büyük umutlarla açılıp, herkezin önce kapıda kuyruk olup sonra uzakdurduğu ama zamanla müşterisini yaratıp gerçek yerini bulan bir mekan.
lezzet çok iyi, kalite ve satndart çok yüksek.servisotomatik denecek sıradanlıkta, call center kıvamında neredeyse her cümle ezberlenmiş gibi. aslında yemeklerde benzer kıvamda, herşey gramına kadar standardize edilmiş.
noodle çorbaları menününn yarısını oluştursa da yiyine hiç görmedim. muhtemelen o görüntü türk mutfağına aykırı, hekezin aklına lavaboya bırakılmış makarna tenceresi görüntüsü geliyor olmalı. noodle lar çok başarılı, özellikle kalın udon sülalesini tavsiye ederim. acılılardan korkmayın, orta karar acı. soslu etler vs.. de çok başarılı. tatlılardan uzak durun, fabrikasyon margarin basılmış gdo bombaları.
mekanın en büyük sorunuservisve oturma düzeni. estetik olarak ilk anda güzel gözükse de be birader insan arkalığı bile olmayan tahta banka oturup şarabını yudumlayabilir mi? fast food desen değil, şık desen değil, minimalist desen evet de bir lokanta olarak benim rahatımdan minimalizm ne alaka. hani bir arkadşınla otur iki laf konuş mümkün değil, yanına birisi otutuluveriryor, biz de böyle hesabı. ışıklandırma ayrı bir kabus, resmen florosan altında 80 lerin yemekhane havasını yaşıyor insan.
hani bu yemek kalitesine ve orijinalliğine göre konsepti olmamış bir mekandır. ama arada sırada, aç karına gayet memnun kalabilirsiniz yine de.