sensus wine - anemon hotels

anemon'dan bir jest daha... - harika bir sarap butigi sadece türk saraplari satiliyor olmasida buraya karsi ayri bir sempati uyandiriyor bende..kim demis eniyisaraplar fransiz saraplaridir diye ! bence bizim saraplarimizda harikalar dünyanin ilk sarabi bu topraklarda üretilmedimi neden en iyiside olmasin :) gelelim sensus 'a...burada saraptan baska peynir çesitleri ,sarküteri ürünleri,makarnalar ve saraplaiyigidebilecek diger atistirmaliklarda mevcut .fiyatlar asiri ucuz ! saraplar hem çok güzel hemde cok ekonomik fiyatlara sahip çünkü bu butik anemon otelin içinde ve oraya ait dolayisiyla kar amaci gütmeyen bir isletme.hem alisveris yapip hemde burada oturarak vakit geçirebilirsiniz aktif bir bar'i ve masa serviside var.atistirmaliklardan jambona sarili peynirleri tavsiye ediyorum hatta siddetle :) butigin dekarasyonuda çok mistik içeride bir mahzen havasi var.bu arada gündüzleri sakin ama aksamlari rezervasyonsuz yer bulmak mümkün olmayabilir.

kesinlikle istanbul'un eniyisarap evi. hem seçenek çok, ortam güzel, atistirmaliklari da iyi. tek sikintisi 23:00'te kapaniyor olmasi ama o da gecenin devami içiniyioluyor.


-----20 nov, 2013-----

kesinlikle istanbuldaki eniyisarap evi. seçenek fazlaligi ve servis çok iyi. içerdeki ortam ve gelen insanlarda gayet kaliteli. 11 de kapanmasi biraz sikinti ama gecenin devami içiniyibir hareket


-----20 nov, 2013-----

kesinlikle istanbulun eniyisarap evi. hem seçenek çok, ortam güzel, atistirmaliklarida iyi. tek sikintisi 11 de kapaniyor olmasi ama oda gecenin devami içiniyioluyor

eger sarap seviyorsaniz kesinlikle buraya ugramalisiniz. bir mahsen havasi katan cok seker bir ic dekaorasyonuna sahip. envayi cesit sarap ve bununla eslik edicek guzel peynir tabaklarida bulunmaktadir. yanliz burasi erken kapaniyor o yuzden zamanlamaniziiyiayarlayin. eger ne icmek istediginizden emin degilseniz merak etmeyin sommelierler sizleri sarap bilgileriyle yardimci olacaklardir

şarap içmek bana göre insanı rahatlatan, huzur veren bir içecek. birde orta güzelse keyfi bir başka oluyor.
tavsiye üzerine gitmiş olduğum bu mekan ilk girişte insanı şaşırtıyor. çünkü, dışardan bakıldığında içerinin bu kadar güzel, hoş, güzel tasarlanmış olduğunu düşünemiyorsunuz. adımızını attıktan sonda bambaşka bir yerde buluyorsunuz kendinizi.
özenle kurulmuş masalar, bar köşesi, peynir büfesi, sıra sıra dizilmiş gözünüz alabildiğince şarap şişeleri...
her türlü şarabı bulamazsınız ama "yanık ülke" ismini verdikleri kendi şarapları oldukça güzel. fiyatları çokiyiben ona şaşırdım.
peynirlerin tadı olağanüstü diyebilirim. keçi peyniri bu kadar güzel olur.
herşeyiyle çokiyibir mekan. kesinlikle tavsiye ederim.

tartışmasız istanbul'daki eniyisarap evlerinden biri. çok zengin bir şarküteri ve şarap menüsü mevcut. mekanın içerisinin bir mahzeni andirmasi şarap keyfini iyice arttırıyor. sensus'la ilgili söylenebilecek tek olumsuz şey mekanin bir otelin alt katında yer almasından dolayı 11 gibi kapanması. bu saat birazcık daha geç olsa şarap keyfi çok daha güzel olabilirdi.

servis dahaiyiolabilir, onun dışında herşey tatmin edici.
şarap, peynir, sohbet için tavsiye ederim.
23:00'da kapanıyor olması herşeyin tadını damakta bırakıyor, memnunum:)

eniyisaraplar burada - galatada anemon otelinin en alt katinda hizmet veren, genis sarap yelpazesi olan bir mekan. her türlü yerli sarabi çok uygun fiyatlara burada bulabilirsiniz. ilk açildigi zaman, sadece market olarak kullanilan bu mekan, müsteri kitlesini arttirmasiyla beraber genel müsterileri agirlamak için bir çok masa ve sandalye koymuslar. sadece sarap ve peynir çesitlerinin, tapaslarin varoldugunu düsündügünüz bu mekanda inanamayacaksiniz ama, köfte, makarna, wrap gibi ana yemeklerde var ve lezzetliler. yemek ve sarap menüsü oldukça uygun. sarap fiyatlari marketten aldiklarinizla yaklasik olarak ayni. dekorasyon olarak eniyiyerlerden bir tanesi. girer girmez büyüleniyorsunuz. yüksek tavanlar,eski tarz motifler, sizi bambaska bir dünyaya götürüyor.

