walter's coffee roastery

moda taraflarındaki mükemmel kahveci.breakingbad dizisinin hayranı olan herkesin gitmesi lazım. kahveleri ve cookie'lerinin çok güzel olmasının yanında ortam tam bir laboratuvar gibi düzenlenmiş ve dizideki birçok ayrıntıya sahip. walter'ın kahvaltısı bile var!

breaking bad hayranlarının içeri ilk adım atmasından itibaren kendini dizinin içerisinde hissettiği, her köşesinde yüzünün güleceği kadıköy'ün en güzel cafesi şüphesiz :) marjinal menüsü,breakingbad temalı kimya laboratuvarı malzemeleriyle gelen kahveleri, bayan erkek ayrılmamış lavabosu, alakalı şeyleri çizip yazabildiğiniz yazı tahtası, masa altlarında bulunan prizleri vebreakingbad tulumunu giyip dilediğinizce fotoğraf çektirebileceğiniz kısmı ile hem kahve hem debreakingbadi en güzel yaşayabileceğiniz mekan. üstelik bu güzellikler hiç de pahalı değil. sıcak havada hem dondurma hem de kahve keyfini yaşamak isteyenlere tavsiyem latteshake, 10 tl. gidilmeli, görülmeli :)

americano ve cold brew denedim ikiside berbat , fiyatlar yüksek , mekanın tasarımıysa güzel ve farklı menü çok ilginç dizayn edilmişbreakingbadciler için hoş bi yer.

dizi veya film temalı kafelerin sayısı tüm dünyada çoğalmaya başladı. moda'daki walter's coffee de bunlardan biri. mekân, gelmiş geçmiş en iyi dizilerden olan ‘breaking bad' konseptini konuklarıyla buluşturmuş. kafeye girdiğimizde kahvelerin, kimya laboratuvarlarından hatırlayacağımız beherlerde servis edildiğini görüyoruz. bardak yerine deney tüpleri kullanılıyor. duvarda kocaman bir periyodik tablo var, biraz değiştirilmiş olarak tabii. dizide uyuşturucu üretilen büyük aletlerin olduğu oda gibi bir oda da var. yanlış anlaşılmasın, bu odada sadece kahve üretiliyor. herkesin buraya girmesi serbest. sadece girmekle kalmıyor, sarı tulumlarınızı ve gaz maskenizi takıp birer walter white ve jesse pinkman olabiliyorsunuz.breakingbad hayranlarına duyurulur ??

--??--

i don't drink coffee but this place still deserved the score 4/5, why you might ask. one answer:breakingbad. if you are abreakingbad fan like me, you will fall in love with this coffee shop, since its brba themed. you can try the hazmat or other 'meth cooking' outfits, including the mask, and take pictures in it. pretty awesome. i'm surethe coffee is good too.

--??--

breaking bad konsepti ve temasi oldugu için çok bayildigim bir yer, kahve içmedigim için pek gitmem, ve kahvesi hakkinda yorum yapamiyorum, fakat benim gibibreakingbad hayranlarijin bayilacagina emin oldugum bir yer.

geçen gün arkadaşlarımla büyük bir heyecanla gittim.breakingbad hayranıyım. çalışanların ilgisi ve güler yüzüne tam puan; fiyatlar normal; dekorlar için, üst katta kahve çekim yeri ve girişteki periyodik tablo çok hoştu ama bir şeyler eksik gibiydi. menü geliştirilmeli; görüntü olarak güzel ama içerik olarak eksik. kahvelerin ya da başka içeceklerin nasıl olduğu yazılmalı, sadece isim yeterli olmuyor.

kadikoy moda'da bulunan mekan benim gibibreakingbad fanlari icin adeta cennet gibi bir mekan. kahvelerin olculu beherde geldigi bu yerde iliklerinize kadarbreakingbad hissedip meth pisirmis kadar olacaksiniz.

unlu dizibreakingbad temali walter's, i̇stanbulun en ilginc kafelerinden. duvardaki tablo ve servis edilen beherglas, mekana adim attiginiz anda kendinize dizide hissetmenizi sagliyor.

buraya ilk açıldığında gelmiştim, o zaman popüler değildi haliyle. geçenlerde yeniden gittim, oldukça doluydu. "lab" konseptinin pek fanı değilim ama içerisi ferah, arkada oturmalık geniş yerleri var. tabii ünlü olduktan sonra kapıya "lütfen oturtulmak için servis bekleyiniz" temalı bir kara tahta koymuşlar. biz de bekledik biraz ama sanırım geçerliliği yok, kimse bakmadı zira. şekil yapıp kapıya böyle bir uyarı konuyorsa en azından yanına host ya da hostes de koymak lazım tabii. ya da içerisi dolu değilse baştan koymayın ki itici olmasın.neyse,breakingbad sevenler için ilgi çekici, sevmeyenler için çalışmaya uygun bir atmosferi var, onun dışında kahvecide kitap okumak için biraz steril bir ortam. ancak kahveleri konusunda biraz daha negatif bir görüşüm var, 2 kere americano içtim, ikisinde de acı, yanık bir tadı vardı. kahvaltısını ve tatlısını övüyorlar, denemedim ama kahvecinin öncelikle kahvesi iyi olmalı diye düşünüyorum.

