tiramisudan da yiyin. mutluluktan uçun :)
0
umut
5
4 yıl önce
ortaköy
pizza pizano'da kimligini bulmus - efendim, yillardir gerçek tadini arayip durdugumuz,ama açildigi güne kadar geçen o israrli arayista tecrübe ettigim diger pizza restoranlarinda hamurundan,malzemelerine kadar hep büyük bir hayal kirikligi ile sunulan pizzalarin hepsinin o kötü anilarini silip atmaya basarabilen bir yer "pizano pizzeria". nereden baslasam ki... pollo bianco'dan mi, solo carne'den mi? damakta öyle bir tatla ayrilinca siz farkinda olmadan bir daha geleceginiz günün biletini birakiveriyor cebinize bu mekan. rahmi bey ve nurcan hanim'in, istanbul'da unutulan ve çok özlenen o kibarlik,duruluk ve herkesin ayarlamasini beceremedigi samimiyetleri,güler yüzleriyle de birlesince kendinizi o kadar rahat ve bedeline degecek bir yerde hissediyorsunuz ki... ister esinizle,ister arkadaslariniz ve dostlarinizla gözünüzü kirpmadan gidin dedirtebilecek,müsterilerine bu kadar kesin yorumlar yaptirabilecek bir mekana sahip olmak,gurur verici olmali...firindaki maharetli ustasindan,kirmizi kareli masaörtülerine,acili zeytinyagindan,taze çekilmis karabiberine kadar özenle bir araya getirilmis bu yerde belki de ilk kez"pizza"yemekiçin daha ne bekliyorsunuz?
0
esra
5
4 yıl önce
ortaköy
pesto soslu pizzasi favorim oldu - 22 haziran'da mekanist.net'in gezgin&guru etkinligi pizano'da gerçeklesti. ortaköy'de princess hotel'in çapraz sokaginda böyle sirin bir butik pizzacinin yer alacagini düsünmezdim. mekan 14 subat 2011'de açilmis, çok yeni ama simdiden kemiklesmis bir kitlesi olusmus ve mekan isletmecilerinin verdigi bilgiye göre turistler bir sekilde burayi kesfetmisler ve hatta italyan misafirleri bile olmus. onlarin agzindan "tesekkürler." kelimesini duyduklarini anlatirken rahmi bey çok mutluydu. zaten bu güzel aksam için mekanist.net ekibi basta olmak üzere; mekan isletmecileri rahmi bey, esi nurcay hanim ve ablasina ve güzel sohbetleri için de arkadaslara çok tesekkür etmem gerekli. güleryüz, ilgi, elestirelere açiklik konusunda da mekan isletmecilerini tebrik ederim. mekana ilk giden bendim ve beni simsicak gülümsemesi ile nurcay hanim karsiladi. daha sonra siklikla yorumlarini okudugum kisilerle sohbet etme firsatim oldu. mekan çok sirin, sicak bir atmosfere sahip. pötikareli masa örtüleri ile de bu sirinlige daha çok vurgu yapiliyor gibi. gelelim pizzalara... baslangiç olarak domates soslu ve feslegenli az malzemeli pizzalardan tattik. ben özel olarak yaptirdiklari bakir kupalarda kirmizi sirince içtim, içimi rahat ve tatlimsi bir sarapti ama bence pizza ile daha buruk tatli bir sarap daha iyi gidebilir. daha sonra pizza margheritayi denedik. mekanin kendi adini vurguladigi tek pizzasi olan pizza pizano için yorumum düsündükleri gibi, türk damak tadina yakin buldugumu ve et ve köz biberin uyumlu lezzetini begendigimi söyleyebilirim. daha sonra pizza rosa servis edildi, o da degisikti. benim favorim ve bir dahaki sefer mutlak surette yiyecegim ve tavsiye edecegim pizza tabi ki pizza pesto. ben etçil olmama ragmen bu pizzadaki tavugu bile fark etmedim, çok hafif ve fresh, sanki en farkli pizzasi pesto. diger pizzacilardan farkli olarak hiç domates sosu kullanmadan direkt pesto sosu ile hazirladiklari pizza ve pesto ile rokanin uyumu çok güzeldi. henüz menüde olmayan pizza koko'yu da deneme sansimiz oldu.farkli olmus ama sanirim ben kokoreçi ayri pizzayi ayriyemekisteyenlerdenim. tatli olarak da sadece 2 çesitleri var. ev yapimi ve çikolata sosu ile sunulan mozaik pasta. digeri de mascarpone ve kedi dili ile yapilmis kupada sunulan gerçek bir tiramisu. ben tiramisuyu begendim. sonuç olarak yaklasik 4 ay önce açilan bu butik pizzaci bence basarili ve denenmesi için tavsiye edilebilecek bir mekan olmus. firini özel, isletmecileri özel, burasi henüz fazla kesfedilmemis ve özel bir mekan.
0
emre
1
4 yıl önce
ortaköy
4.9 puanı kesinlikle haketmiyor, pizza hamuru kıtır kıtır kraker gibiydi. kullanılan malzemeler pek kaliteli değildi. italyan pizzasiyemekistiyorsanız tavsiye etmem ama fast food pizzalardan daha guzeldi tabi.
0
cantaşır
5
4 yıl önce
ortaköy
yemek yemeyi seviyorsaniz! - sicak bir ortam müzik güzel servis ve hosgörü paha biçilmez bile daha ne olsun? siz ne bekliyorsunuz?yemekdeyince sadece aklinizayemekyemek için gidiyorum diye düsünmeyin gelin ve görün birbirinden lezzetli pizzalarin aromatik tadlarin keyfine bakin tavan yapmis bir mekan.
