yanyalı tatlı & börek


İçinde "lokanta" olan yorumlar
4
3.7
n
3
4 yıl önce
kadıköy
daha iyi olmali! - bu kadar geçmisi olan birlokantaiçin, beklentimin yüksek olmasi gayet olagan... daha iyi olmali yemekler, hizmet, hatta dekorasyon da.. biraz çalisinca olacak, 4 yildizi hak edecek...
0
lokantalarim
3
4 yıl önce
kadıköy
yanyali fehmi çok bildigim, yakindan tanidigim, üsküdar’daki kanaat gibi sik sik ziyaretine gittigim birlokantadegildir açik konusmak gerekirse. geçen gün kapisindan girdigimde, birkaç yil önce geldigimi animsadigim bu lokantaya ilk defa alici gözüyle baktigimi da söyleyebilirim. okuyacaginiz bu yazi, bu kez konumunu, oturma düzenini, masalarin simetrisini ve yemeklerin kalitesini daha dikkatli sekilde inceledigim bu son seferin yüzeysel izlenimleridir. hakkini vererek degerlendirmek için yanyali fehmi’ye ileride tekrar gidecegimi ve yorumlarimi zenginlestirecegimi de ekleyerek yazima basliyorum.
önce öyküsünden baslamakta fayda var: yanya’dan göç eden sipahioglu esrafindan hüseyin horp’un oglu 1891 dogumlu fehmi efendi, 1919 da kadiköy’de saraydan ayrilma bolu’lu hüseyin efendiyi bas asçi yaparak lokantacilik meslegine baslamis. türk mutfagina önem vermis, damak tadiyla, çesnisiyle, verdigi hizmetle ün yapmis, beyoglu ve sirkeci’de sube açarak (su anda yanlizca kadiköy’deki yerinde hizmet vermektedir. baska yerde subesi yoktur.) herkesin takdirini kazanmis. fehmi sönmezler 1980 yilinda kadiköy’de vefat etmis. biraktigi lokantasi halen hayatta olan 5 çocugundan erdogan-engin sönmezler ve fehmi sönmezler’in 3.üncü kusak olan torunlari tansel-can-ergin sönmezler tarafindan devam ettirilmektedir.
yanyali fehmi lokantasi merkezi, herkesin ulasabilecegi bir konumda, kadiköy çarsi’da, iskelenin pek yakininda bulunmaktadir. içeri girdigim zaman beni derli toplu salonunda, düzgün camekanlarin ardinda karsilayan yemekler istahimi hemen ayaga kaldirmistir. kanaat’taki kadar genis bir yelpaze bulunmasa da, birçok eski damak tadimizin bizi içeri böyle buyur etmesi hos bir durumdur. menu kalabaliktir: dil, borç, paça, brokoli, domates, mercimek, kereviz çorbalari; çerkez, pasa, kagit, istim kebaplari, sehriyeli kuzu güveç, hünkârbegendi, kuzu çevirme, dalyan köftesi. mercimekli börek, özbek pilavi, mantarli, safranli pilav, yerelmasi, portakalli kereviz, elbasan tava, beyin tava, papaz yahni, acem tavugu, çiroz salatasi ve tatlilar: irmik helvasi, asure, saray tatlisi, badem tatlisi, hösmerim, un helvasi, zerde.
bu kadar girizgâh yeter! maceramiza dönelim: içeri girip salona söyle bir baktiktan sonra, önce ne istedigime karar verdim. camekanin ardinda olup bitenler kafami karistirabilirdi, ama buna izin vermedim. brokoli çorbasi, kagit kebabi, yaprak sarma yeterli olacaktir diye düsündüm ve bahçe tarafina geçtim. bahçe derken kis bahçesinden bahsediyorum aslinda. inanilmaz kertede kaotik dekore edilmis, her yerinde baska bir obje sarkan, bir yaninda maymun biblolari, öte yaninda model uçaklar, duvarlarinda yazilar olan, gözü çok çok yoran bir yerdi burasi. duvarlarda bazi özlü sözlerden olusan yazilar ve eski istanbul forograflari yer aliyordu. kis bahçesinde, içinde alabaliklarin yüzdügü, içine her vakit siril siril su akan bir de havuz vardi. (niyeyse!) açik konusmam gerekirse gözüm o kadar yoruldu ki , bir an kalkip gitmek istedim. bu kadar karisikligin neden yaratildiginin hiçbir cevabi olamazdi. evet, tophane’deki nargileciler gibi, pakistan’daki kamyonlar kadar yorucu degildi, ama çok gereksizdi.
