evet itiraf ediyorum oldum olasi açik büfe brunchlari severim ben! maalesef ki ülkemizde "açik büfe" isletmelerin çogu tarafindan ya "arta kalanlari yapistir-karistir" ya da "kalitesiz ürünleri doldurup müsterinin gözünü doyur"ma faaliyeti olarak algilaniyor..bunun sonucunda da içinde neredeyse hiçbir sey olmayan "150 çesit açik büfeler"le karsilasabiliyorsunuz..iste grand hyatt oteli'nin içinde yer alan 34 restaurant, bu anlamda tam bir "istisna"..otelin içinden, açik büfenin basindan sonuna dek her seyde "kalite"nin hissedildigi bir brunch büfesi bekliyor sizi burada..hersey istasyon istasyon dagitilmis restaurant'in içinde..bu durum ilk basta bocalamaniza, daha dogrusu "önce hangi istasyondan baslamali" endisesine yol açabilir..yabanci peynir çesitlerinin agirlikli oldugu peynir büfesi, her daim çok sevdigim "füme baliklarla" dolu soguk istasyonu, dönerden kaburgaya, kuzu tandirdan piliç rotiye lezzetle bezeli sicak büfesi, taze makarnalar ile önünüzde hazirlanan makarna büfesi, firindan yeni çikan incecik hamurlu pizza büfesi ve beni benden alip kontrolümü kaybetmeme neden olan tatli büfesi..gerçekten de bastan asagi "özen"le hazirlanan lezzetlerle dolu grand hyatt'taki pazar brunch'i..sehrin en iyi diyemeyecegim ama en iyilerinden biri kesinlikle..üstelik hatirladigim kadariyla kisibasi 75 tl idi..bu da 5 yildizli bir otel brunch'i içinoldukçamakul bir fiyat bence..