0
tuğba
4
4 yıl önce
ortaköy
mamma mia! italyan pizzasi ayagimiza kadar gelmisken pizzayemekiçin italya'ya gitmeye gerek yok. incecik hamuru ve bol malzemesi ile damaginizi senlendirecek muhtesem tat pizzano'da. üstelik pizzanizin yaninda harika bir sarap da içebilirsiniz.
0
çağdaş
4
4 yıl önce
ortaköy
i̇yi bir pizzacıda olması gereken taş fırın, ince ve kaliteli hamur, malzeme çeşidi gibi unsurları fazlasıyla yerine getirmiş olan başarılı ortaköy pizzacısı. o civarlarda pizzayemekistediğinizde, büyük restoran zincirleri yerine rahatlıkla tercih edebileceğiniz yerel ve küçük bir mekan. ançüezli pizzama, mantar ve zeytin eklettiğim için fazla tuzlu olacağına dair uyarı almış olmama rağmen oldukça lezzetliydi.
0
cigdemk
5
4 yıl önce
ortaköy
yediğinizi bile hissetmiyeceğiniz incelikte nefis bi pizzayemekistiyosanız tavsiye ederim. şarküteri ürünlerinin girmediği bir pizza benim için ancak bu kadar güzel olabilirdi.
0
ahmet
5
4 yıl önce
ortaköy
kaliteli pizzayemekisteyenler mutlaka gitmeli. 36 çesit pizza yapilan mekanda damak zevkinize uygun bir tanesini bulacaginizdan eminim. mekanist etkinligi için gittigim pizano'da denedigim 4 çesitten favorim pizza fagotto oldu. dana jambon, mozerrela ve ispanak kullanilarak yapitiklari bu ''kapali'' pizza adini seklinden aliyor ve türkçe'de bohça anlamina geliyormus. ayni zamanda gusto ödüllü olan fagotto biraz bizim çig böregimizi hatirlatan bir saheser...
ikinci en begendigim pizza ise eglenceli bir deneme olan kokereçli pizza :) kokereci seviyor ama kalori almaktan korkuyorsaniz bu ürün tam size göre. incecik pizza hamurunun üzerine doldurulmus ca'nim kokereç...
pizza della resistance içerigindeki dana bonfileden dolayi bana hitap etmese de bonfile parçalarinin kurumamis olmasindan dolayi sevenler basarili bulacaktir.
mekanda vejeteryanlar da düsünülmüs: pesto soslu, kabakli, çeri domatesli pizza pesto gayet basarili...
mekanda içki yok, ama ev yapimi harika limonatalari var. mekan sahibesi nurcay hanim kendi yapiyor ve misafirlerine 1 tam gün dinlendirdikten sonra sunuyor...
zaman içinde müdavimlerini olusturmus olan mekanda samimi bir atmosfer var.fiyatlar makul, rezervasyon yapilmiyor.
0
esokumus
2
4 yıl önce
ortaköy
acikcasi pizano nun inanilmaz yemekleri oldugunu dusunmuyorum. fakat buraya ugramamizin baslica sebeplerinden biri adeta mahallemizin pizzacisi gibi konumlanmasidir. kucuk masalari, guzel dekorasyonu ve yerinde lezzeti ile pizzalari guzel bir aksam plani alternatifi sunuyor. pizzalar icin kucuk ve buyuk olmak uzere iki boy alternatifi var. kucuk pizza cidden bes dk de bitiyor ozellikle doymak isteyen beylere tavsiye etmiyorum.yemeksonrasi keyfi olarak gelen espresso ise oldukca basarili!
0
merve
5
4 yıl önce
ortaköy
saskinim - öncelikle yasamak içinyemekyiyen biriyim. her seyiyemekgibi bir aliskanligim da yok. ama dün aksamdan sonra gerçekten düsünüyorum. düsündügüm seylerin en basinda "su ana kadar yediklerimizin -pizza adi altinda- dogru olup olmadigi". çok uzun zamandir böyle güler yüzlü, bu kadar misafirperver isletmecilerle tanismamistim. üstelik o kadar eglenerek ve severek bu isi yapiyorlar ki... belki bende terslik vardir bilmiyorum ama önce mekan sahibi ve tavirlara dikkat ettigim için çok hoslandim bu durumdan. pizzalara gelince, masadakilere pizzalar gelmeye baslarken "ben hiç bir konuda karar veremezsem margarita seçerim" demistim. "nasilsa hep iyi gelir." diye. ilk gelen pizza hafif aciliydi, adini hatirlamiyorum üzgünüm. :) sonra margarita geldi. sonrasinda pesto soslu. kokoreçli bile yapmislar. yemedim ama olsun. farklilik iste. tatlilar da muhtesemdi. önce "ben tatli hiç yemem" diyerek geri çevirdim ama sonra arkadasimin önündeki tatlidan afiyetle yedim. tiramisu'nun kuplardaki hali de bi baska güzelmis. pizano'ya gidip ne yiyecegime kesinlikle eminim. pesto soslu pizza yiyecegim. ve evet tek basima bir pizzayi bitirebilirim. :)

ps: nurcay hanim'a ve esine çok tesekkür ederim. bizi bu kadar güzel agirlayip bu izlenimi biraktiklari için.
0
oturum aç
hesap oluştur