malum teması ile merak uyandiran bir mekan olduğu kesin.sarı tulumlar,laboratuar ürünleri ile sunumlar,periyodik cetvel vs derken göz dolduruyor.daha yaratıcı olunabilir miydi tartışılabilir ama bu kadarı bile dizi hayranlarıni heyecanlandırmaya yetiyor.kafenin atmosferi, kahvelerin lezzetinden daha önemli konuma geçmiş oluyor böylelikle.yani kahve için degilde bir nevibreakingbad temasından bulunmak için gitmiş oluyorsunuz.çoğunlukla kalabalık,servis buna bağlı olarak sekteye uğradığı olabiliyor.

mekanı istanbul kahve festivali #istcoffeefest kapsamında deneyimleme şansım oldu. yani  şubesi neye benzer henüz bir fikrim yok. kuruluş ile ilgili dikkatmi çeken festivalde verdiği kahve için "para talep eden" yegane kurum olmasıydı. kahve başı 5 tl istendi.breakingbad'in temasını baya kanıksamışlar gibi gözüküyor. kahve muhteşemdi diyemem ama fea değildi içtiğim en iyi yada en kötü kahve değildi festival standlarına göre ortalama da olsa başarılıydı.

eğer buraya """breaking bad" konseptini görmüş olmak için gidiyorsanız, kesinlikle yapın bunu. hatta içeride pişirme odası tarzı bir oda var, oradabreakingbad'teki sarı renk tulumlardan bulunmakta, isteyen misafirler bunları giyip fotoğraf çektiriyor. ancak gidiş amacınız lezzetli bir şeyler içmekse, bir kez daha düşünün derim. şahsen gittiğimde, menüde yazılı birkaç kahveyi o sırada hazırlayamayacaklarını söylediler. ardından ben sıkma portakal suyu istedim, bir süre sonra görevli portakalın kalmadığını, istersem elma suyu hazırlayabileceğini söyledi. kabul ettim, ancak daha sonra siparişleri karıştırıp bana ice tea getirdi. elma suyu istediğimi söyleyince değiştirdi tekrar. arkadaşım da kahve söylemişti, ikimizin siparişleri de çok geç geldi. açıkçası kahve konusunda kadıköy'de buradan daha iyi pek çok mekan var.hesap geldiğinde güzel bir jestle karşılaştım, siparişimi birkaç kez yanlış getirdiklerinden ve beklettiklerinden, elma suyunun ücretini almadılar.

hembreakingbad asigi olarak hem de yeri zor bulundugu icin arkadaslarima eslik ettigimden 3 kere gittim ama uzun bir sure gitmeyi dusunmuyorum. kahveler ilik geldiginden hemen sogudu,tatlilarini hic denemedim fakatbreakingbad fikri disinda vasat buluyorum. ama dekorasyonunu cok seviyorum ve tulumlarla, lab ortaminda fotograf cekilme fikrini,kahve sunuslarini cok orginal buluyorum. bence herkes bir kere de olsa ugramali☝?

perché venire nella parte asiatica della città per un caffè? perché sei trasportato nella serie televisivabreakingbad,che adoro. i prodotti serviti sono buoni ma quello che rende obbligatorio farci un salto è l'atmosfera. vestirsi da walter white, bere nelle provette da laboratorio come faceva con jessy, il menu in stile tavola degli elementi, la macchina del caffè come nel laboratorio della serie....si capisce che mi è piaciuto? lo consiglio a tutti.

kahvalti icin walter's breakfast tabagini alalim dedik arkadaslarla, yanina bir de ekstra olarak bacon ekletik. gelen kahvalti tabagi bizi buyuk hayal kirikligina ugratti... sadece iki pancake, iki tost ekmegi, iki sosis ve bir kac patates olarak servis geldi. bir kasik nutella ve bal yanina koymuslar bir de. bittigi zaman yenilemiyorlar, tek kasikla yetinmenizi bekliyorlar. ketcap istedigimizde yok dediler, "yan marketten aliriz getiririz tabi" asla yok.. madem sosis ve patates servis ediyorsunuz, koskoca mekansiniz, bi ketcap mi bulundur muyorsunuz? demleme cay zaten beklemiyorduk ama poset cayi suzgecin icine koyup getirmeleri, olmayan bi "kaliteliyiz" imaji yaratmalari cok itici geldi. liptop poset cayi egzotik earl grey diye yedirerek 5 liraya satiyorlar. kasaya hesap odemeye gittigimizde hesabi karistirdilar. biz fark etmesek caylari kahve fiyatindan, tek bir bacon'i ise uc tane bacon olarak odeyip cikicaktik. kisi basi 30 lira odedik neticede ve asla hak ettigini dusunmuyorum.breakingbad temasina girip bi bakin cikin ama ne bir sey yiyin ne de bir sey icin. calisanlarin akli hovarda, insanlari dizi temasi ayagina uyutuyorlar. asla bir daha gitmeyecegim bir mekan