mekanın orjinalliği açısından mutlaka gidip görmeli. bir kimya laboratuvarında periyodik tablo yanında beher gibi ölçülü kimyager kap ve bardaklarında kahve içmek elbette ki çok hoş. birini farklı bir mekana götürmek istiyorum diyorsanız muhakkak uğrayın.
cafenin arka tarafında breaking bad dizisinde kullanılan kimyager kıyafetlerini giyip fotoğraf çekilebilirsiniz.
diğer 3. nesil kahveciler gibi ağırlığı bu farklı demleme kahvelere vermiş bir mekan değil. menüde ayrı bir başlık var zaten; third wave (üçüncü dalga) diye. orada da kyoto, v60, chemex var.
buna nazaran latte, cappucino ve espresso kendileri için daha öncelikli kahveler. ben farklı demlemekahvelerisevdiğimden, latte , cappuchino ve espressoyu da her yerde içebildiğimizden ötürü yine bu demleme kahvelerden denedim. bir adet v60, bir adet kyoto ve bir de hafif bir kahve olarak flat white söyledik. flat white her zaman olduğu gibi sütlü latte çeşitlerinden farklı değildi. chemexi porsiyonu 20 lira sandık fakat 2 kişilik olduğu için öyle olduğunu kendileri buradan açıkladılar sağolsunlar :))..
kyoto ve v60 lezzet olarak fena değildi, fincanda değil, büyük sarı kupalarda geliyor fakat kahve yoğunluğu az. garsonlar da sebebini sorduğumuzda eskiden yoğun yaptıklarını ve insanların bu yoğun kahveyi sert buldukları için seyreltme yoluna gittiklerini belirttiler. kahvelerin aromaları gerçekten birbirinden hayli farklıydı. eğer ben bu farklı demlemekahveleribir türlü ayırt edemiyorum diyorsanız burada v60 ve kyotoyu aynı anda deneyebilir, aradaki farkı rahatlıkla tadarak ve koklayarak anlayabilirsiniz.
mekan hemen her saatte kalabalık ve bu yüzden baristalar seri bir şekilde çalışıyorlar. bunun her zaman değil ama yoğun saatlerde kahve kalitesine olumsuz yönde etki ettiğini düşünüyorum. garsonlar ise koşturmaca olsa bile sizinle bilgilendirici şekilde ilgileniyorlar.
tavsiye mekanlarımdan biridir.