duble meze bar

kısmet bir yaz gecesineymis, bir kaç aydır bir türlü rezervasyonu tutturamadığımız mekana 3 hafta önceden yaptığımız rezervasyonla teşrif edebildik.  

adından anlaşılabileceği gibimezeağırlıklı bu restoranda merakınızı uyandıracak bir çokmezeolacak. önce porsiyonlar bize göründüğü gibi size de küçük görünebilir ama tadınca lezzetinden tatmin oluyor ve gecenin sonunda iyi ki seçip yemişim diyorsunuz. müzikleri de keyifli 45lik havasında çalıyorlar, oturduğunuz yerden gecenin ilerleyen saatlerinde siz de eşlik etmeye başlayabiliyorsunuz. 

mezelerden babaganus, mantarlı humus,zeytinli tekmil fava, topik, midye dolma, tabule yoğurtlama, simit paneli sıkma peynir, keçi paçanga, patlıcanlı börek, sucuk ve ızgara küşleme aldık. babaganusa kaymak katıyorlar masaya servis ederken, cok begendik. sucuk bir cubuğun ucunda tek küçük bir parca lolipop gibi geliyor komikti açıkçası. midye sıradandı ancak diğer tattığımız herşey cok lezzetliydi. tatlı olarak sufleyi denedik, sönük görünse de kıvamı yerindeydi, dondurmayla servis edildiğinden şekerinin fazla olması rahatsız etmedi.

efe rakı olmadığını söylediler ama müşteri talep ettiğinde sağlanmasını beklersiniz böyle mekanlarda. servis ortalamaydı bir de o geceye mi ozeldi bilemiyorum garsonumuzun suratsızlığı masadaki herkesin dikkatini çekti. teras olduğundan esintili oluyor, sal veriyorlar ama yanınızda birsey olsa fena olmaz. bir üst katını görebiliyorsunuz, acık terasta hoş bir barı var. 

ucuz bir mekan değil, her gün de gideyim demezsiniz ama bir kere denenir bence.

arkadaşımın doğum günü kutlaması dolayısıyla gittiğim mekandı. girişi eski bir otele ait sanırım, alt kat çok güzeldi fakat barın atmosferi ortalamanın sadece biraz üstü denebilir. rezervasyon yaptırmış olsak da bizden kaynaklı bir hatadan ötürü yerimizin ayrılmadığını öğrendik. kısa bir beklemeyle bizi bardaki yüksek sandalyelere oturttular. yemekler tabii kimezeşeklindeydi; ekmek ve soslar, etler ve tavuklar vardı. lezzetleri bence ortalamaydı, sıcak servis edildi fakat herkesin servis edilen yemeklerle doyabileceğini düşünmüyorum. daha çok ekmek servis edildi. biraz daha çeşitli olabilir bence. müzikler türkçe pop çalıyor. seven çok sever tabi ama malum zevkler ve renkler tartışılmaz. hesap ise kişi başı 230 tl geldi ama dediğim gibi bir kadeh şarap ve gelen mezelerden yiyen birisi olarak bence pahalıydı. tamamen zevkinize kalmış bir mekan, müzik dinleyeyim, dans edeyim, yemekler çok da önemli değil diyorsanız tercih edebilirsiniz. unutmadan, terastaki manzara enfesti ama sigara dumanı ve tıklım tıklım insan doluydu.

arkadaşımın doğum günü için gittik. mekanın manzarasına diyecek laf yok fakat sunduğu hizmet aldığı parayı asla haketmiyor. cuma gecesi olduğu için mekan tıkış tıkıştı, garsonlar servis yaparken sürekli birilerine çarpmak zorunda kalıyorlardı. mezeler ortaya servis edilmişti fakat her biri en fazla iki kaşıktı hele humus sadece bir kaşıktı. herkes tabağına birer tatlı kaşığımezealdı ya da almadı. ara sıcak olarak sunulan börek lezzetli balık kokoreç ise fena değildi. ana yemek olarak yine bir köfte bir parça et vardı. köfte gerçekten lezzetliydi, etin tadına bakmadım. alkol servisi sınırsız dendi fakat garsonlara ulaşıp içki servisi almak inanılmaz zordu. en sonunda pes edip şişeyi alıp masaya kendimiz servis yaptık. eğlence konusunda beni pek tatmin etmedi çünkü oynamak o da alanda gerçekten işkence halindeydi. bir daha gideceğimi sanmıyorum.

