paps italian

i̇lgi alaka mükemmel doğum günüm için bi kaç kadeh birşeyler içmeye gittik çok ilgilendiler çok memnun kaldık hatta yağmur yağdığı için kalktığımızda yağmurdan dolayı olduğunu düşünerek bizi içeri de davet ettiler karaköy de yeni durağım burası bundan sonra

karaköyün yeni i̇talyanı. küçük, şık ve leziz. lazanya bu zamana kadar yediğim en büyük porsiyonlu lazanyaydı ve lezzeti de oldukça iyiydi. tam adını hatırlayamasam da tavuklu roka salatasının tavukları çok çok lezizdi. her şeyin i̇talyan şefin elinden çıktığı belli.

mekancokguzel arkadasimizin tavsiyesiyle gittik sohbetin dibine vurduk. yedigimiz carpaccio, pizza, salata ve ictigimiz roze sarap harikaydi ?

burada yemek yerken kendimi fransadaki bir sokakta gibi hissettim. karaköyün her sokağında ayrı bir atmosfer zaten ama ben grafitili sokaklarındansa bu arnavut kaldırımlı fransız sokağını anımsatan sokağı daha çok sevdim.

lezzetler 10/10'du. bir margarita pizza bir ızgara tavuk yedik, yemekler özenli geldi ve çok lezzetliydi. hava durumu elveriyorsa mutlaka dışarıda oturun derim. fransız geçidinde gelip gidenleri izlemek keyifli ve nostaljik gelecektir. fiyatları ucuz olmasa da kesinlikle değer olduğunu düşünüyorum.

carbonarası türkiye'de yediğim en i̇talyanına yakın olandı. pizzanın hamuru güzeldi. ekmeğin yanında zeytin de getirseler daha güzel olur. yemekler çok doyurucydu, olmasaydı tatlı alırdık

fransız sokağında mums cafenin hemen yaninda bulunan guzel bir italyan restorani kendisi. adini tam hatirlayamadigim capric.. baslayan guzel ve kocaman bir pizza yedik arkadasimla vecokbegendik malzemeleri boldu ve hamuru tam kivamindaydi ne incecik ne kapkalin. ilgi hizmet herseycokguzeldi garsonlar ekstra nazikler. biz herseyinicokbegendik acikcasi denemeniz tavsiye edilir.

arkadasım bana tavsiye etti.burası istanbul daki güzel i̇talyan restoranı birdir.biz 3 kişi çok yedik,şarap da 2şişe içtik çok pahalı değil ve hepsi beğendik.yuvarlak sekilde peynir geldi!çok lezzetli ydi :d

ogle yemegine geldik haftaici. serviscokguleryuzlu, yemekler nefisti. menusucokzengin degil ama biz iki farkli makarna denedik ikisinden decokmemnun kaldik. gecidin icinde olmasi insan izlemeye de imkan sagliyor.cokkeyifli. tavsiye ederim

@servis gayet başaralıydı. dört mevsim pizza yedim . tavsiye eder misin veya tekrar gidip yer misin diye sorarsanız cevabı hayır . ortalama herhangi bir yerde yiyebileceginiz bir lezzete sahipti pizzası . malzeme kalitesi iyi ancak hamuru çok çok daha iyi olabilirdi. fiyatını pek haketmedi.

açıldığı günden beri uğrama fırsatı bulamamıştım. bugün iş çıkışı nereye gitsek diye düşünürken geldi aklıma.

mekan çok güzel çok şık olmuş. tasarım filan da gayet güzel. menü geldi. menüye açıkcası bakmak istemedim çok fazla i̇talyanca var. türkçe'leri okuyamadım bile.

