velvet cafe

serpme kahvaltının her öğesi bir başka lezizdi. personelin ölçülü ilgisi, samimiyeti ayrı güzel.mekanise geçmişe yolculuk ama çok estetik. ellerinize sağlık! herkese öneriyorum.

oncelikle calisanlari harika insanlar ve ortam damekancok kucuk olmasina ragmen gayet guzel. biz sicak cikolata ictik ve cok begendik. kahvalti icin gidilecek ise rezervasyon yaptirmakta fayda var. :)

galata da huzurlu birmekançay kurabiye ortam hoş beğendim bu küçük kafeyi kutu gibi müzikler de güzel güler yüzlü hizmet daha ne olsun. ..

ben türk kahvesi arkadaşımsa buzlu kahve içtik galba bir tatlısı meşhurmuş ama kahvelerimizde güzeldi kendi kahve bardağınızı hikayesine göre kendiniz seçiyorsunuz çok sevimli :) keşkemekanbiraz daha büyük olsaydı

zomatodan fotolara bakıp gidenler mekanın ufaklığıyla bir şok geçirebilirler. eskiyi yansıtan, yaşatmaya çalışan bir mekan. eskiye ait sakinlik hissi eşyalardan çalışan insanlara karşı herkese sıçramış gibi bir izlenim veriyor. türk kahvesi ve çayı çok başarılı bulduğumu söyleyemem. tuvaletteki duvar yazıları da ilginç, ara ara uğranabilecek birmekandiyebilirim.

çok otantik ve çok hoş birmekananneannemin singer dikiş makinesini burada buldum. ve eskiye dair ne varsa hepsi burada. galata'ya gelip uğranılması gereken bir yer ?

i̇ki kişilik serpme kahvaltı aldık(65tl). reçelleri, sosları çok lezzetli ve ev yapımıydı.mekanbiraz küçük, her zaman boş yer olmuyordu.mekantasarımı, servis şekli, garsonları çok iyiydi. wc leri çok temiz.

dün aksam g&g tadim etkinligi için burdaydik. açikçasi giderken sadece un helvasi için mi gidiyorum simdi, yagmur da basladi modundaydim. un helvasini tattigim an ise iyiki gelmisim dedim. yedigim en güzel un helvasiydi. kurabiyeleri de çok lezzetliydi.mekanküçük ve sevimli, her esyanin bir anisi hikayesi var, ruhu olan mekanlardan yani. bizle de çok güzel ilgilendiler, çok tatli insanlar. fiyatlar da uygun. arkadaslarimi ve ailemi de götürmek için sabirsizlaniyorum:)

kahve içmek ve bir şeyler atıştırmak için gidebileceğiniz en güzel yerlerden.mekanda çalışanlar da çok hoş. fincanların güzelliği için bile müdavimi olunur

un helvasi sevenlere siddetle tavsiye edilir kurabiyeleri de çok güzel.mekanküçük sıcak çok güzel dizayn edilmiş ve en önemlisi çalışanları çok ilgili ve iyi insanlar.

öncelikle 2 kişiden fazla oturmak istiyorsanız gitmeden önce aramanızı öneririm. çünkü nir iki masa hariç masalar 2 kişilik zaten totalde 10 masa bilenolnayabilir minik aile evi hissi veren bi mekan. biz 2 kişilik sınırsız çaylı serpme kahvaltısını sipariş verdik.(65₺ bu tarz birmekanve gelen çeşit için çok uygun bir fiyat olduğunu söyleyemeyeceğin)çay masaya demlikte geliyor. demlik bittikçe yenisini getiriyorlar. elmalı portakallı anne reçeli (söylediğine göre kafe sahibin annesi yapıyormuş :) )de çok lezzetliydi. zeytinleri reçelleri ve çayın tadı çok güzeldi. mevsimine göre meyvede geliyor. çalışanlar da çok anlayışlı aşırı güler yüzlülerdi.

antikalarla dolu birmekanturistlerin kesinlikle ilgisini çekicektir fakat oldukça sessiz arkadaşlarımla sessizce sohbet ediyorduk ve bu da hoşumuza pek gitmedi açıkçası. yemeklerine gelirsek ben kahvaltısını ve çayını denedim. lezzetli olmasının yanında fiyatları porsiyona ve çeşite göre biraz pahalı. ayrıca duyduğuma göre orada beğendiğimiz eşyaları bize satın alma fırsatı veriyorlarmış ben yinede bir daha gideceğimi sanmıyorum.

