velvet cafe

son zamanlarda gittiğim en iyi mekan! o kadar ince düşünülmüş detay var ki,hepsi birleşince milenyumdan birden uzaklaşıyor insan.hele de kalabalıktan bu kadar bıkmış olan bana çok iyi geldivelvetcafe.çok sakin bir mekan,müzik seçimleri de oldukça güzel.

hizmet ilgi alaka guleryuz lezzet herşey çok güzel.. kahvaltı çok lezzetliydi..turk kahvesi ve un helvası uyumu harika..fincanlar sizi geçmişte yolculuğa çıkarıyor adeta herşey için teşekkürlervelvetcafe...

50 yaşındaki bu i̇ngiliz fincanındanvelvetçaylarını içmek çok keyifli, üstelik tüm fincan çaylar bal karanfil limon ve tarçın gibi lezzetlerle sunuluyor :) galata'ya yolunuz düşerse velvet'e mutlaka uğrayın ve inanılmaz lezzetli un helvası tatlısını denemeden dönmeyin

galata'nın her sokagı ayrı bir keyif,ayrı bir renk?burasi da galata'nin mini mini sokaklarindan birinde bulunanvelvetcafe?i̇ceriye adim attiginiz andan itibaren icinizi kaplayan huzuru anlatmanin tarifi yok.vintage esyalarla döşeli,yılların anılarıyla dolu??

gelelim yiyip ictiklerimize??

türk kahvesi ve namini cokca duydugumuz un helvasını denedik.kahve siparisi verdiginizde önünüze fincan seçenekleri sunuluyor,onlarla ilgili kisa bilgilendirmeler yapiliyor ve sizin sectiginiz fincanlarla kahveniz ikram ediliyor?biz 60lardan kalma bir i̇talyan ile 30 senelik bir alman fincan tercih ettik??un helvasına gelecek olursak,yok boyle bir lezzet.hem kıvamı,hem seker oranı hem de damakta bıraktığı yumusak tadıyla 10 uzeriden 10u hakediyor?

cafe ortamiyla evdeymissiniz hissi verirken,misafirperver calisanlariyla da ailenizle berabermissiniz havasina sokuyor sizi?

buarada #velvet2yasinda 'ymis?? i̇ki yıldır buraya gelmeye firsat bulamamakta bizim ayibimiz olsun o zaman?

hidden in a small alley facing the galata tower, this tiny place has it all. colorful and simple from the outside yet vintage and sophisticated on the inside: porcelain tea cups are everywhere, decorating a whole wall and even the beautiful chandeliers. the wooden interior garnished by flowers, books and all sorts of gadgets give this place a special touch and cozy vibe.

the service was as on point and the waiter assisting us was super friendly, helpful and always attentive.

we tried out their famous breakfast plate: all colorful and really well presented.
olives, cheese, jam, zaatar, their own spicy sauce (which is delicious btw) come in cute small pots with boiled eggs, cheese rolls, fruits and traditional turkish tea on the side. warm freshly baked bread and kaak are also served and refilled upon request. we then had omelettes which were cooked to perfection with melting cheese inside. make sure to try them out!
and for the final act, cookies and cafe latte!
everything was homemade and just perfect!

thumbs upvelvetcafe, you definitely nailed it! highly recommended!

bu mekan niye 4.9 almış merak edeniniz vardır hemen söyliyeyim çok mu şık hayır çok mu lüks hayır çok mu sosyetik hayır çok mu çok samimi ve sıcak alın kitabınızı (orda da bir kitaplık var gerçi) söyleyin kahvenizi süper müziklerle keyif yapın gördüğüm en sıcakkanlı mekan sahibi velvetteki beyfendi ve hanımefendilerdir çalışanlar beyfendinin teyzesi ve annesi ultra sıcak ve samimiler kahvaltısı güzeldi denenebilir kahvaltıdan sonra türk kahvesi ve meşhur helvayı istedik bize koleksiyonundan bir fincan seçtirdi tarihini ve nerden geldiğini açıkladı benimki fransızdı ;)) sonraaaaa o meşhur helva geldi tadı hala damağımda ?? yok böyle bir tat denemek gerek kahvaltı etmeseniz de o helvayı ve kahveyi yiyin için derim he bu arada birkaç olumsuz yorum var arkadaşlarvelvetöyle piyasa yapacağınız bir mekan değil keyif yapıp anılara bakıp değerli hatıra dolu eşyalarla güzel 1-2 saat geçirilecek bir mekan piyasa yapalım diyorsanız yanlış adrestesiniz

