sensus wine - anemon hotels

kesinlikle istanbul'un en iyi sarap evi. hem seçenek çok, ortam güzel, atistirmaliklari da iyi. tek sikintisi 23:00'te kapaniyor olmasi ama o da gecenin devami için iyi oluyor.


-----20 nov, 2013-----

kesinlikle istanbuldaki en iyi sarap evi. seçenek fazlaligi veservisçok iyi. içerdeki ortam ve gelen insanlarda gayet kaliteli. 11 de kapanmasi biraz sikinti ama gecenin devami için iyi bir hareket


-----20 nov, 2013-----

kesinlikle istanbulun en iyi sarap evi. hem seçenek çok, ortam güzel, atistirmaliklarida iyi. tek sikintisi 11 de kapaniyor olmasi ama oda gecenin devami için iyi oluyor

lokasyon olarak galata kulesi’nin yaninda, anemon otelin alt katinda bir sarap mahzeni. toplu bulusmalar icin ideal. ben ana yemek olarak norvec somonu ve kuzu incigi denedim. somon oldukca iyiydi. fakat kuzu incik sevmedim, eti pek lezzetsiz geldi. sarkuteri tabagi da cok guzel, onun disinda bittikceservisedilen erik tursusuna bayildim, ilk defa burada yedim ve mutlaka siz de yemelisiniz. dilerseniz sarap tadimi da yapabilirsiniz. bir gun bunun icin tekrar gelmeyi dusunuyorum

cok guzel ve keyifliydi. rezervasyon yaptirmak haftaici bile olsa sart.serviscok profesyonel, piyano eşliğinde sarap, peynir tabagi ve pizza keyfi icin cok dogru bir adres. fiyatlar ise cok cok uygun sunulan hizmet ve kaliteye gore. hem ozel yemekler, hem minik kutlamalar, hem de is cikisi sarabi icin cok ideal! umarim herkes bu keyfi yasama firsati bulur :)

harika.. büyülübağ ve yanık ülkenin denenmesi tavsiye olunur. yabancı peynir tabağı çok başarılı.servisbaşarısız. mekan ambiyansı kusursuz.

öncelikle mistik bir ortam içinde çok kaliteli bir hizmet alabileceğinizi söyleyebilirim.şaraplar kendi yapımları olmakla birlikte , beraberindeservisedilen peynir ve şarküteri tabağı bir o kadar lezzetli...fiyat olarak da çok makul olan mekanı denemenizi tavsiye ederim

uyarı: yazdığım bu yorum, restoranın 14 şubat etkinliği içindir. normal iş günlerinde ya da sattığı peynir vb. ürünlerinde durum farklı olabilir.

küresel çaptaki özel günlere inanan birisi değilim. sevgililer günü, yılbaşı, kara cuma, kabotaj bayramı, vb. tüketime pik yaptırılmak istenen zamanlar ama yine de insanlar arada lüks tüketmek istiyor ve işin bahanesi oluyor böyle günler. haydi güzel bir yere rezervasyon yapalım.

mekanı önceden aradım. menüyü whatsapp üzerinden gönderdiler: 'bir şişe şarap, çorba, ordövr tabağı, sorbe, biftek, cheesecake' fena değil. kişi başı 200 tl'ye 14 şubat etkinliğine iştirak edebilecekmişiz. tek başına kimse gitmeyeceğine göre 400 tl yani. rezervasyon yaptırırken ücretin yarısını peşin şekilde bir banka hesabına yatırmamızı söylediler. mantıklı buldum. rezervasyon yaptırıp da gelmeyecek bizim gibi plan program tanımayan bir topluma az bile yapılmış.

mekana geldik, hafif canlı müzik vardı, güzel. yerimize geçtik. mekanın tasarımı şık, loş, romantik bir havası var. garsonumuz i̇smet bey'di adını yanlış hatırlmıyorsam, kibar biri, güzelservisyapıyor. i̇lk yemek geldi.

terbiyeli kerevit çorbası, ekmek kasesi şeklinde tasarlanmış ama porsiyonu çok küçük, ağzıma bir iki kerevit parçası ya geldi ya gelmedi.

sırada şarap, garsonumuz i̇smet bey sordu 'nasıl alırsınız kırmızı mı beyaz mı?', 'kırmızı', 'ne tür istersiniz: merlot, cabarnet sauvignon, öküzgözü-şiraz...' normalde öküzgözü favorim tabi ama farkılık olsun diye yanık ülke 2017 cabernet sauvignon istedim, böyle fevkalade bir şarap olmasa da içimi güzel, hoşuma gitti.

