yanyalı tatlı & börek


İçinde "fehmi" olan yorumlar
3
2.8
tc
1
4 yıl önce
kadıköy
selam bencede kesinlikle gidilmemesi gereken yerlein en basinda gelen bir yer mercimek çorba orman kebab fiat 37.00 tl sanki bogazda raki balik yaptik hele o suratsiz ve bir okadar ilgisiz sefi yokmu bu hesaba bu kadar memnuniyetsizlik ancayanyalifehmilokantasi inda olur ödedigim parayi helal etmiyorum saygilar fisini ekliyorum.
0
lokantalarim
3
4 yıl önce
kadıköy
yanyalifehmiçok bildigim, yakindan tanidigim, üsküdar’daki kanaat gibi sik sik ziyaretine gittigim bir lokanta degildir açik konusmak gerekirse. geçen gün kapisindan girdigimde, birkaç yil önce geldigimi animsadigim bu lokantaya ilk defa alici gözüyle baktigimi da söyleyebilirim. okuyacaginiz bu yazi, bu kez konumunu, oturma düzenini, masalarin simetrisini ve yemeklerin kalitesini daha dikkatli sekilde inceledigim bu son seferin yüzeysel izlenimleridir. hakkini vererek degerlendirmek için yanyali fehmi’ye ileride tekrar gidecegimi ve yorumlarimi zenginlestirecegimi de ekleyerek yazima basliyorum.
önce öyküsünden baslamakta fayda var: yanya’dan göç eden sipahioglu esrafindan hüseyin horp’un oglu 1891 dogumlufehmiefendi, 1919 da kadiköy’de saraydan ayrilma bolu’lu hüseyin efendiyi bas asçi yaparak lokantacilik meslegine baslamis. türk mutfagina önem vermis, damak tadiyla, çesnisiyle, verdigi hizmetle ün yapmis, beyoglu ve sirkeci’de sube açarak (su anda yanlizca kadiköy’deki yerinde hizmet vermektedir. baska yerde subesi yoktur.) herkesin takdirini kazanmis.fehmisönmezler 1980 yilinda kadiköy’de vefat etmis. biraktigi lokantasi halen hayatta olan 5 çocugundan erdogan-engin sönmezler vefehmisönmezler’in 3.üncü kusak olan torunlari tansel-can-ergin sönmezler tarafindan devam ettirilmektedir.
yanyalifehmilokantasi merkezi, herkesin ulasabilecegi bir konumda, kadiköy çarsi’da, iskelenin pek yakininda bulunmaktadir. içeri girdigim zaman beni derli toplu salonunda, düzgün camekanlarin ardinda karsilayan yemekler istahimi hemen ayaga kaldirmistir. kanaat’taki kadar genis bir yelpaze bulunmasa da, birçok eski damak tadimizin bizi içeri böyle buyur etmesi hos bir durumdur. menu kalabaliktir: dil, borç, paça, brokoli, domates, mercimek, kereviz çorbalari; çerkez, pasa, kagit, istim kebaplari, sehriyeli kuzu güveç, hünkârbegendi, kuzu çevirme, dalyan köftesi. mercimekli börek, özbek pilavi, mantarli, safranli pilav, yerelmasi, portakalli kereviz, elbasan tava, beyin tava, papaz yahni, acem tavugu, çiroz salatasi ve tatlilar: irmik helvasi, asure, saray tatlisi, badem tatlisi, hösmerim, un helvasi, zerde.
bu kadar girizgâh yeter! maceramiza dönelim: içeri girip salona söyle bir baktiktan sonra, önce ne istedigime karar verdim. camekanin ardinda olup bitenler kafami karistirabilirdi, ama buna izin vermedim. brokoli çorbasi, kagit kebabi, yaprak sarma yeterli olacaktir diye düsündüm ve bahçe tarafina geçtim. bahçe derken kis bahçesinden bahsediyorum aslinda. inanilmaz kertede kaotik dekore edilmis, her yerinde baska bir obje sarkan, bir yaninda maymun biblolari, öte yaninda model