zomato'nun evime kadar gonderdigi leziz mi leziz çekle gidilen her yer benim icin elestiriye kapali oluyor genelde??velvetda bunlardan biri!! cok aradim bulmak icin elimde navisyonla hatta ugruna sarjim bitti amaaa vazgecmek yok deyip sonunda buldum onu!? daha iceri girmeden kapinin onundeki sevimli minik masa sandalyeler,ruzgar gulu,ufak ama ozenle hazirlanmis detaylar cok ilgimi cekti ve iceri adim attigim anda da mis gibi tereyag kokusu los isiklari oldukca ilginc-vintage&modern havasiylavelvetadi gibi kadifemsi geldi bana, tam da vize donemi ruhumu oksadi diyebilirim:))) erikli turtaya dayanamayip,bir de cay soyledim; tek kelimeyle enfesti! bukadar mi taze olursun,ayip?? kaymakli irmik helvasi buranin favori tatlisiymis sanirsam ama, erikli beni daha cok heyecanlandirdi?? dekoratif amacli eski fincanlar, giderken not birakabileceginiz koccaman bi defter, 4 5 masali minicik bu cafeye kesinlikle ugrayin derim☺❤

1950'lerin pera'si..herseyin ve herkesin daha içten ve daha saygili oldugu yillar..
hemen her milletten ve inançtan insanin birbirlerine selam vermekten mutluluk duydugu bir pera..günlük kosusturmalarin henüz o kadar yayginlasmadigi, insanlarin kendilerine zaman ayirarak bir fincan çay veya kahve esliginde aksamüstü sohbetleriyle vakitlerini lezzetlendirdigi günler..o günler çoktan geçti maalesef ki ama eger ki o günlere özlem duyuyorsaniz benim gibi, eger ki keske o yillarda yasasaydim diyorsaniz ve siz de bir fincan sicak çay esliginde bir anligina da olsa o günlerin anilar ve yasanmisliklarla dolu pera'sina dönüs yapmak isterseniz, bir kez olsun galata kulesi'nin hemen karsisinda kule çikmazi'ndaki bu küçük ve hassas cafe'ye mutlaka adim atin..kendinize hepsi o günlerden kalma bir çay fincani seçin, mutlaka bir tane un helvasi siparis edin ve ardindan gözlerinizi kapatin ve kendinizi, arka fonda çalan hafif fransizca parçalarin esliginde anilariniza kollarina birakin..gözlerinizi açtiginizda o günden kalan hatira defterlerine göz gezdirin ya da mekani süsleyen eski radyolara dokunun..yalniz çikista dikkat edin..benim gibi kendinizi o havaya fazla kaptirip çikista sait faik veya özdemir asaf ile karsilasacaginizi düsünürseniz hayal kirikligina ugrayabilirsiniz..rüya bitmistir çünkü ve siz 2010'lardasinizdir..yine de o kisa süreyi lezzetlendirdigi için tesekkürlervelvetcafe..iyi ki varsiniz, umarim da hep ayni çizgide devam edersiniz..


