burgerhood

gökhan karip ile gittik ve memnun kalmadik. öncelikle kokusu cok ağırdı, içerd oturmanızı tavsiye etmiyoruz. patatesler fena değildi ama ağızda bıraktığı tat hoş değildi, hamburgerin eti baharatsız ve tatsızdı. fiyatları kalitesiyle kıyasla fazla yüksekti, aynı fiyata çok daha lezzetli hamburger bulabilirsiniz. söyleyebileceğimtekşey çalışanlar iyi, ilgili ve seri.

bir hamburgerin oncelikle etitekbasina bile lezzetli olmali. bunu pisirme kivami ve soslar izler. burgerhood bu hepsinden gecer not aldi. ufak ama sirin bir yer. bu bölgede 3 gün üst üste 3 ayrı yerde yaptığım tadımlarda hamburger olarak birinci sırada geliyor.

dün tesadüfen bir arkadaş önerisiyle keşfettiğim ve oldukça memnun kaldığım bir hamburger deneyimini yaşadığım bir yer oldu burgerhood. bir hamburgerden beklediğim köftenin pişirilme durumu, hamburgerin ekmeği, söylediğim hamburgerin içindeki kombinasyonlar ve normalde servis edilen parmesan ve trüflü patatesi ayrı ayrı puanlarsam aşağı yukarı tüm farklı katmanlar için de yüksek puan verebilirim gönül rahatlığıyla.

ben mekanın ismini taşıyan burgerhood siparişinde bulundum, arkadaşım ise dana bacon burger. hamburgerleri ikiye böldürüp, ikisinden de tadabildim. o yüzden şimdi ayrı ayrı hamburgerleri değerlendirebilirim sanırım: hamburgerde acı seven biri olarak burgerhood benim oldukça hoşuma gitti. i̇çindeki ev yapımı kırmızı soğan turşusu ve özellikle acı-ekşi sos köfteyle oldukça iyi bir ikili hatta üçlü olmuş diyebilirim. oldukça aroması olan bir hamburger kesinlikle. bir diğer hamburgerde dana bacon, parmesan krema ve turşuyla oldukça yakışmış. bir hamburgerden beklediğim başta da söylediğim gibi köftenin başarılı olması ve ekmeğin başarılı olmasıydı. orta-iyi istediğim hamburger tam istediğim gibi pişmiş, ekmeği de olması gerektiği gibi başarılı ve lezzetliydi. trüf ile çok aram olmadığı için, patatesleri yalnızca parmesanlı istedim. hamburgerden sonra patatesleri bira ile tükettiğim için peynirli patatesleri bayağı beğendim.

toparlayacak olursam, şunu gönül rahatlığıyla diyebilirim ki i̇stanbul’da yiyebileceğiniz en iyi hamburgerlerden birini burada yiyebilirsiniz damak zevkinize en uygun hamurgeri seçerek. fiyat/performans aralığı, bulunduğu lokasyon itibariyle çok ucuz olmasa da memnun ayrılacağınızı düşünüyorum. mekanıntekdezavantajı, oldukça küçük olmasından dolayı oturmaya yer bulamama ihtimaliniz fakat onu da hemen arkasındaki mekanla anlaşarak çözmüş gibi görünüyorlar.

nasıl bu kadar suratsız olabiliyorlar anlamış değilim. haftaiçi boş bir vakittetekmüşterileri biz olmamıza rağmen hesabı alan beyfendi telefonunda mesajlaşmakla meşgul olduğu için hesabı ödememiz yıllar sürdü. burgerları patatesleri güzel, ama bu kadar pahalı olmasına rağmen müşterisine böyle davranan bir yere bir daha kesinlikle gitmem.

bu mekanda aklımdatekkalan şey trüflü patates. arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine gittim lakin hamburgeri beklentimi karşılamadı çoğu hamburgercide yediğimiz hamburger. nişantaşı civarında bulunuyorsanız sadece patatesi için gidilir ama gerçekten çok iyiydi. fiyatlar konusunda biraz pahalı 43 lira ödüyorsunuz 160 gramlık hamburgere.

parmesanlı trüflü patateslerine bayılıyorum. burgerlerinde parmesan krema kullanıyorlar. genelde burger köfte,peynir ve füme et olarak yeterlidir diye düşünürüm ama bu baya yakışıyor. yer biraz darteksıkıntı o.

