basta! street food bar

arayıp da bulamadığımız lezzetler! mekanın dekorundan başlayacak olursak çok sade ve net hatlarla çizilmiş olması ve beyaz rengine ağırlık verilmesi insanı mekana adımını ilk attığında bir rahatlatıyor. sonrasında kasayla ilgilenen bayanın sıcak karşılamasıyla işler iyice güzelleşmeye başladı. ben kuzu dürüm + açık ayran ve arkadaşımla paylaşmak üzere humus ve günün salatasını sipariş ettim(maş fasülyesi ve semizotu yoğurt sos ile). kuzu dürüm ilk ısırıkta kuru gibi gelmesine rağmen müteakip ısırıklarda ortam bayram havasına döndü. kendimi dizginlememe rağmen 2 dkda bitirebildim ve bir tane daha sipariş etmemek için zor tuttum kendimi. etin pişmesi ve pamukluğu, lavaşın inceliği ve bir sonraki denememde daha yavaş incelemeyi planladığım sosun harmanı muhteşemdi.
açık ayranının tadından ev kokusu akıyordu. benim tek geliştirilebileceğini düşündüğüm: yoğunluğunun arttırılması olabilir.
salatada kullanılan malzemenin tazeliği ve uyumuna diyecek yok fakat zaten ekşi olan semizotu asiditesi biraz daha düşük bir yoğurt sosla tamamlanabilirdi diye düşünüyorum.
humus da oldukça lezzetliydi ve ağızda tortu bırakmıyordu.
tekrar ziyaretlerimde tatlıları mutlaka denemeyi düşünüyorum.
fine diningi sokağa taşıyan iki şefin de fikrine, eline sağlık!

burayı okuduğum yorumlar üstüne denemeye karar verdim. ancak çok aç olmadığım için sadece humus deneyebildim. humusu çok beğendim tadı lübnan usulü gibi ancak fiyatı için porsiyon biraz küçük geldi bana. ama bir dahaki gelişimde kuzu dürümünü de denemeye kararlıyım. ortam gayet küçük ve samimi duruyor ki zaten ilk kapıdan baktığımda bana pozitif etkiyi veren bu oldu ancak benim için en büyük artısı bir humus sever olarak humusunun çok lezzetli olması.

humus, günün salatası ve kuzu dürüm denedim. gerçekten olay kaliteli malzeme secimi ve onları doğru ve sihirli oranda bir araya getirmekten ibaret; bunu şef çok iyi göstermiş. dürüm bir efsane; yerken ve yedikten sonra asla et yemenin yoruculugunu hissetmiyorsunuz. humus çok iyiydi. salata taze ürünlerle yapılmıştı; fakat biraz pahalı sayılabilir. limonatalar, ayranlar ev yapımı ve özenle kavanozlanmis. kısaca hastasıyız! :)

i̇ç mekanı çok küçük ve ağır et kokusu mevcut açık mutfak yüzünden. kışın böyleyse yazın içerde oturulmaz. dışarda otururken tam siparis vereceğiz derken bekleyen vardı diyerek bizi masadan kaldırdılar. yerimize oturan kisi dısardan yeni gelen biriydi ki bizi kaldıran garson içerden sırayla müşterileri dışarıya alıyoruz dedi. sırf bu tavırdan dolayı gözümde talihsiz bir mekan konumuna düştü. kadıköy'de bir daha adımımı atmayacağım ikinci mekan olarak haneye yazdım. mekanın uzun ömürlü olacağını sanmıyorum. yemekleri efsane lezzetli bile olsa bu tavırla garson çalıştıran bir yer kadıköy'deki onlarca alternatif arasında tutunamaz.

hic durum gibi degil.ozel soslucokamacokyumsak et harika.sutlaccokseven burada denemeniz lazim.bu kadar guzel sutlac baska bir yerde hic bilmiyorum.

mekan biraz tıkış tıkış olsada kaburga etinden olan dürüm ve paris brest tam anlamıyla efsaneydi.servis çok hızlı ve keyifli bir mekan.fiyatlarıda bence uygun tavsiye edilir.