neyse ki yemekler geldi, dikkatim baska yöne kaydi ve enfes, kivamli brokoli çorbasini içtim, standart bir yaprak sarma yedim. bana kanaat’tekinden daha lezzetli gelen, patlican, kusbasi et, domates ve biberi ile büyüleyici bir uyum arzeden , mideyi rahatsiz etmeyen bir bütünlük ve aci sergileyen kagit kebabini yiyerek rahatladim. yemekleri yerken, bir yandan da yazacagim yorumlari düsündüm. iyiydi! bunu yazabilirdim. garsonlarin ilgisi çok fazlaydi, herkes güleryüzlüydü. sahipleri sürekli masalarin arasinda kosusturuyordu. dekorasyon ne kadar yorucu ve yipratici da olsa, güzel yemekler ve iyi servisle bir sicaklik yayilmisti içime. yazi kafamda bu sekilde yazilmisti. ama olmadi ! çünkü tatliyi getidiler sonra. peynir tatlisi dediler, mutlaka deneyin, pisman olmazsiniz dediler. agzima attigim ilk lokmayla birlikte içinde bulundugum dünyadan baska bir yerlere sürüklendim sanki. agzimda dagilan, damagima yerlesen kadifemsi peynirin tadi bana hiç bilmedigim, tanimadigim ülkelerin öykülerini anlatiyordu sanki. böyle bir yogunluk ve böylesi bir sicaklik uzun zamandir yasamamistim.
evet sevgili okurlar, günümüzün sevilen tabiriyle “ezberimi bozdu” bu tatli! yazimi burada bitirecegim. baska yorum yazmayacagim. su ana kadar kadar yazdiklarimi da tamamen unutun! yanyali fehmi lokantasi’na gidin ve varsa bu peynir tatlisindan yiyin. bu kadar!
0
tamer
3
4 yıl önce
kadıköy
pazar ögle yemegi... - esnaf lokantasi olusu ve tarihi yapisi nedeniyle ilgimi çeken bu yere bir pazar öglen yemegi için özellikle gittim..lokantaortam ve konum olarak iyi sayilabilecek durumda. yemek çesitliligi ve görünümler gayet iyiydi... ustanin da tavsiyesiyle yanya köftesini denemeye karar verdim.. bu kebab kizartilmis patlicana sarilmis köfteden olusuyor ve yaninda begendi ile birlikte sunuluyor. kebap kismina hiç diyecegim yok gayet lezizdi. ancak begendi için ayni seyi söylemek mümkün degildi...begendi için patlican közlenmiyorsa (muhtemelen micro dalgada pisiriveriyorlar) bu sekilde lezzetsiz oluyor... bu seferlik 3 yildiz... zaman içerisinde bir daha gidecegim :)
0
sansal
4
4 yıl önce
kadıköy
eski bir dost yanyali - yanyali'nin essiz damak costuran yiyeceklerini buraya yazsam okumaktan sikilirsiniz. fakat fiyatlarinin cosmasi mekani sevimsiz kiliyor. istanbul'da esnaf lokantasi demek lüks pahalilokantaanlamina geliyor artik. yanyali da buna en iyi örnektir. fiyatlari makul olsaydi 10/10'u hakeden birlokantaolacakti ama olamadi.. puanim; 8/10.
0
atilla
4
4 yıl önce
kadıköy
bir istanbul klasigi - methini siklikla duydugum ve nerede ise her gün önünden geçtigim bu lezzet kültür mirasimizdan bir tadayim dedim. öglen ayak üstü oturdum; güzel bir orman kebabi, az iç pilavi ve tatli olarak irmikli dondurma söyledim. eti gerçekten leziz ve seçme idi; agizda eriyip gidiyordu. iç pilavi lezzetliydi, dondurmali irmigin ise daha lezzetlilerini yedim. fiyat ise bir ögle yemegi için yüksek bir fiyat, bu kalitedeki birlokantaiçin normal, dekorasyonunda gelenekselligi günümüze iyi uyarlamis, yolunuz düser ise kadiköy balikçilar çarsisi girisinde.
0
oya
5
4 yıl önce
kadıköy
istanbul bir yakadan digerine muhtesem mutfakli restoranlarla dolu. degisik tadlar ve yepyeni kesifler yapmak içinlokantalokanta gezen ben, ne yazik ki kilolarima kilolar katmaya da devam ediyorum.