dört peynirli pizza var mı dedim onu söyledim. kaliteli şaraplar var. ama ben cola içtim. pizza yanına carpaccio söyledik. pizzanın tadı güzeldi yanında gelen sos da süperdi. carpaccio da gayet güzeldi. benim biraz sakarlığım üstündeydi masaya cola filan döktüm, sostan filan da damlattım. beyaz servis örtüsü baya kirlendi ve masa baya dağıldı. sonunda ise panna cotta söyledik. o dağınık masa hiç toparlanmadan ortaya ufacık bir panna cotta geldi. tadı mükemmeldi kahve aromalıydı. ama sıcaktı yeni yapılmıştı, yeterince soğumamıştı. abartmıyorum iki kaşıkta bitti. allahtan erkek arkadaşım sıcak diye yemedi dedim içimden :) ve hesap anı, o panna cotta nın 17 lira olması beni biraz şaşırttı. tadi gerçekten mükemmeldi ama normal bir porsiyon olsaydı fiyatı çok gelmezdi, gerçekten çok azdı.

sonuç olarak, tatlar gayet güzel, fiyatlar da tatlara göre genel olarak uygun. ama şimdinin karaköy'ü için biraz fazla olmuş. ben yine giderim ama o panna cotta porsiyonunu büyütmeliler ☺️☺️ ve biraz dağılan masaya müdahale etmeleri gerek.


-----06 feb, 2015-----

açildigi günden beri ugrama firsati bulamamistim. bugün is çikisi nereye gitsek diye düsünürken geldi aklima.

mekan çok güzel çok sik olmus. tasarim filan da gayet güzel. menü geldi. menüye açikcasi bakmak istemedim çok fazla italyanca var. türkçe'leri okuyamadim bile.

dört peynirli pizza var mi dedim onu söyledim. kaliteli saraplar var. ama ben cola içtim. pizza yanina carpaccio söyledik. pizzanin tadi güzeldi yaninda gelen sos da süperdi. carpaccio da gayet güzeldi. benim biraz sakarligim üstündeydi masaya cola filan döktüm, sostan filan da damlattim. beyaz servis örtüsü baya kirlendi ve masa baya dagildi. sonunda ise panna cotta söyledik. o daginik masa hiç toparlanmadan ortaya ufacik bir panna cotta geldi. tadi mükemmeldi kahve aromaliydi. ama sicakti yeni yapilmisti, yeterince sogumamisti. abartmiyorum iki kasikta bitti. allahtan erkek arkadasim sicak diye yemedi dedim içimden :) ve hesap ani, o panna cotta nin 17 lira olmasi beni biraz sasirtti. tadi gerçekten mükemmeldi ama normal bir porsiyon olsaydi fiyati çok gelmezdi, gerçekten çok azdi.

sonuç olarak, tatlar gayet güzel, fiyatlar da tatlara göre genel olarak uygun. ama simdinin karaköy'ü için biraz fazla olmus. ben yine giderim ama o panna cotta porsiyonunu büyütmeliler ???? ve biraz dagilan masaya müdahale etmeleri gerek.

çok lezzetli ve gerçek italyan yemeklerini burada yiyebilirsiniz. yemek öncesi gelen aperatifler de çok başarılı. garsonlar kibar ve ilgili, ortam da güzel.

et ve somon ızgara sipariş ettik, lezzetsizdi. servis yapan arkadaşa sorduk, ızgara istasyonları olmadığını ve tavada pişirdiklerini belirttiler, çok küçük bir mekan, bu fiyat aralığında çok daha güzel yerlerde yemek yenilebilir diye düşünüyorum.