kuzu dürüm ve adana'daki ali göbe'den gelen şalgamlarını denedim. kuzu dürümünde karamelize soğan, harissa sosu ve yeşillik var; etle beraber kuyruk yağı da var. kuzu etinin tadına, kokusuna, yağına alışmamış birine ağır gelebilir; kuzu eti seven biriyseniz sos, soğan vs. ters gelmediği sürece beğenirsiniz. bildiğimiz kuzu şiş dürümü kıyasla harissa sosunun, karamelize soğanın da getirdiği farklı bir lezzet var, benim açıkçası hoşuma gitti. et de güzel bir kuzu etiydi, kuyruk yağını da çok seven biri olarak memnun kaldım. sadece sostan dolayı lavaşım çok dağıldı, haliyle yerken biraz zorlandım. getirdikleri şalgam doğanay türü dandik şalgamlardan çok farklı, gayet güzel bir acısı da var. ha serafressh markasıyla yeni bir şalgam da marketlere gelmeye başladı, bu lezzete çok daha yakın diyebilirim.

mekânda menü yok, yukarıdan fiyatlara bakıp sipariş verebiliyorsunuz. tamam ülkede et pahalı, ekonomik kriz vs. de ayrı bir problem de bu dürüme 23 lira biraz fazla. limonataları 8 lira, onun dışında içecekleri şalgam da dahil olmak üzere 6 lira civarında, içecek de pahalı. mekânın konumu güzel; fakat çok dar, yer bulmak zor. yer bulunca da mevcut kalabalığı geçtim, çalışanların hareketi bile sizi yoruyor ve direkt ye-kalk üzerine kurulu. hem konforlu değil, hem de sıra olabiliyor.

humusundan, tatlılarına farklı lezzetlerin olması güzel bir alternatif sunuyor, bölgede de sevilen, tercih edilen mekânlardan hepsini kabul ediyorum; fakat konforun olmayışı, sıra bekleyenlerden dolayı ye-kalk durumunun oluşu, fiyatların son zamanlarda daha da yükselmesinden dolayı çok sıcak baktığım bir yer değil burası.

dürümlerinin tarzı farklı olduğundan dolayı çok merak ederek geldim. ve spoiler vereyim hiç beğenmedim. tavuk füme ve kuzu dürüm yedik. kuzu olan o kadar yağlıydı ki midem bulanıyor düşündükçe içinde nerdeyse et yoktu o kadar çok yağlıydı. siz de benim gibi ette cıvık yağı sevmeyenlerdenseniz kesinlikle tavsiye etmem. tavuk ise bi nebze yenilebilinir bi şeydi çok şükür. tahin tadı hafif hafif geliyordu marul da değişik bir hava katmış, ama o da ahım şahım bir şey değildi. kadıköydeyseniz ve güzel bir şey yemek istiyorsanız gelmeyin arkadaşlar bu kadar netim... kuzu 23 lira tavuk 20 liraydı.

kaan sakarya ve derin arıbaş'ın sokak lezzetlerini sunduğu basta'sı kadıköy'e açıldı açılalı gidelim, gideceğiz, hadi gidiyoruz falan desek de eşimle yolumuzu ancak düşürebildik. tabii ki humus ile başladık çünkü ailecek hasta olduğumuz bir ürün varsa, işte bu güzide arkadaştır! uzatmadan söylemeli, aşık olduk.  bu kadar iyisini yememiştik bile dedik; ilkin limon tadı baskın gibi geldi, belki kabuğu da kullanılmış ama sonrasında baktık ki o burukluk tahin ve nohutun gelişiyle kırılıyor, yerinde baharat takviyesi ile beraber kıvamı şahane ve dengenin üst düzeyde yakalandığı bir şaheser ortaya çıkıyor.

restoranın menüsü ekibinden ne kadar iz taşıyorsa, mekan o denli karakterli ve özeldir. i̇şte basta'daki ekip de dokunabildikleri her şeyi kendileri üretmeye çalışıyor; chorizolarını (bir tür sucuk) onlar yapıp da kurutuyor ve soslarını özenle hazırlıyorlar, harika da bir ev yapımı ayranları var. anlayacağınız dışarıdan ürün tedariki düşük seviyede, zaten şef restoranlarının asıl özelliği bu.