bugün epeydir gitmedigim kadiköy çarsisindaydim. kadiköy çarsisinin yeri bambaskadir benim için. çesit çesit manavlari, sarküterileri, balikçilari, sakatatçilari, baharatcilari ve tatlicilari. herseyin en tazesini, en iyisini burada bulabilirsiniz. çarsida hersey o kadar güzel ve dükkan sahiplerinin yaklasimi o kadar sicak ki ne görsem almak ister canim. bu kez de öyle oldu. elim kolum dolu, karnim aç yürürken kendimi yanyali fehmi'de buldum.

aslinda kadiköye indigimde aklimda öglen yemegi için bambaska bir yer vardi, ancak alis veris sonrasinda ayaklarim beni kadiköy çarsisi içindeki yanyali fehmi'ye dogru götürdü. çarsinin içindeki daracik sokagin sonunda caddeye birlestigi yerde 3 kusaktir ayni ailenin fertlerinin çalistirdigi, nefis tencere yemekleri yapan bir mekan burasi.

daha kapidan adim atar atmaz sicacik bir atmosfer içinde buldum kendimi. sol tarafta ilk gözüme çarpan mis kokulu döneri ve sayilamiyacak çesitlilikte yemekleri oldu. sicakcik dekoru, masa aralarindaki rahat mesafeler, açik mutfaginin temizligi, hijyene dikkat eden agzi maskeli asçilari ve muhtesem dönercisi ile kendimi çok tanidik gibi gelen bir mekanda ve çok huzurlu hissettim.

arkada bir de kis bahçesi de var yanyali fehmi'nin.. yemeklerini kapali bahçe atmosferi içinde yemek isteyenler için ideal. yanya'dan göçle gelen büyüklerinin kurdugu türk mutfagi simdi ogullar tarafindan sürdürülüyor. 1919 yilinda osmanli saray mutfagidan ayrilan bas asçi bolu'lu hüseyin efendinin yemekleri ile baslayan serüvenleri, halen unutulmaya yüztutmus türk yemek çesitlerini sunarak devam etmekte. sahipleri sürekli orada ve herseye hakim.

dil, borç, paça, brokoli, domates, mercimek, kereviz çorbalari; yanya köftesi, çerkez, pasa, kagit, istim kebaplari, sehriyeli kuzu güveç, hünkârbegendi, kuzu çevirme, dalyan köftesi. mercimekli börek, özbek pilavi, mantarli, safranli pilav, yerelmasi, portakalli kereviz, elbasan tava, beyin tava, papaz yahni, acem tavugu, çiroz salatasi aklimda kalan yemeklerden.

son derece lezzetli damak çatlatan yemekleri, servisinin kalitesi ve çabuklugu, nazik personelin güleryüzlü, titiz ve misafirperver servisleri ile mutlaka denemesi gereken mekanlardan biri yanyali fehmi. lokantanin içindeki kapidan yan tarafa geçildiginde ayri bir bölüm var, adim atar atmaz kendimi bir "tatlilar cenneti" içinde buldum. kabak tatlisindan, sekerpareye, ekmek kadayifindan zerde'ye yok yok. sütlaçlar, baklavalar, asureler, peynir tatlisi, saray tatlisi, badem tatlisi , çesitler saymakla bitmiyor.

ben ne mi yedim? firin kabak graten, iç pilav ve zerde, ama yanya kebabi ile dügün çorbasinin da tadina bakmadan edemedim. aklim tadamadigim yemeklerde ve tatlilarda lokantadan ayrilirken en yakin zamanda yine gelmeye ve tadamadigim diger yemeklerinden tatmaya karar verdim.

hergün 10.30 - 22.30 arasi hizmet veren yanyali'da fiyatlar son derece makul. biz iki kisi 55 tl ödedik. eger kadiköy'e yolunuz düserse önce o zengin çesitlilikler sergileyen çarsisinda alis veris sonra eger tencere yemeklerine düskünseniz yanyali fehmi derim.

adres:

sögütlüçesme cad. yaglikçi ismail sok. no:1 istanbul kadiköy
-
0
oturum aç
hesap oluştur