yeni açilan ve disaridan son derece sik görünen paps'a büyük bir istah ve heyecanla girdik, ancak görüntü ve menüdeki iddiayi servis edilen tabaklarda bulamadik. öncelikle servis biraz yavas ve koordinesizdi. 2 kisilik yemekte iki farkli baslangiç ayri ayri zamanlarda geldi. belki yeni açildiklari için bu hos görülebilir, sadece fine dining havasindaki bir yerden böyle bir beklentiniz olmadigi için sasirabilirsiniz. baslangiç olarak yedigim dana carpaccio sunumu çok çok güzel olamsina karsin, sanirim servis edildigi tas tabagiyla buzdolabinda beklemis ve tabaga yapismisti. ardindan yedigim rigatoni ise vasatti. siparis verdigimiz diger ana yemek olan lazanya ise yarisi ancak yenebildi, geri kalani tabakta kaldi. umarim zaman içinde servis yapilan ürünlerin masaya geldiginde taze olarak algilanmasina daha çok özen gösterilir çünkü taze ürünler kullandiklari açik mutfak ve göz önünde hazirlanmasindan bile belli oluyor. sonucun biraz daha düzelmesi gerektigini düsünüyorum. ambians ve siklik tam puani hakediyor.

karaköy’deki fransız geçitini bilmeyen yoktur herhalde, işte bu geçidin mumhane caddesi tarafındaki girişinde iki tane harika işletme var. biri mums, diğeri paps italian. sahipleri kardeş olan bu iki işletmeden mums cafe tarzında, nefis dekorasyonuyla göz doldururken, paps italian ise şık dekorasyonu ve i̇talyan yemeklerinden oluşan menüsüyle damağınızı şenlendiriyor.paps i̇talian, tam bir italyan restoranı konseptinde dekore ediliyor ve menüsü ona göre hazırlanıyor. mutfak şefi olarak chef luigi mariconda işe başlıyor, pizza ustası olarak nişantaşı’nda ünlü bir pizzacıda usta olan zeynel usta geliyor, babasının da daha önce pizzaya olan ilgisi ve el becerisi ile hazırladığı soslar da mutfakta birleşince paps italian’ın incecik hamurlu, lezzetli pizzaları ortaya çıkıyor.üstelik paps italian’da her şeyin doğal olmasına da dikkat ediliyor. mesela, müşterilere servis ettikleri ekmekte, chef luigi’nin i̇talya’dan getirdiği 40 yıllık ekşi maya ve ekşi maya lezzetini daha ön plana çıkartan organik tam buğday unu kullanıyorlar. haliyle, ekmeğe doyum olmuyor, kalın kabuğu, yumuşacık içiyle adeta başlangıç olarak damağınızı şenlendiriyor.
biz yemeğimize “asparagi con burro e parmigiano” ile başlıyoruz. tavada pişirilmiş kuşkonmaz ile parmesanın muhteşem bir uyumu olan bu tabak, tam bir başlangıç. sıcak servis ediliyor, kuşkonmazlar yumuşacık ve parmesanla çok yakışıyor.
biz kuşkonazlarımızı yerken masamıza parmesan peyniri dilimleriyle süslenmiş, roka yapraklarıyla yeşillenmiş, balzamik sosu şöyle bir gezdirilmiş, dana carpacciolar sıra sıra incecik dilimlemiş harika bir görsel şölen geliyor. adı “carpaccio di manzo”. carpacciolar o kadar taze ve lezzetli görünüyor ki, biz kuşkonmazı biran önce bitirip rokalarımızla ve parmesanımızla carpaccioları biran önce yemek istiyoruz. tadıyoruz, evet çok lezzetliler. 
ravioli ricotta e melanzane geliyor ardından masamıza. ev yapımı ricotta ve patlıcan dolgulu ravioli yani. bayıla bayıla yiyoruz tabii. bir yandan da, pizzamızı heyecanla beklediğimiz için karnımız doymasın diye dua ediyoruz. 
beklenen an geliyor ve margherita pizzamız tüm mozzarellalığı, domates sosluluğu ve fesleğenliliğiyle masamıza geliyor.   evet, incecik. evet, tam bir italyan. evet, lezzetli. evet, çok beğeniyoruz. bir dilim, diğer bir dilimin arkasından gele gele biz pizzamızı afiyetle yiyoruz.
ben paps italian’a bayıldım. mutlaka bir keşif yapın derim.