yeni nesil meyhanelerden eeenn sevdiğim, en çok eğlendiğim mekan. doğum günüm için gittiğimde en eğlendiğim doğum günlerimden birini geçirdim.mezeporsiyonları biraz küçük ama doyurucu. eğlencesine diyecek bir şey yok ama??

mekanın manzarası muhteşem. mezeleri güzel. fiyatlar civardaki aynı düzey restoranlar ile aynı. fix menü alkolsüz 150, alkollü 185 tl diyorlar ancak a la carte seçim yaptığınızda 4-5 çeşitmezeve kırmızı et ile alkol sipariş verdiğinizde daha ucuza geliyor. boşuna fix menü almayın derim. mekanda 90lar ve 2000ler pop müzikleri çalıyor. çok keyifli vakit geçiriyorsunuz. özel gün kutlamaları için değil ama arkadaşlarla eğlence için ideal bir mekan.

istanbul bir sürprizler şehri, her köşe başında yeni bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. hele hele pera'da. i̇şte  yeni bir keşif daha. "dublemezebar".

palazzo donizetti hotel’in en üst katında yer alan bu şık meyhaneye ayak attığınız anda muhteşem bir haliç manzarası ile karşılaşıyorsunuz. henüz otele girişteki o ihtişamın tesirinden kurtulmadan buram buram nostalji kokan asansör ile yukarı çıkıp, ikinci kez çarpılmaya hazır olun. bir de eğer gece ise haliç'e düşen binlerce renk renk ışıklara kapılıp gidiyorsunuz. erken gittiğim için son derece dingin bir ortam ve fonda nefis bir nostaljik müzik, ayla dikmen söylüyordu.

umut karakuş'un sıcacık karşılayışı ile sanki her zamandan bildiğiniz, tanıdığınız bir mekana dönüştü ortam birden. konuk karşılamanın  ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış oldum. sizi keyifle ağırlayacaklarını hissetmek çok hoş. mekan çok zevkli, ahşap dekoru, girişte yer alan yaklaşık 10 metre uzunluğundaki üstü mumlarla aydınlatılmış barı, geniş ahşap masaları ve ferah havası ile aynı karşılamada olduğu gibi sizi sarıp sarmalıyor, belli ki özenle seçilmiş her şey.

zarif mumlukların yansıttığı ışıklar altında, meyhane kültüründe kullanılan duble'den adını alan "dublemezebar" daha tadım yapmadan listemin başına oturmuştu bile. tadımdan sonrası mı tek kelime ile "enfes". i̇sminden de anlaşıldığı gibimezeağırlıklı amamezedediysem öyle bildiğiniz mezelerden değil, her biri ufak tefek dokunuşlarla başka başka olmuş ve hepsi birbirinden lezzetli. neler tattık neler!
menü'de 20-25 çeşit soğuk meze, 10-15 ara sıcak ve dört çeşit ana yemek yer alıyor. "en lezzetli" listesi yapayım dedim ama ne çare!!! yapamadım. hangisini yazsam bilmem ki; keçi peynirli paçanga; çerkez tavuğundan esinlenilerek yapılan çerkez pate, ekmek yerine simit kullanılarak yapılmış, üzerinde acılı çam fıstığı yağı; izgara dana yonga ciğer, kruton, sumaklı kırmızı soğan ve hellim ile lezzeti yakalamıştı, incecik yaprak gibi kesilmişti; i̇nce ince doğranmış kokoreç bruschetta; kestane mantarlı ve çamfıstıklı humus, trüf yağı aromalı; hafif acılı  izmir usulü biber borani; muhammara; kalamata zeytin ve portakal soslu enginar, portakal çiçeği suyu ve maydanoz yağı ile zenginleştirilmiş; tahinli patlıcan salatası ancak burada da farklılık var, antakya'dan gelen çifte kavrulmuş tahin ve çörek otu ile; pastırmaya sarılı ızgara karides; ahtapot ızgara, (burada nazikçe uyarıldık beklememesi lazımmış yoksa sertleşirmiş !); tamamen yağsız pişen girit usulü kabak, yanında antakya tuzsuz keçi yoğurdu ile; tane hardallı levrek, trüf yağı ile,  benim favorim oldu galiba , tadını asla unutmam artık.

