topaz n'aptin sen. - büyük beklentiler esliginde iki farkli tadim menüsünü de deneme firsati buldum. ancak bu büyük beklentiler yerini; bildiginiz zeytinyagli enginar ve dolmaya, balik çorbasina ve puf böregine birakti. mekan ve manzara da ayni sekilde bir süre sonra yerini gözlerin görme yetisini kaybettigi 98 derecelik ufak bir hamama birakti.
baslayalim,
safranli deniz ürünleri çorbasi: içi bos bir istakoz ile süslendirilmis balik çorbasiydi. ha bir de hindistan cevizi köpügü vardi ki tadi yoktu.
dügün çorbasi: evlere senlik. etler mangallik kesilmis, baslangiç için fazlaca agirdi.
ördek cigeri terin: tadini aradim uzun süre, bir yerde yakaladim gibi geldi. ama kocaman pateyede 3cm kitir koyarsan, olmaz.
zeytinyagli çesitleri: bunu gidin herhangi bir esnaf lokantasinda yiyin. beni kizdirmayin. bildigin enginar ve dolma. ne sos var ne bir farklilik var. ne de bir sunum var.
izgara tekir salatasi: 30 sene ayri kalmis ve sonra yeniden bir araya gelmis müzik gruplari gibiydi. alakasiz otlar toplulugu. tekir de ara sira kendini kilçiklari ile belli ediyordu.
ezine peynirli puf böregi: sanirim zeytinyagli çesitleri için yaptigim yorum burasi için de yeterli. böregi kaldirip altindan sos bulduk. bir sevindik. sonra bildigin domates çikti o da.
beyaz trüf aromali risotto: bak yemegin adinda ne var "aromali". trüfü basarsan o aroma olmaz. iki kasiktan sonra da o risotto yiyegene fenalik getirir, çarpinti yapar.
visneli etli yaprak sarma: herkesin halasi teyzesi falan yapar bundan. yaptirin, yanina da visneli dondurma yiyin. daha iyi olur. kiyma sert, visneler disarda anlamsiz. sunum namina da birsey yok.
sorbeler: bence gecenin en iyileri sorbelerdi. mandalina ve narli verdiler, yedik. damagimizi temizlemesi açisindan. bi tabak daha isteyecektik nerdeyse, ama malesef ana yemekleri getirdiler.
ördek verde: hakkini vermek lazim. ördegin tadi güzeldi. ama gene de sunum zayifti.
süt kuzu sarmasi: buraya da mantar sosunun yogun aromasi hakimdi. eti çignerken bir süre servis disi kaliyorsunuz gevis münasebetiyle. patlican begendide de sakiz aradik, bulamadik. kismet degilmis.
çikolata velvet: keske direkt kakao agacindan tomruk kesip verselerdi. bu kadar agir bir çikolata yemedim. onu hafifletmek için yanina koyulan vanilya kremasi da esas is tanimindan habersizdi. bir de zencefil ve meyvemsi birseylerden kibrit kutusu jölesi yapmislar ki, o zaten ailede üvey evlat.
ekmek kadayifi: tadi idare eder. ama herhangi bir tatlici da çok daha iyisini ve hafifini bulmak pek kolay.
genellemelere gelirsek. tadim menüsü denilen sey, tatmak içindir. tika basa doymak derdimiz degildi. ancak porsiyonlar normal porsiyonlarla ayniydi. zaten hepsi agir tatlardi, bir de full porsiyon verince, yedigimiz yemek bir süreligine hareket kabiliyetimizi sifira indirdi.
2 saat sürece orda vakit geçirdik, bir allahin kulu da gelip "memnun musunuz?" diye sormadi. ki bu en önemsiz olan ayrinti. belki bu da bize denk gelmedi.
fiyatlar pahali tabi ama fine dining yapiyoruz demeleri zaten bu fiyatlari buraya çikartiyor. fiyat da sorun degildi, güzel yemek yiyeydik iyiydi.
bi de artik su tatlilara nane dikmeyin. esnaf lokantalari dikiyor. gözünüzü seveyim.