velvet cafe

muhteşem biryerun helvası herkese tavsiye ederim oldukça sevimli cafe çalışanları çok ama ćok şeker insanlar tek kelimeyle mükemmel bir mekan

kaymaklı un helvası nam salmış bir cafe. galata kulesi'nin karşı sokağındayeralıyor ( anemon otelin sokağı ) servisteki arkadaş çok kibar ve ilgiliydi. kahveler ve çayları tarihi bardaklarda sunuyorlar. servis ederken "kahvenizi içtiğiniz fincan 1940lardan kalma bir türk fincanı" şeklinde bilgi verildi. un helvası anlatıldığı kadar var, layığıyla yapılmış. mekanın dekorasyonu da güzel , daha nolsun..

harika biryerçalışanları o kadar saygılı ve kıbar ki mahçup oluyorsunuz bayıldım kesınlıkle tavsıye edıyorum pişman olmayacaksınız sunum harıka

muhteşemdi .müzikleri servisi öncelikle ruhu daha sonra midenin doyduğuyer,çok hoş ,minnoş biryerhafta içi sakin bir zamanda gidin ,yer bulama ya bilirsiniz hafta sonu

en minnoş kafe dalında ödüle layık biyerküçük bi kafa az masası var pek geniş geniş yayılamıyosunuz ama ona rağmen mutlaka gidin 1 kere derim un helvası çok güzeldi ayrıca

sadece bu dünyalar tatlısı cafe ile tanışmama vesile olduğu için bile zomato'yu en sevdiğim uygulama olarak gösterebilirim! :) beyoğlu ve şişhane civarında hep gittiğimiz mekanlar dışında, arkadaşımla uzun boylu dedikodu yapabileceğimiz, sessiz sakin ama samimi biryerarıyordum ki buradaki tavsiyeler bizi bir cumartesi günü velvet cafe'nin minicik kapısının önüne getirdi.
yeri tam olarak galata kulesi'nin giriş kapısının olduğu tarafa yürürken sağdaki o daracık sokağın içinde.güneşli günlerde çayınızı sigaranızı alıp kapı önünde de oturabilirsiniz ama beni asıl vuran kısmı iç tarafı oldu.hep hayalimdeki 'bir gün dedemin antikalarıyla ben de bir cafe açacağım' fikrini nihayet benden başka biri hayata geçirmiş, üstelik anneannesinden kalan hatıra eşyalarla.büyük yeşil koltuğu, duvardaki gelinliği, raflardaki kitapları, şansıma her gittiğimde çalan şahane edith piaf şarkılarını, helva ve kurabiye kokusunu, wc kısmına bile gösterdikleri inceliği ve özeni çok, çok sevdim.sahipleri de çok güleryüzlü insanlar ve içeceğiniz için hangi fincanda içeceğiniz kararını size bırakıyorlar, tam bir ev ortamı anlayacağınız.ben şimdiden kararımı verdim bile, bir dahaki gidişimde budapeşte'den gelen antika fincanda kahvemi içeceğim :)

buraya iki kere geldim, un helvasi bagimlilik yapiyor. son gelisimde limonatasini denedim gercekten ev yapimi ve cok guzel. un helvasi mukemmel, biraz kucuk biryerama cok samimi. dekorasyonu cok sicak. galataya her geldigimde ugradigim bir yer, tavsiye ediyorum.

bu mekan nasıl 4.9 alır anlamış değilim. küçücük biyernefes alınmıyor. hadi tamam şirin bulduk diyelim. ben hayatımda bu kadar berbat servis görmedim. oturduktan sonra sipariş verebilmemiz 15 dk sürdü o da bi bakarmısınız artık diye çağırarak. siparişi verdikten 10 dk sonra mutfağa söyledi garson duydum bizim siparişleri. ne kadar sürer dedim gelmesi 10 dk dedi yarım saat daha bekledik. yani oturduktan sonra 1 saat kahvaltı beklediğim ilk ve tek yer. şaka gibi. bari 1 saat beklettiyosun cay kurabiye birşey koy. yemeklerde kötünün iyisi bu arada. mebemen berbattı yenedik serpme kahvaltı ise orta karar. kesinlikle gitmeyin, zomato da bu mekanın nasıl 4.9 aldığını bi arastırsın bence.