dürümlere gelirsek, biri vejetaryen, ana malzemesi haşlanmasına rağmen diriliğini kaybetmeyen kıvamında bir pancar, erzincan tulumu kreması ile zenginleşip közlenmiş soğan ve karışık otlar eklenmiş. güzel olmasına güzel de yükselen beklentimizi tam olarak karşılamıyor, sanki pancar fazla önde, daha dengeli ve kompleks bir lezzet bekliyorduk. diğeri kuzu dürüm, kuzu kaburga yağlı bir et, onu seveni böyle seviyor zaten. çok iyi pişmiş, dıştaki yağlı yüzey çıtır çıtır ve hafif karamelize olmuş, içi yumuşacık ve pembemsi, sosu etin lezzetini üst seviyeye taşıyarak "i̇şte bu!" dedirtiyor.

basta'ya efsanevi sütlacı ile veda ediyoruz. yerken tüy kadar hafif, lezzeti baş döndürücü, sanki bulutların üzerindesiniz. üstüne serpilen fındık krokanlar hiç sert değil, ağızda dağılıyor ve tatlısı baskın yapısıyla sütlaçtan aldığınız zevki katlıyor. yalan yok, fazlasıyla beğendik, müdavimi olunur.  keşke bu güzelliğin yanına şöyle yüksek alkollü tatlı bir şarap olsaydı diye hayıflanmadan edemedik, birbirleri için yaratılmışlar sanki.  neticeye gelirsek, basta'da başlangıç olarak humus paylaştık, birer dürüm ve içecek alıp, finali ise beraberce tatlıyı kaşıklayarak yaptık. son dönemlerin en doyurucu gastronomik deneyimlerinden biriydi, kişi başı 30 ila 35 tl arasında ödeme yaptığımız göz önüne alındığında mükemmel sıfatını hak ediyorlar.

durumlericoklezzeti oldukca basarili...ancak mekan "ye ve kalk" konsepti oldugu icin fiyatlar fazla kaciyor...mekan daha oturulasi ve sohbet edilebilecek icerikte olsa ve guzel yemek istiyorsaniz baska yere gitmezsiniz...

basta'ya birkaç kez hafta içi sıra beklemeden gitme şansı buldum. hamburger, humus, salata ve sucuk dürüm yedim.  hamburgerini oldukça lezzetli buldum, humusu da çok iyiydi. sucuk dürüm de muhteşemdi. sadece iç ortamdaki oturma düzeni gerçek anlamda rahatsız, iyi bir dokunuşla daha konforlu hale getirilebilirdi. bir de ekibi henüz gülerken gülmemiştim ancak geçen önlerinden geçerken dükkan daha açılmamıştı, kendi aralarında ağız dolusu gülerken rastladım, hoşuma gitti:)

kahvaltıda bile az pişmiş kuzu eti yiyebilen birisi olarak ilk defa bir kuzu eti'nin kokusu ve tadı beni çok rahatsız etti. arkadaşının tavsiyesi üzerine gitmiştim. burayı öven kişiler nasıl sevdiler bilmiyorum ama bir daha uğramayacağım bir mekan. ayrıca humusu vasattı, ayranları kendi yapıyorlar lezzetliydi.

son zamanlarda adını o kadar çok duyuyordum ki gitmeye karar verdik ancak biraz hayalkırıklığı yaşadık dana füme dürüm istedik aşırı tuzlu lezzetsiz bir dürüm geldi bir de hardallı sos koymuşlardı füme et olduğu için dürümü de çok beğenmedik ama et miktarı fazlaydı mekan oldukça küçük dışarda rahat olmayan sadece üç masa var en iyisi alıp dışarda yürüyerek yemek biz çok memnun kalmadık açıkcası

yemeyı de yapmayı dacokseven bırı olarak tam bır hayal kırıklıgıydı... beklentımızde mıchelen yıldızlısef ile calısmasından ötürü yuksekti.. ınsanlara yer yok olması cazıp gelıyor ufacık bir yer ve hıc bır beklentımıze karsılık vermedı..acık ayranı ve bulgurla elma koyduklrı salatası hariç:))mıchelen yıldızlı olması ıcın denıyorsanız raffles otelde arola restaurant deneyınde nasıl olur gorun .ha ılla durumse de arnvtkoyde dürümcü ılhanın mancuryanını deneyın ??

humus ve dana dürüm yedim. humus lezizdi. özellikle tahin tadını baskın sevenlerin çok beğeneceğini düşünüyorum. dana dürüm ise benim için tam bir damak şöleniydi. sosu, taze yeşillikleri, etinin yumuşaklığı ve aroması hepsi birbirini çok güzel tamamlamış. şalgamı da beğendik. fazla keskin olmamakla beraber aromatik ve lezzetliydi. deneyiniz.