çocuk menüsü yediğimden değerlendirmem sizleri ne kadar tatmin eder bilmiyorum, ama ben lezzetini de servisini de pek sevdim. üstelik mekan sahibi düşünmüş etmiş bir de güzel akıllı telefon uygulaması yapmış, müşteri sadakatini sağlamak böyle bişey sanırım. fiyatları gayet makul. minnacık mekan, tam köşeye yerleşmiş olmasından dolayı etrafta olanı biteni izlemek için güzel.tekdezavantajı; dışarıda oturmama rağmen inanılmaz kızartma kokusu var, ona da bi çözüm bulsalar keşke.

mühendislik teknik bir alan olarak bilinse de, hayat pratiğine katkısı teknik konulardan daha fazlası oluyor. her şeyi olabildiğince planlı ve hatasız yapma dürtüsü sağlıyor insana. i̇yi hamburger keşfetme ümidiyle gittiğim burgerhood'u görünce aklıma bunlar geldi. dekorasyonu, menüsü ve konsepti üzerinde iyi çalışıldığı belirli olan bir yer çıkmış ortaya. 

burada denediğim swiss mushroom burger (160gr/220gr köfte, sotelenmiş kestane mantarı, karamelize soğan, ev yapımı mantar ketçap, emmental peyniri, ev yapımı salatalık turşusu, domates, isli marul), lezzet ve bileşenlerin uyumu anlamında iyiydi. diğer taraftan burger ekmeğinin sosu emerek fazlaca dağılması sonucu burgeri ısırarak değil, elimle yemek zorunda kaldım. durumu servis görevlisine ilettiğimde geri bildirimler neticesinde burger ekmeğini üç kez değiştirdiklerini söyledi. demek ki müşterinin her dediğini yapmak da iyi bir şey değilmiş... bunları bir kenara bırakırsak, beğendiğim noktalar da oldu. mesela eti aynı mahallenin kasabından kendileri seçiyor, çekiyor ve şekillendiriyorlar. malzemelerde hiçbir katkı maddesi yok, hatta mümkün olduğunca ev yapımı bileşenler kullanıyorlar. 160gr'lık köfteli boyu bile gayet doyurucu. yanında gelen parmesan ve trüf yağlı patates kızartması ise bana hitap etmedi. trüf yağı çok baskın geldiği için yiyemedim.

yazının başında, menü üzerinde çok çalışıldığını yazmıştım. burada sayfalarca menü ve bol çeşit yerine iyi seçilmiş salatalar, atıştırmalıklar (nachos ve soslu tavuk kanatları çokça öneriliyor), burgerler ve iki çeşit tatlıdan (brownie) oluşanteksayfalık bir menü oluşturulmuş. ben alkol kullanmıyorum ama 10 çeşit bira ve bozcaada şaraplarının da servis edildiğini öğrendim. mekan küçük olmasına karşın mevcut alan son derece kullanışlı dekore edilmiş. fiyatlar nişantaşı ortalamasına göre iyi denebilecek seviyede. servis ise son derece başarılı.

#food #foodporn #instafood #gastronomy #hamburger #burger #swissmushroom #parmesan #truffle #frenchfries #fastfood #burgerhouse #burgerhood #topagaci #nisantasi #istanbul #turkiye

bugün yolum teşvikiye'ye düşmüşken yeni gördüğüm bir mekan olduğu için bir uğrayım istedim. tasarımı, büyüklüğü, lokasyonu tam bir bütünlük içinde birbiriyle uyumlu. hoşuma gitmeyentekşey fiyat/performans oranı ki potansiyel var, o yemekler daha lezzetli olabilir. belki farklı pişirme teknikleri denenebilir.

burgerhood'a sepin hanım'dan aldığım bir davet üzerine gittim ve kendisiyle ve eşi okan bey mekanın sahipleri ve işletmecileri. sepin hanım benim gibi boğaziçili ve okan bey'le beraber gençlere destek olmak, bizlerle beraber çalışmak ve bu alanda fikirlerimizi duymak istiyorlar. stili ve yeri gereği hem gençlere hem de ailelere hitap eden bir mekanları var ve müşterilerine olan ilgileri böyle samimi bir mekanın yapabileceği en büyük yatırım.
yanımda bir arkadaşımla gittiğim için iki çeşit hamburger ve çeşitli başlangıçları deneme şansımız oldu. ayrıca yemek sonunda gerçekten yumuşak ve şaşırtıcı derecede başarılı bir brownie de yemeden gitmedik.