menü de yok yok! hepsi de bildiğimiz tatlardan farklı. bir ermeni mezesi olan topik, şimdiye kadar yediklerimle karşılaştırıldığında  'en iyisi' idi. umut bey restorana dışardan sadece midye ve topik aldıklarını, bunu da çok özel kişilere yaptırdıklarını söyledi. anadolu, ortadoğu ve balkan mutfaklarının özel lezzetleri bunlar. yanlız burada önemli bir noktaya değinmeden de geçemeyeceğim, gerçi bu aralar tüm mekanlarda bu modaya ayak uymuş ama burada da acı ve tuz biraz fazla kullanılıyor. hemen hemen hepsi değişik baharat ve soslarla daha da lezzetlendirilmiş bu çok farklı mezeler biraz daha tuzsuz ve daha az acılı olabilir gibi..
yerli şarap ve rakı çeşitlemelerinin bol olması, yemek servisi bitiminde kulüp şekline dönmesi de artıları arttıran birer detay dublemezebar'da. bu çok özel gecede ana yemeklere geçemeden kapasitemizin sonuna gelmiştik ki içine manda kaymağı doldurulmuş hatay usulü çıtır kabak tatlısı masamızı  taçlandırdı. özel bir teknikle şekil verilen ve büyük sabır gerektirerek pişirilen bu içi kaymak dolgulu çıtır balkabağı çok çok güzeldi.

fiyatlara gelince bu ayarda karşılaştırdığım bir çok yere göre son derece uygun ve anlamlı geldi. abartlı bir fiyat göremedim menü de.  9-16 tl, ara sıcaklar ise 9-24 tl arasında değişiyor.

sizler de duble bir keyif için haydi dublemezebar'a.
adres:

palazzo donizetti hotel meşrutiyet caddesi no:85. palazzo donizetti kat:7. pera, istanbul, 34400. tel: 0212 244 01 88

perada palazza donizetti otel'inin 7.katında konumlanmış.. haliç ayaklarınızın altında.. i̇ki terası olduğu için adı duble. üst kattaki teras yaz aylarında açılıyor. terasta açık mutfak bulunuyor. yazın sıcak aylarında haliç manzarasında değişikmezeçeşitleri eşliğinde bir şeyler yudumlamak keyif verici olur. 40 çeşit sıcak-soğukmezebulunuyor. soğuk mezelerden, zeytinyağlı karahavuç, hardallı levrek, mantarlı humus, pastırma turşusu, tahinli patlıcan, i̇sli biber borani, terbiyeli enginar, zeytinli tekmil fava,sızma kabak, halhallı zahter, kurutulmuş domates harmanı, babaganuş, girit usulü kabak vardı. mantarlı humus'ta mantar tadı biraz baskındı. portakallı enginar ise biraz sert olmuştu. ben enginar'ı daha yumuşak seviyorum. soğuk mezelerden en çok hoşuma giden hardallı levek oldu. ekşimsi mayhoş bir tadı var.

sıcak mezelerden ise kokoreç bruschetta, pastırma karides,yonca ciğeri, izgara dana dil, hatay usulü humus, pastırma karides tercih ettik. kokoreç seven bir insan değilim.ancak kokoreç bruschetta yı denedim. lezzetini beğendim.ancak kokoreç bruschetta da baharat ve domatesler biraz daha azaltılsa daha iyi olabilir. sunum ve lezzet olarak yonca ciğeri, izgara dana dil, hatay usulü humus masadaki favori lezzetlerim oldu. 

kapanışı çıtır bal kabağı ve sufle ile yaptık. kireçte kabak tatlısını çok severim. çıtırlığı tam kıvamındaydı. ayrıca çıtır bal kabağı'nın vanilya kreması ve manda kaymağıyla sunumu oldukça orjinaldi. suflenin tahin helvasıyla sunumunu ve lezzetini de beğendim.

arkadaş tavsiyesi üstüne gidip, beklediğimden çok daha memnum kaldım.mezeolarak aldığımız hardalli levrek tadını hiç mi hiç unutmam artık. hafif ekşimsi, yumuşacık levrekler ağızda eriyor. diğer mezelerde gayet başarılı idi. günün balığı olarak ızgara levrek varmış. o da hem sunum, hem tad olarak cok cok başarılı olmuş. normalde başka seçenek olmadığı zaman levrek yerim ama dublemezebana levregi sevdirdi. dönecek miyim buraya? kesinlikle. her fırsat buldukça. ama kalabalık gitmeniz tavsiye olunur. biz iki kişiydik. biraz tuhaf oldu ama olsun. i̇stanbul'a geldiğimden beri gerçekten eğlendigim mekan burasi oldu)))