-----06 oct, 2014-----

"fincan tercihiniz? çekoslavakya 1967 mi polonya 1972 mi tercih ederdiniz?" eger bu soru sizin için hiçbir anlam ifade etmiyorsa yazinin devamini da okumaniza gerek yok, çünküvelvetcafe'den zevk almayacaksiniz demektir..ama eger ki yasadiginiz sehrin, beyoglu'nun hafizasina biraz olsun önem veriyorsaniz, çay saatleri ritüellerinden hoslaniyorsaniz, anneanneniz veya babaannenizin evindeki dantelli sehpalari, eski radyo ve saatleri seviyorsaniz ya da demode bulmakla birlikte onlari özlüyorsaniz, dedenizin ardinda biraktigi köstekli saati titizlikle sakliyorsaniz ya da en azindan evinizin bir kösesinde geçmisinizden bir esya buldugunuzda o günlere daliyor veya bir anligina hüzünleniyorsaniz, kisacasi esyalar sizin için "meta" degil de bir yasanmislik mirasi ise, siz de günden güne "kisiligini" kaybedip bir beton yiginina dönüsen bir sehirde, "ruh"suz ve gelenleri "yalnizca para" olarak gören mekan ve isletmecilerden bunaldiysaniz yolunuzu mutlaka küçücük ama anilarla dopdolu olanvelvetcafe'ye mutlaka düsürün..bir yandan sizi evlerine gittiginiz konuklari gibi karsilayip agirlayan isletmeciler tarafindan getirilen çayinizi ya da kahvenizi yudumlayip unutulmaya yüz tutmus kaymakli un helvasindan bir parça alin..sonra koltugunuza yaslanip gözlerinizi bir süreligine kapatin..istanbul'da yasadiginizin farkina varacak ve "iyi ki burada yasiyorum" diyeceksiniz..

gerçekten şahsına münhasır bir mekan... küçük ama sahip olduğu alan olabildiğince işlevsel kullanılmış. girer girmez mekanın dekoratif objelerini incelemekten kendinizi alamayacaksınız. üstüne bir de leziz, anne eli değmiş kahvaltı ?? ruhu olan mekan dediklerivelvetcafe... sevdiklerimizi götürün ?

uzun zamandır kahvaltı için farklı bir mekan arıyordum ve üşenmedim, çekmeköy'den galata'ya,velvetcafe'ye gittim. i̇yi ki de gitmişim; çünkü mekanın ambiyansı, kahvaltının sunumu ve lezzeti çok çok güzeldi. o kadar doyduk ki hatta, meşhur kaymaklı un helvasını yiyip kahvesini içme fırsatımız olamadı, en yakın zamanda bu sefer kahve-helva keyfi için kapılarını çalacağız.

hayatınızda kaç mekan sizi böylesine mest edebilir ve hayatınızda uğradığınız kaç mekandan ayrılırken artık oranın kapısını aşındıracağınızdan emin olabilirsiniz?velvetbenim için böyle bir mekan oldu. arkadaşımla birlikte kahvaltı için tercih ettik. küçük ve oldukça mütevazi. havasında ağırlıklı olarak 80-90'lar yabancı şarkılarının melodileri hakim. antika eşyalarla dekore edilmiş mekanda aynı zamanda oturduğunuz koltuk dahi antika eşya olarak satılık, hoş... kahvaltısına gelince biz epey başarılı bulduk. muhabbet de sarınca geçirdiğimiz 2,5 saatimizden 3'e doğru yol alırken sabah kahvemizin de siparişini verdik. bir de baktık garson üstünde 4 farklı fincan çeşidi bulunan bir tepsiyle yanımıza geldi. fincanların öyküsünü kısaca özetledi, kaç yıllık olduklarını, nereden bugüne geldiğini vs... hangisiyle içmek istediğimizi sordu. benim seçtiğim, en eskisiymiş ve 90 yaşındaymış. arkadaşımın seçimi fincan da 1990 üretimi bir fincandı. bu tarz bir uygulamayla karşılaşmak ve geçirdiğimiz süre zarfında sürekli güleryüzle ağırlanmak mekandan mutlu mesut ayrılmamızı sağladı. anı defterine bir kalem atmadan çıksak bizim vefakarsızlığımız olurdu. nitekim hakkını da verdik. cansın velvet!