sonrasında ordövr tabağı, birer meze kaşığı: portakal dolması, pancar ezmesi, topik nohut ezmesi, balkabaklı girit ezmesi. başarısız buldum. portakal dolma ballı hazırlanmış. tuzlu mezelerde ballı/şekerli tat kullanılacaksa, eşlik etmesi için uygun baharatlar ya da malzemeler kullanılmalı yoksa tatlısı fazla kaçabilir. kullanılmamış, fazla tatlıydı. pancar ezmesi habis! pancar severim, borş çorbası olsun, yerel tatlar olsun hayır demem ama tadı kötüydü, o yüzden hepsini bir anda ağzıma atıp şarapla mideye indirdim. topik en sevdiğim ermeni mezesidir ama tabaktaki, topiğe az benziyordu, tadı fena değildi ama ortalama altı bir topikti. girit ezmesi belki de aralarındaki en güzeliydi. yanlış anlaşılmasın, meze züppesi değilim; önüme sadece beyaz peynir, salam, ceviz koysanız keyifle yerim. aşırı kompleks mezelerde gözüm yok ama yediklerim iyi değildi.

mangolu sorbe hayal edebileceğiniz en küçük shot bardağında geldi. tadı güzel, üstüne de taze böğürtlen eklemişler.

şimdi ana yemek, coup de grâce! bezelye püresi ve yer elması yatağında biftek üstüne cheddar sos. biftek ahım şahım değildi, nasıl pişirelim (iyi, orta, az) diye de sormadılar. lüks lokanta bifteği değil, sertti biraz. tadını etin kendisi değil, üzerindeki sos veriyor. masaya kürdan koymamışlar, etin lifleri dişlerim arasına girince farkettim. bezelye püresi de sertti ve tadı tuzu yoktu. yer elmasını beğenmedim, çoğunu da yemedim. cheesecake de eh işte.

bunu okuyan diyecek ki 'ulan pis züppeye bak sen! bize vedat milor ayağı çekiyor.' vallahi mutlu etmesi zor biri değilim. alelade bir şişe şarap ya da bir şişe rakı, yanına da tekelden beyaz peynir, humus, meyve, haydari verin dünyanın en mutlu insanı benim. beklentilerim de yüksek değil. beyoğlu'ndaki öteki mekanlara da gittim eleos, 360 i̇stanbul, nevizade, asmalımescit... oralarla kıyaslayınca kötü. verilen paraya yazık.

neyse yavaştan kalkalım o zaman. garson beyefendiye bahşişi masaya bıraktım. 200'ü peşin vermiştik, kalan 200'ü de ödemek üzere kasaya gittik. şu ana kadarki her şeyi affederim ama asla affedemeyeceğim bir diyalog yaşadım:
- beyefendi 240 tl
- anlamadım. 200 peşin, 200 de sonradan ödemeyecek miydik?
- %10servisbedeli
- telefonda o kadar konuştuk,servisbedelinden hiç bahsetmediniz.
- rutin uygulamamız, herkese böyle.

sizi gidi adi soyguncular sizi! çakallar! bu mekanı işletenlerin aklından şunlar geçiyordur kesin: "bu dallamaların yanında kız arkadaşları/karıları var, geceyi mahvetme riskini göze alıp cıngar çıkaramazlar." öyle de oldu zaten, cıngar çıkarmadım... merak etmeyin durumum çok şükür yerinde ama enayi değilim. bir daha da gelmem, kimseye de tavsiye etmem.

şaraplar, ambians,servisşahane ama hesaba eklenen kuver ve bahşiş fazlaydi.kendi şarap markalarindan-sanirim markasi yanik ulkeydi-kirmizi sarap okuzgozu ve sarkuteri tabagi aldik; tat ve sunum guzeldi.servis ve personellerin ilgisi de iyiydi.canli muzik de cok guzeldi.kuver ve bahşişi fazla buldugum icin 1 puan kirdim.bu arada gitmeden once mutlaka rezervasyon yaptirmaniz gerektigini unutmayin.

harika ambiyans harikaservisve harika şarap - its a must place come and dine here very friendly staff and special thanks goes to mihrican hanim. ?