çalışanları inanılmaz tatlı. i̇çeri girdiğinizde zamanda yolculuk yapmış gibi oluyorsunuz. playlist harika. i̇çinizi ısıtıcak birmekankesinlikle tavsiye edyorun

pera.. gönlümün fatihi yine tam kalbimden vurdu beni.
ruhum ya 1950'lere ait ya da 2000'lere göre fazla dingin.. kendine has ruhu olan, içine yaşanmışlık ve hatıralar sinmiş yerlere bayılıyorum çünkü. tarih, nostalji kokan neresi varsa orada alıyorum soluğu. yanımda huzurumu, suskunluğumu paylaşabilecek insanlarla. çünkü bazı mekanlar, herkesle paylaşılmamalı bana kalırsa. velvet gibi.. kendini buraya ait hissetmeyen insanlarla gelmek ortamın bu ruhuna ihanet sanki.. o yüzden siz siz olun, değer verdiğiniz insanlarla en az bir kez bile olsa gelip burayı yaşayın, o antika fincanlarda bir kahve içip birbirinize 40 yıllık hatır bırakın.
para odaklı, bazen de kazıklayalım gitsin anlayışındaki işletmelere karşı küçücük alanda o kadar büyük rekabet oluşturmuşlar ki adım atan her yeri bırakır müdavimi olur. garantisini veririm. o yüzden boğaz'daki en güzel manzaraya sahip yerleri bile sildi gözüm burdan sonra, kıyaslamam bile burdaki huzurla, sıcaklıkla.
kaçmekangörebilirsiniz ki 1951 yılına ait anneanne gelinliğini duvarda sergileyebilecek inceliği ? ve bunu dekora müthiş uyarlayabilecek zevki ? cevabınızın hiç bir yerde olduğunu duyar gibiyim. vintage tarzı döşenmiş bu minik ev atmosferli küçücük kafeye bayıldım ben ! eşyaların çoğu mekanın işletmecisinin anneannesine ait. kristal görünümlü lamba arkasına asılmış aile fotoğrafları, üzerinde kurabiye yer alan minik soba, sandalye, duvardaki gelinlik, el emeği danteller.. bunca yadigârın, hatıra değerini bilen insanların elinde olması mükemmel bir şey bana kalırsa..
yaptıkları ismin hakkını kesinlikle veriyorlar ve en güzel övgüyü hak ediyorlar tüm emeği geçenler. "un helvası sevmem ki" diyen bana "bayıldım" dedirten insanlar, "türk kahvesi içmem ki" diyen bana türk kahvesi sevdiren fincanlar.. evet, her fincanın ayrı hikayesi var ve sırf o hikayelerle ortak payda yakalamış olabilmek için bile sevmediğim o kahveyi içtim. sonuç ? ruhum doydu, gözüm doydu, damağım tatlandı.. kahve de o kadar lezzetli geldi ki tercihlerimi gözden geçirebilirim :)
ben günümü en değer verdiğim insanlardan biriyle, un helvasıyla, 1960 yılına ait i̇talyan güzeli pembe bir fincanla taçlandırdım.. yüzüm gülerek ayrıldım, hatta sırıtarak..
gerçekten emeklerine, yüreklerine sağlık.. i̇stanbul'da hala böylesi yerler, böylesi insanlar var dedirtiyorlar..

kahvaltisi oncelikle gözünüzü doyuruyor sonra mideye gidiyor. cok sicak samimi birmekaninceleyebilcek cok seyiniz var. helvasini övmüsler ben deneyemedim boyle bir kahvalti sonrasinda yerimiz kalmadi fakat bir uygun firsatta onu da denemek icin gidecegim.