bence serdar-ı ekrem'in ilk güzel kafesi ve hatta en güzel kafesi diyebilirim. serdar-ı ekrem' de ilk önce biz vardık deseler kesinlikle yeridir. i̇stanbul' un en güzel sokaklarından birinde serdar-ı ekrem' de, yine i̇stanbul'un en tarihi ve en güzel binalarından birinin tam karşısına konumlanmış sıcacık, sempatik, güzel mekan mavra. 2009 yılında açıldığından beri bazen hergün bazen ara ara gittiğim bu güzel kafenin oluşumunda kullanılan her şey huzur verici, çok sempatik, çok güzel. mekan sahibi yonca akçay' ın aslında bir seramik sanatçısı olması da bu güzelliğin en temel nedeni olsa gerek. menü de yemek isimleri bile çok sempatik mavra' da. ''çok güzel köfte'' ''mütevazi (benim favorim)'', ''meksikalı'' ''kont drakula''. '' kapalı zarf'' bunlardan bazıları. kupa' da bira ve şarap içmek hiç bir zaman ve hiç bir yerde bu kadar keyifli olmamıştır benim için. mavra' nın neredeyse açılışından beri gittiğimde görmeye alıştığım, artık onlarsız düşünemediğim murat ve şafak her zaman ilgili, sempatik ve harikalar. burayı asla paylaşmak istemezdim aslında, biraz bencilce belki (tmm belki çok bencilce!!) ama insanın kendine saklamak istediği mekanlar vardır,mavraonlardan bir tanesi benim için; fakat malesef artık çok meşhurlar ve saklamak artık imkansız.