ortamın güzelliği ve çalışanların samimiyeti ile sizi çeken biryer?? un helvasına diyecek tek sözüm yok, enfes ? kısa süre sonra kahvaltıya gitmeyi istediğimyer??

galata'nin ara sokaklarindan birinde olan iceri girer girmez guler yuzleriyle sizi evinizde hissettiren calisanları,buram buram samimiyet kokan dekorasyonuyla sirin mi sirin bir mekan olan velvet bence herkesin gidilecek yerler listesinde bas koseye yerlesmeli.lezzetlerine gelecek olursak arkadasimla birlikte sonuna kadar ovguleri hakeden un helvasini denedik.acikcasi bu kadar basarili bir helva beklemiyordum hersey kivamindaydi.e zaten fincanlarin hikayeleri kahveniz cayiniz bittikce yenisini istetecek cinsten.caylari taze ve kahvelerinin icimi yumusakti.acikcasi velvet kalbimde bambaska biryeredindi diyebilirim...

un helvası diyorum başka da bir şey diyemiyorum ?
vintage severseniz buraya bayılacaksınız.
çalışanlar çok ilgili, birazcık küçük bir mekan ondanyerbulmak da zor oluyor. kuyruk olduğunu bile gördüm ben ?
balat şubesindense burayı daha çok sevdim galata’ya gittiğimde artık ilk adresim olacak ☺️

her seyiyle mukemmel. calisanlar ilgili ve kibar, ortam otantik. kahve fincanlari o kadar şık ki.. hele o un helvasi.. un helvasi deyip gecmeyin, gercekten cok basarili. galatadaki bu kucuk mekana rezervasyonsuz gitmeyin,yerbulamama durumu var..

cumartesi günü elimizde arkadaşım bana konya'dan getirdiği çileklerle beraber önceden gitmek istediğimiz biryerolduğu için öğle vakti karaköy'den navigasyonumuzu açarak gittik. ara sokakta küçük bir cafe. mekan olarak anneannemin evinde gibi hissettim :) derken hommade limonata siparişi verdik, kalmamıştı. soğuk yeşilçay siparişi verdik o da yoktu neyse bizde klasik limonataya talip olduk. çileklerimizden bir tane yedik yada yemedik derken cafenin sahibi "müessesemizde dışardan bir şey yenmesine izin vermiyoruz" diye uyardı. biz de onlara ikram etmeyi teklif ettik, kabul etmediler :) her şey iyi hoş da önümüzdeki masada tavla oynayan cafe sahibinin arkadaşlarının bu konuşma sonrası bize bakıp bakıp gülmeleri hiç hoş değildi.

çok şirin bir cafe seviyorum burayı ama son zamanlarda fiyat artmış eskiden daha uygundu bir de menü çeşidi az keşke daha fazla şey olsa ama yine de hoş güzel biryer

kahvaltı için küçük,sıcak, biraz eski, biraz da evindeymiş gibi hissedebileceğimiz biryerararken zomato' da gördüm ama umdugumdan cok daha fazlasını buldum, bir kere o nasıl bir misafirperverliktir! bu kadar özenle karsılanması bana çok iyi geldi çünkü neredeyse hiçbir yerde işini severek yapan veya böyle görünen insanlar yok. kahve fincanlarına hayran hayran bakarken fincan secebiliyor olmamız da cabası. kahvaltıya gelince, kahvaltı menusu biraz daha zenginleştirilebilir.
sanırım ben bütün arkadaşlarımı tek tek buraya getiricem, siz de öyle yapın:)