galata kulesinin hemen yanında, anemon hotel bünyesinde bir butik restoran, şarap evi (butik şarap barı vs.). i̇lk ziyaretim olduğu ve aç olduğum için ana yemeklerinden denemek istedik, fırın pekin ördeği ve dana bonfile aldık. bonfilenin kıvamı, pişirilmesi gayet iyiydi, ki bu konuda bizimle ilgilenen garson oldukça bilgili ve dikkatliydi. ördeğin lezzetini sevmedim. çok ağır kızartma kokusu vardı ve tüm yemeğe sinmişti. yanında garnitür olarakservisedilen çıtır patates sadece süs olarak tabakta yer işgal ediyordu, çok sert ve tatsızdı. bonfilenin yanındaservisedilen kuşkonmazlar inanılmaz derecede yumuşaktı, öyle çok haşlanmışlardı ki kuşkonmazlıktan çıkıp püre haline gelmişlerdi. uzun lafın kısası yemeklerini pek beğenmedik ama seçtiğimiz şarap gayet güzeldi. biz cabernet tercih etmiştik ama tek olmayan şarap oymuş, ikinci tercihimiz öküzgözü (yanık ülke) de çok lezizdi, tavsiye ederim. bir dahaki gidişimde gurme şarküteri tabağıyla şarap içmeyi tercih edeceğim, ortam güzel, müzikler hoş. sadece masalar oldukça küçük. p.s: buraya koyulan menüdeki fiyatlar eski, güncel menünün fotoğrafını çektim, meraklısına. ayrıca bir küçük not daha; eski menüdeki pekin ördeği fiyatı ile halihazırdaki arasındaki fark ciddi miktarda, çok tercih edildiği için böyle bir şark kurnazlığı yapıldığını düşünüyorum. bonfile fiyatıyla eşitlenmiş şu an. tavsiyem, ördek olayına hiç girmeyin, o fiyata değmez çünkü.

tavsiye ederek başlayalım, kapının önündeki büyüleyici manzara maalesef mekanda yok ama mekanın da kendine has bir sıcaklığı var. şaraplar leziz veservisyapan arkadaş gayet bilgiliydi. şarküteri ve peynir tabağı söyledik, lezzetleri çok iyiydi. sitedeki menü fiyatları güncel değil, şaraplar 75-85 tl peynir ve şarküteri tabakları 35-45 tl civarında.
cumaresi akşam rezervasyonsuz gitmeyin çok kişiyi kapıdan çevirdiler.

i̇çeri girdiğimiz ilk dakika ilk şoku yaşadık,bir gün önce yaptırdığımız rezervasyonu bulamadılar.i̇şin ilginci,sizinle konusan kişinin adı neydi dediler?neyse sonunda mahcup olup bize bir yer ayarladılar sağolsunlar:)servisyavaslıktan bitik vaziyette,ilk yarım saat hiç kimse ilgilenmedi en sonunda biz saraplara ulaşmak için kalkıp kendimiz sectik.uzun bir savastan sonra bizimle ilgilenecek birisini bulup peynir ve sarküteri tabagı yaptırdık.onun da masaya gelmesi bi yarım saat sürdü.sonunda zarzor bizimle ilgilenmesi için buldugumuz garson sempatik tavırlarıyla gönlümüzü aldı neyseki.gece sonunda bir şişe şarap ve küçücük peynir ve sarküteri ürünleri olan tabaga 120 tl verdik.sarap ok ama ortaya gelen tabaga 60 tl vermek fiyat kaliteye göre çok saçma geldi.

galata kulesinin hemen yanındaki ara sokaktaki çok çeşit yerli/yabancı şaraba ev sahipliği yapan bir şarapevi sensus. artık çoğu istanbullu'nun ve turistlerin de bildiği bir yer olduğu için cuma/cumartesi günleri rezervasyonsuz yer bulmak maalesef imkansız.