uçaklar, duvarlarinda yazilar olan, gözü çok çok yoran bir yerdi burasi. duvarlarda bazi özlü sözlerden olusan yazilar ve eski istanbul forograflari yer aliyordu. kis bahçesinde, içinde alabaliklarin yüzdügü, içine her vakit siril siril su akan bir de havuz vardi. (niyeyse!) açik konusmam gerekirse gözüm o kadar yoruldu ki , bir an kalkip gitmek istedim. bu kadar karisikligin neden yaratildiginin hiçbir cevabi olamazdi. evet, tophane’deki nargileciler gibi, pakistan’daki kamyonlar kadar yorucu degildi, ama çok gereksizdi.
neyse ki yemekler geldi, dikkatim baska yöne kaydi ve enfes, kivamli brokoli çorbasini içtim, standart bir yaprak sarma yedim. bana kanaat’tekinden daha lezzetli gelen, patlican, kusbasi et, domates ve biberi ile büyüleyici bir uyum arzeden , mideyi rahatsiz etmeyen bir bütünlük ve aci sergileyen kagit kebabini yiyerek rahatladim. yemekleri yerken, bir yandan da yazacagim yorumlari düsündüm. iyiydi! bunu yazabilirdim. garsonlarin ilgisi çok fazlaydi, herkes güleryüzlüydü. sahipleri sürekli masalarin arasinda kosusturuyordu. dekorasyon ne kadar yorucu ve yipratici da olsa, güzel yemekler ve iyi servisle bir sicaklik yayilmisti içime. yazi kafamda bu sekilde yazilmisti. ama olmadi ! çünkü tatliyi getidiler sonra. peynir tatlisi dediler, mutlaka deneyin, pisman olmazsiniz dediler. agzima attigim ilk lokmayla birlikte içinde bulundugum dünyadan baska bir yerlere sürüklendim sanki. agzimda dagilan, damagima yerlesen kadifemsi peynirin tadi bana hiç bilmedigim, tanimadigim ülkelerin öykülerini anlatiyordu sanki. böyle bir yogunluk ve böylesi bir sicaklik uzun zamandir yasamamistim.
evet sevgili okurlar, günümüzün sevilen tabiriyle “ezberimi bozdu” bu tatli! yazimi burada bitirecegim. baska yorum yazmayacagim. su ana kadar kadar yazdiklarimi da tamamen unutun! yanyalifehmilokantasi’na gidin ve varsa bu peynir tatlisindan yiyin. bu kadar!
0
ömer
4
4 yıl önce
kadıköy
yanyalifehmi- et yemekleri, pilav çesitleri (özbek pilavi) ve tatlilarini çok seviyorum. fiyat standartlarini tutturamamis olmasi beni sasirtiyor.
0
ahmet
4
4 yıl önce
kadıköy
kadiköy çarsida bulunan yanyalifehmitarihi çok gerilere (1909) giden kaliteli bir lokanta. duvarlari minyatürler, ebru örnekleri ve ata' mizin fotograflariyla süslü aydinlik bir salon ile ferah ve rahat bir bahçeden mütesekkil mekanda yalnizca ramazan aylarinda açilan bir de üst salon mevcut. yemeklere gelince; yaninda begendi ile servis edilen patlicana sarili yanyali köfte güzeldi. etli sarmalarin (yaprak ve lahana) iç harci olmamisti. kiyma çig kalmisti. harçtaki baharat miktari arttirilirsa sarmalar daha lezzetli olacaktir. bamyeler küçük ve lezzetli idi ancak sanirim benmariye kurban gitmislerdi. güveçte servis edilen yogurt harikaydi... fiyatlar ucuz degil, ama tabi bu tür yerleri alelade esnaf lokantalariyla bir tutmamak gerek...
0
oya
5
4 yıl önce
kadıköy
istanbul bir yakadan digerine muhtesem mutfakli restoranlarla dolu. degisik tadlar ve yepyeni kesifler yapmak için lokanta lokanta gezen ben, ne yazik ki kilolarima kilolar katmaya da devam ediyorum.