hamburgerlerden başlamak gerekirse. etlerini 100% ve kendilerine yakın bir kasaptan alıyorlar. bu kasap da biga bölgesinden tedarik ediyormuş ürünlerini. bence mekanların komşularıyla iyi anlaşması ve beraber çalışabilmesi çok önemli. özellikle küçük vetekşubeli mekanlarda hem kalite kontrolü hem de destek bakımında gerçekten gerekli oluyor.
bizim yediğimiz iki çeşit hamburgerden birincisi burgerhood burgerdi. bu burgerin kendine özel tatlı acı bir sosu var. acı dediysem de çok yakıcı değil daha keskin adeta asyalı bir acı hissi vardı sosta. pekmezden gelen tatlılığı da hoş bir derinlik katmıştı. acıyla karşı değilim kesinlikle ama bazen fazla gelebiliyor. bu burgerde de jalopeno bana fazla geldi ama arkadaşım bayıla bayıla bitirdi. ayrıca her iki burgerde de olan bir lezzet ev yapımı kırmızı soğan turşusuydu. bir kırmızı soğan hayranı olaraktekkelimeyle bayıldım.
ikinci denediğimiz burger cafe de paris soslu steak burgerdi. et gene çok lezzetliydi ve başka yerlerde gördüklerimizin aksine dilim dilimtekbir bütün dilim yerine 3 ince dilim üstüste sunulmuştu. bu açıkçası büyük ısırık alma sorununa gayet pratik bir çözüm olmuş. bir başka beğendiğim nokta da cafe de paris sosa gıda boyası koymamaları oldu. klasik sarı rengini almasa da bence hamburgerin içinde gıda boyasız olduğunu bilerek tüketmek daha keyifli. arkadasım sosu biraz az buldu ama daha fazla sos ekmeği ıslatabileceğinden, en mantıklı çözüm ekstra sos isteyip kirlenmeyi göze aldığımız kadar kendimiz sürmek. tabii kirlenmeden hamburger yemenin keyifi de olmaz!
ekmeklerini de gene komşuları olan backhaus'tan alıyorlar. ekmeğin kalitesi bence gayet iyi ama önerim bir de ekşi mayalı ekmekle bir kombinasyon denemeleri. bu sıralar herkes ekşi maya konusuna yönelmişken, hamburger ekmekleri de ekşi mayalı olabilir. ayrıca her hamburger menü şeklinde yanında parmesanlı patates kızartmasıyla geliyor ve kızartmalar tadımlık değil doyumluk :)
başlangıçlara gelirsek. nachos'un mısır cipsi gerçekten çok başarılıydı. meksika restoranı sınıfında geçen bazı yerlerde denediğimden çok daha güzeldi. tavuk kanatları ise marinasyondan sonra fritözde una bulanıp kızartılmıştı ve gene asya esintileri içeren acı baharatlı ve zencefilli bir sosa bulanmıştı. acısı yoğun ve bir o kadar da güzeldi. canınız hamburger çekmese bile sadece nachos ve tavuk kanadı yemek için gelmeye değer.
son olarak beni burgerhood'da en çok heyecanlandıran şey şarapları oldu. hamburger aslında baktığınızda et, sebze, salata, sos ve ekmekten oluşuyor. yani yanında şarap içmemek için herhangi bir sebep yok. ama nedense hamburgerin yanında kadeh görmek bize garip geliyor. burgerhood bunu kırmayı başarmış bir mekan. çamlıbağ'dan bozcaada'dan alıyorlar şaraplarını ve bu en temelde okan bey ve sepin hanım'ın bireyse zevkinden kaynaklı. bence ama bir katkısı da böyle kaliteli ve bağı, üretimi bilinen ve ada üzümlerini kullanan şarapların görünürlüğü artıyor. her yerde gördüğümüz büyük isimlerden başka seçeneklerin olması epey rahatlatıcı. ayrıca mekanda bira seçenekleri de mevcut ve seçeneklerin artacağına dair duyumlar da aldık :)
özetle mekanın hem ürünlerinin kalitesini ve iyi iş çıkartmaya olan özenini hem de asya aromalarını kullanmış tarzını çok beğendim. en yakın zamanda tekrar ziyaret etmeyi umuyorum.

i̇yi müzik, iyi yemek ve misafirperverliği birleştiren harika bir mekan. merakım gereği son zamanlarda bir çok gurme hamburgerciyi incelemeye başlarken tesadüfen rastladığım burger hood bende güzel bir imaj bıraktı..

öncelikle istediğiniz burger küçük boy olsa bile sizi kesinlikle doyuracak. eti oldukça lezzetli, başka yerlerde olduğu gibi sarı peynir değil gerçek cheddar kullanılıyor..  asıl şov patates ile başlıyor, harika ince patatesler ve üzerine dökülen parmesan peyniri çok lezzetli..

sahibi okan bey müşterilerle, ortamla ve siparişlerle yakından ilgili.. gittiğim mekanlarda benim için ilk sırada lezzet ve hizmet birinci sıradadır. ancak radiohead, muse, coldplay gibi gruplardan hoşlanıyorsanız bu sizin ekstra keyif olacak. 

hoparlörlerden, servis araç gereçlerine kadar herşey ince düşünülmüş ve sade bir tarz yaratılmış.. işletme olaraktekdezavantajı ana caddeye uzak olması.. puan kırılacak iki sebep var, fiyatlar biraz pahalı ve çok geniş bir mekan değil. benim gibi hamburger merakı olan bir biriyseniz mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir yer olduğunu söyleyebilirim.