galata kulesinin hemen aşağısında bulunanvelvetinsanı çok başka yerlere götürüyor..nasıl mı öncelikle daha kapının girişinde ki rüzgar gülü ,saksıdaki rengarenk çiçekler ve minik minderler karşılıyor sizi..içeriye girdiğinizde minik vintage tarzında döşenmiş hala ananelerimizin de evinde bulunan dantelleri ahizeleri görüyorsunuz ,tabi birde çalışanların güleryüzü var : ) arkadaşımla gitmiştik türk kahvesi istediğimizde birbirinden tatlı fincanlar önümüze koyuldu.meğer her birinin ayrı hikayesi varmış : ) ben 1950 lilerden kalma i̇talyan bir fincanı seçtim afiyetle orta şekerli kahvelerimizi yudumladık ve çıkarkende bir daha gelmeliyiz daha önce nerdeydik dedik .. sizde hayıflanmamak için biran önce gidin ve siz hangi fincansınız bir öğrenin : )

önce neden velvet? şimdi her giden renkli kadife koltuklardan olduğunu sanıyor ama işin aslı öyle değil! hazırsanız anlatıyoruz.velvetcafe’nin sahiplerinden biri firdevs hanım. ten rengine bakınca firdevs hanımın atalarının başka bir yerden olduğunu anlıyorsunuz bir kere.

firdevs ve firuzan (isimlerin güzelliğine bakar mısınız?) hanımların kökenleri aslen sudanlı. dedeleri osmanlı zamanında gelip bu topraklara yerleşmişler. firdevs ve firuzan’ın anneannesi çok yetenekli ve elinde her iş gelen bir osmanlı hanımefendisiymiş. i̇smi ise sıdıkaymış ancak teni yumuşacık kadife gibiymiş. gel zaman git zaman ona sıdıka değil, kadife demeye başlamışlar. yani anladınız mı şimdi isin aslını? (kadife=velvet in english) firdevs hanım ve firuzan hanım anneannelerinin anısına açmışlar burayı. daha fazlasını harbiyiyorum.com'da yazdık...

velvet cafe i̇stanbul’un en sevdiğim ve tarihi mekanı olan galata semtinde , galata kulesine yürüme mesafesinde ara sokakta küçük sıcacık bir mekan.velveti̇ngilizede kadife demek, zannedersem hayata kadife dokunuş yapmak isteyen bir işletmeci hanımın kafe’sinde insaları kadife yumuşaklığında ağırlaması düşünülmüş olacak ki.

i̇smini çok duyduğum ama gitmeye fırsat bulamadığım balat'ta bulunan vintage bir kafe olanvelvetcafe balat 'a konuk oldum. şirin bir kafe dekorasyonda kullanılan antikaları çok beğendim mekana ayrı bir hava katmış. masalardaki dantel örgüler dahi sizi 80 lere 90 lara götürmeye yetiyor. ayrıca bu dekorasyon her köşeyi instagramlık hale getirmiş. kafenin arka kısmında güzel yeşillikler içinde bir bahçesi bulunuyor. menü geniş tutulmuş kahvaltıdan atıştırmalıklara bir çok seçenek var. çeşit çeşit limonatalı meyve suları denenmeli. benim favorim karpuzlu limonata oldu. menüde bulunan bazı tatlı porsiyonları özellikle küçük tutulmuş fazla yemem diyenler için güzel bir seçenek. mekanda her köşede farklı farklı kahve fincanları dikkat çekiyor. yurtiçinden ve yurtdışından farklı farklı kahve fincanları koleksiyona devamlı katılıyor. masanıza getirilen kahve fincanlarından kendiniz seçim yapıyorsunuz tabi belirtmem lazım mekanda ve fincanlardaki yaşanmışlık hemen kendini hissettiriyor.