bugün epeydir gitmedigim kadiköy çarsisindaydim. kadiköy çarsisinin yeri bambaskadir benim için. çesit çesit manavlari, sarküterileri, balikçilari, sakatatçilari, baharatcilari ve tatlicilari. herseyin en tazesini, en iyisini burada bulabilirsiniz. çarsida hersey o kadar güzel ve dükkan sahiplerinin yaklasimi o kadar sicak ki ne görsem almak ister canim. bu kez de öyle oldu. elim kolum dolu, karnim aç yürürken kendimi yanyali fehmi'de buldum.

aslinda kadiköye indigimde aklimda öglen yemegi için bambaska bir yer vardi, ancak alis veris sonrasinda ayaklarim beni kadiköy çarsisi içindeki yanyali fehmi'ye dogru götürdü. çarsinin içindeki daracik sokagin sonunda caddeye birlestigi yerde 3 kusaktir ayni ailenin fertlerinin çalistirdigi, nefis tencere yemekleri yapan bir mekan burasi.

daha kapidan adim atar atmaz sicacik bir atmosfer içinde buldum kendimi. sol tarafta ilk gözüme çarpan mis kokulu döneri ve sayilamiyacak çesitlilikte yemekleri oldu. sicakcik dekoru, masa aralarindaki rahat mesafeler, açik mutfaginin temizligi, hijyene dikkat eden agzi maskeli asçilari ve muhtesem dönercisi ile kendimi çok tanidik gibi gelen bir mekanda ve çok huzurlu hissettim.

arkada bir de kis bahçesi de var yanyali fehmi'nin.. yemeklerini kapali bahçe atmosferi içinde yemek isteyenler için ideal. yanya'dan göçle gelen büyüklerinin kurdugu türk mutfagi simdi ogullar tarafindan sürdürülüyor. 1919 yilinda osmanli saray mutfagidan ayrilan bas asçi bolu'lu hüseyin efendinin yemekleri ile baslayan serüvenleri, halen unutulmaya yüztutmus türk yemek çesitlerini sunarak devam etmekte. sahipleri sürekli orada ve herseye hakim.

dil, borç, paça, brokoli, domates, mercimek, kereviz çorbalari; yanya köftesi, çerkez, pasa, kagit, istim kebaplari, sehriyeli kuzu güveç, hünkârbegendi, kuzu çevirme, dalyan köftesi. mercimekli börek, özbek pilavi, mantarli, safranli pilav, yerelmasi, portakalli kereviz, elbasan tava, beyin tava, papaz yahni, acem tavugu, çiroz salatasi aklimda kalan yemeklerden.

son derece lezzetli damak çatlatan yemekleri, servisinin kalitesi ve çabuklugu, nazik personelin güleryüzlü, titiz ve misafirperver servisleri ile mutlaka denemesi gereken mekanlardan biri yanyali fehmi. lokantanin içindeki kapidan yan tarafa geçildiginde ayri bir bölüm var, adim atar atmaz kendimi bir "tatlilar cenneti" içinde buldum. kabak tatlisindan, sekerpareye, ekmek kadayifindan zerde'ye yok yok. sütlaçlar, baklavalar, asureler, peynir tatlisi, saray tatlisi, badem tatlisi , çesitler saymakla bitmiyor.

ben ne mi yedim? firin kabak graten, iç pilav ve zerde, ama yanya kebabi ile dügün çorbasinin da tadina bakmadan edemedim. aklim tadamadigim yemeklerde ve tatlilarda lokantadan ayrilirken en yakin zamanda yine gelmeye ve tadamadigim diger yemeklerinden tatmaya karar verdim.

hergün 10.30 - 22.30 arasi hizmet veren yanyali'da fiyatlar son derece makul. biz iki kisi 55 tl ödedik. eger kadiköy'e yolunuz düserse önce o zengin çesitlilikler sergileyen çarsisinda alis veris sonra eger tencere yemeklerine düskünseniz yanyalifehmiderim.

adres:

sögütlüçesme cad. yaglikçi ismail sok. no:1 istanbul kadiköy
-
0
cana
10 yıl önce
kadıköy
yanyalifehmiyillardir lezzeti degismeyen bir yer. hangisinden bahsetsem bilemiyorum. bugün etli yaprak sarma ve lahana sarma ve ispanak yedik. harikaydi; bu güzelliklere bir de yogurt eslik ediyor ki eyvah eyvah
buranin sevdigim ayri bir yönü ise aile isletmesi olmanin verdigi sicaklikkk
gelelim finale; final resmini bile çekmeye firsat bulamadigim sekerpare ile oldu. tek kelimeyle öuhtesemdi; serbetli tatlilarin bazen yarattigi bogazda yanma hissi yoktu.
isin özü buraya gelin karninizi evdeymis gibi doyurun.
0
oturum aç
hesap oluştur