uzun zamandir merak ettigimiz bir yerdi duble meze. açikçasi gidene kadar bu kadar a+ bir yer oldugunu bilmiyordum.
hafta içi rezervasyonlu gitmemize ragmen mekan bayagi doluydu. orta sirada oturduk; manzarayi da görebildik neyse ki.
terbiyeli somon, isli biber borani, keçi paçanga, tabule yogurtlama ve semizotu salatasi seçtik. porsiyonlar çoook küçük. somon diye kanmayin; çatal batirmaya çalisirken bile paramparça olan kagittan ince 3 parça somon geliyor mesela. 2-3 çataldamezelerbitiyor. bir tek keçi paçanga haaarikaydi. keçi peynirinin paçangaya bu kadar yakisacagini düsünmezdim. bayildik. ciger söyledik; çok da begenmedim. kalindi ve çok lezzetli degildi. açikçasi cavit'in cigerinin yanindan geçemez.
sonrasinda günün tepeleme tavasini söyledik; hamsi varmis. tepeleme dedigine bakmayin 1 kisilik resmen. una ya da misir ununa bulayip kizartmislar, bir özelligi yok :)
öncelikle sunu ayirt etmek gerekiyor; sik mekan mi istiyorsunuz yoksa bol kepçe lezzetli bir raki sofrasi mi? tercihiniz 2 ise dogru yer degil burasi. burada yemege degil, ambalaja para veriyorsunuz. o porsiyonlarla birak 70'ligi, 35'lik raki bile içilmez. tabaga azicik koyunca sik mekan olma yanilgisindan vazgeçse artik herkes? az koyunca sik, çok koyunca salas olmuyorsun.
bir de elestirim müziklere. duble meze'nin öncelikli amaci raki sofrasi mi, sarap tadimi mi, nedir önce onu belirlesinler. türkçe hop hop müzikle raki içilmiyor. bu konuda hedeflerini iyi belirleyip ona göre bir yol çizmeliler. ortam o kadar karanlik ki menü için okuma lambalari geliyor.
fiyatlar sitelerinde yaziyor zaten; ama 35'likle biz 230 tl civari ödedik ve doymadik! sonra iskembeciye gittik :)