basta! street food bar, adından anlaşılacağı üzere sokak lezzetleri sunan bir mekan. menüsü ağırlıklı olarak dürümlerden oluşuyor. rexx sineması’nın hemen aşağısında. 10-15 kişi alabilecek küçücük bir büfe olmasına karşın yeri ve yerleşimi harika.
söylemeden edemeyeceğim, bu işletme bize jon favreau’nun filmi şef’i hatırlattı. sakarya ve arıbaş da bundan mı ilham almıştır bilinmez ama bu filmde de fine dining alanında uzun süre çalışan bir şef, çeşitli koşulların bir araya gelmesiyle kendi sokak lezzetleri işini kuruyordu.
yediklerimize gelince…
humus, gayet iyi bir formülle harmanlanmış. yağıyla, baharatıyla, yanında sunulan lavaşlarıyla türünün iyi örneklerinden.
kuzu dürüm beni henüz ilk lokmada yakalamayı başardı. etin ıslak malzemelerle, bilhassa sosla bir araya gelişi fevkalade uyumlu.
sucuk dürüm de kesinlikle onun altında kalmıyor. i̇çinde humus ve közlenmiş patlıcanla sunulan bu dürüm de her zaman tercih edilebilecek bir alternatif olmuş.
bu arada şalgam, adana’dan, ali göde’den getirilmiş.
en iyiyi sona sakladım. mekanın paris brest’i benim bir tatlıdan beklediğim her şeyi karşılıyor. hamurunun sertliği ve kıtırlığı, kremasının yoğunluğu ve aroması… tek kelimeyle mükemmel. fransız ekolünde yetişmiş şeflerden böylesi beklenirdi.
fiyatlar bu düzeyde kariyere sahip iki şefin gurme lezzetler sunan mekanı için gayet makul. mütevazı bir iştahla 25 tl düzeyine rahatça çıkabilirsiniz. bir başlangıç, bir dürüm, bir içecek ve bir tatlıdan oluşan mükellef bir yemekse 40 tl düzeyine geliyor. (7 mayıs 2016)
sözün özü şu ki…
kadıköy uzun süre boyunca yalnız kafe ve barlarıyla öne çıktı. bu arada kalabalıklaştıkça, yemek çıtası ne yazık ki aşağıda kaldı. ama zaman durmuyor ve piyasa koşulları kendini dayatıyor. son zamanlarda açılan bazı mekanlarla bugüzelsemt, kaliteli yemek için de uğranabilecek bir durak haline geliyor.
i̇zmirli bir dostum haklı olarak şöyle demişti: “20 yaşına kadar hep i̇stanbul’da yaşamış birinin gurme olabilmesi mümkün değil. ortalama restoranın düzeyi öyle düşük ki damak tadı gelişmiyor.” ona tümüyle katılmakla birlikte bir istisnayı dile getirmeliyim. bu kentte çok özel işler yapan, harikulade ellere sahip küçük bir grup şef var. basta da ardındaki şeflerle, gelecekte büfe standartlarını da yükseltmesini umduğum, özel bir nokta olmuş.
ayrıca cumartesi öğleden sonra, o sırada bulunan taze ve kaliteli malzemelerle, menüde bulunmayan bir şeyler yapıyorlar. bunları da takip etmek isteyebilirsiniz.