şaraplara geçmeden önce mutfaktan biraz bahsedelim. yemek anlamında sizi tatmin edecek bir menüsü yok. pizza'sı superfresh hazır pizza boyutlarında, ben 2 dakika içerisinde tüketebilirim :) tavsiyem aperatif ve ara sıcaklar ile şarap eşleşmesini yapmanızdır. şarküteri kısmı mutfağa nazaran daha güçlü ve ithal ürünler de bulunuyor. menüde yerel peynirlerden oluşan 'yalnızlar için peynir tabağı var', çok hüzünlü bir isim değil mi? :) 

şarap çeşitleri yerli ve yabancı gayet fazla. market tadında raftan şişenizi seçip açtırabilirsiniz. bir sommelier kadar bilgili olmasalar daserviselemanları şarap şirketleri tarafından ücretsiz tadım/servis kursları alıyor ve kararsız kaldığınız noktalarda tavsiyelerini sorabilirsiniz. tabi şarap şirketlerinin mantar başına komisyon/prim düzenini düşünecek olursak, her restoranda olduğu gibi burada da tavsiyelerde belli markalar öne çıkarılıyorm. prodom ürünleri genellikle müşteriye öneriliyor. prodom, aydın bölgesinde mikro bir iklim yakalamış üzüm bağlarından bana göre ege bölgesinin en kaliteli şaraplarını üretiyor. bu nedenleserviselemanlarının tavsiyelerine canı gönülden kulak verebilirsiniz :) 

benim tercihim marketlerde rahatlıkla bulamayacağım yerel şaraplar. yanık ülke markalı şarap sensus'un menüsünde yer almış manisa bölgesinde üretilen bir şarap markasıdır. fiyat olarak düşük olması sizi yanıltmasın, zira sensus'ta yazan güzel söylemlerden bir tanesi 'i̇yi şarap demek, pahalı şarap demek değildir'. fiyat/performans anlamında gayet yüksek konumlayabileceğim ve aperatif bir tabakla rahat bir şekilde uyum sağlayabilecek cabarnet sauvignon(%20)-merlot(%80) kupajı benim favorilerim arasındadır. bu markaya biraz daha sempati duymamım nedeni ise üretim danışmanlarının önolog saba açıkgöz olmasıdır. kendisinden ve çalışma arkadaşı jean luc'tan belli bir süre kadar şarap konusunda kurs almıştım, çok saygıdeğer bir insandır. i̇lgilenenler anatolian vineyards blog'undan kendilerini takip edebilir. 

yorumu benjamin franklin'den bir sözle kapatalım: "in wine there is wisdom, in beer there is freedom, in water there is bacteria" :)
instagram: beyazyakaligurme

sensus kendi felsefesi doğrultusunda gayet iyi kurgulanmış bir işletme; yalnızca türk şaraplarınıservisetmesi ve çok fazla çeşit bulundurması büyük bir artı. üstüne üstlük bu şarapların fiyatları gayet uygun seviyede, anlamsızca market fiyatını 3e 5e katlayan diğer işletmelere örnek olmalılar.

rezervasyonsuz yer bulmanın imkansız olduğu mekanın bir diğer artısı ise bara gidip şarap tadımı yapabilmeniz. kendi içmek istediğiniz şarabı onlara tarif ediyorsunuz, onlar da size uygun olacaklarını düşündükleri şarapları sıra ile tattırıyorlar; gayet ince düşünülmüş bir hareket.

ana yemek kavramı sensus'ta yok sayılır, şarabın yanına atıştıracak lezzetli şeylerden oluşuyor yemek menüsü; o nedenle ana yemeği dışarıda yedikten sonra şarap keyfi yapmak için sensus'u tercih etmek mantıklı. bunun haricinde ortamdaki gürültü baya baya fazla, durmaksızın bir uğultu var etrafta; bu biraz rahatsız edici. havalandırmada sorun yok.

bir eleştirim ise şarküteri bölümüne olacak; ilgili dolapta kuru et olarak, evimin yanındaki markette de bulunan apikoğlu marka kuru eti tercih etmişler. böyle butik bir şarapevinin şarküteri seçimine daha özenle eğilmesini beklerdim; çünkü i̇stanbul ve çevresi biraz araştırıldığı takdirde çok daha güzel alternatifler bulunabilir kuru et tedarik etmek için.

gürültü biraz rahatsız etse de ara ara şarap keyfi yapmak için tercih edilebilir. ancak şarapseverler açısından daha sakin ve güzel bir ambiyansa sahip olan i̇ncirli şaraphane'nin denenmesinde de fayda var.

saraplari çok güzel. özellikle sadece orada satilan yanik ülke saraplari gerçekten iyi. amaservistam bir felaket rezervasyonla gidilmesine ragmen hazirliksiz olmalari çok sasirtici. masamiza bile zamaninda oturamadik.