kurban olduğumun ülkesinde, tekel'den aldığın cumartesi şarabının 20tl olduğu ülkede, 44 liraya beyaz masa örtülü, ilgili ve bilgili garsonların olduğu, bir şarap mahsenin'de keyifli bir gece geçirmek çok mu? sorusuna kesinlikle değil, aklıma geldikçe gözlerimden yaş geliyor, kesinlikle değil. sensus, uzun zamandan beri istanbulda gittiğim en kaliteli, en güzel mekanlardan biri, gece nin sonunda gelen hesap ta,iyiki bu akşam evde kalmamışım, pahalıya patlardı diyebilecek kadar ucuz. mekanda şaşalı hiç bir şey yok. mekanda ki herşey çakır keyif olduğunda yemek isteyebileceiğin bütün yemekler kaliteli bir şekilde mevcut. mekan sakin, keyifli lezzetli ve çakır keyif bir gece geçirmek için en ideal mekan.

ilk girdiğinizde tekrar gelmek isteyeceğiniz bir mekan
şaraba önce gözünüz sonra damağınız doyacaktır
duvarında "iyi şarap demek pahalı şarap demek değildir" yorumuyla gelen kişilere misafirleri gözüyle baktıklarını da dolaylı şekilde ifade ederler

evinizeiyişarapları uygun rakamlara alabilirsiniz hatta ufak pazarlıklara açıklar ben 2 şişe corvus u çok uygun rakama aldım ayrıca mekanda yemek alternatifleri de ideal

ambiyansı ve taş duvarlı mahzen görüntüsü ile sadece yiyip içip kalkmaktan fazla bir mekan.

nikah yıldönümün için gittik sessiz sakin bir gün olmasını diliyorduk . öyle de oldu nezih keyifli ve kaliteli bir kaç saat geçirdik. şarap ve pizza eşliğinde hızlı ve güleryüzlü servisin tadını çıkardık. bundan sonra az ve öz mekanlarımın liste başlarındaiyiki güzel insanların güzel mekanları var ve bizi en güzel şekilde ağırlıyorlar ...

çok çok keyif aldığım bir yer oldu sensus wine. ambiyans, fiyatlar, servis, müzikler oldukça güzeldi. şarap fiyatları ise çok normal.yanık ülke şaraplarının her türünü bulabilirsiniz. mottoları olan”iyişarap pahalı şarap demek değildir” cümlesinin gerçekten hakkını veriyorlar. ben şarap ve gurme şarküteri tabağını denedim. mutfakları erken kapanmasaydı pizzalarını da deneyecektim. bir dahakine artık :)

şubat başında sensus şarap evinde başka birçok insan gibiiyivakit geçirmek için gitmiştik. şarapların içilip pizzaların yendiği uzunca bir gece olmuştu ve yeni bir şişe söylesek mi diye düşünüyorduk. sonra önümüze pos makinesi sürüldü ve “müşterilerinin rahatsız olduğu” gerekçesiyle mekanın işletmecisi (mekandaki şef garsonun şikayetiyle) bizi dışarı atmak istedi. diğer masalardan ve bardan bizi destekleyenler oldu. ama sonuçta kavga edip, herkese buranın homofobik olduğunu söyleyip, hesabı ödemeden çıktık. bu neden başımıza geldi? birbirine sevgi gösteren, lezbiyen görünen iki kadın olduğumuz için geldi. “bizim buradaki kimseden farkımız yok ve buradan kovuluyoruz, lütfen kim bizden rahatsızsa ortaya çıksın” dedik. kimse çıkmadı. zaten belli ki garson ve işletmeci dışında bizim oradaki varlığımızdan haberdar bile değildi kimse. bugün buraya yapılan bu ayrımcılığın yanlış ve hukuka aykırı olduğunu hatırlatmak için geri geldik. yazılı ve sözlü bir özür bekliyoruz. çünkü biliyoruz, biz susarsak bu mekanlar bizim üzerimizden para kazanmaya, ya da kibarca birilerini kovmaya devam edecekler. düşündüğünüzden daha kalabalık ve örgütlüyüz.  i̇şin kötüsü beklemediğiniz anda her yerden çıkabiliriz. buradayız ve siz bütün lgbti+’lara saygılı davranmayı öğrenene kadar gitmiyoruz!

in the beginning of february, we went to sensus wine house to have a good time like many other people there. it's been a long night with wines and the pizzas, and we were thinking if we should ask for a new bottle or not. then the pos device was swiped in front of us and the manager of the place appeared. they (with the headwaiter) wanted to throw us out using the “other customers” as an excuse, claiming “other customers” were disturbed by us. they on the contrary, supported us from the bar and from their tables. in the end, we fought with the owner and told everyone that this place was homophobic, so we left without paying. why did this happen to us? it happened because we were two women who seemed to love each other, who looked like lesbians. we yelled “we have no difference from others, and we're being kicked out from this place, we would like to face whoever is disturbed by us.“ no one appeared. it was already clear that, except the waiter and manager, nobody even knew about our presence there. we came back to remind you that, this discrimination that happened here is wrong and unlawful. we expect a written and oral apology. because we know, if we don’t say anything now, these places will continue to profit from us, or continue to kick people out. we're more crowded and organized than you might think. the worst thing is, we may appear anytime you don't expect. we're here and we're not going anywhere until you learn to treat all lgbti+ people equally!

ambiyansı çok güzel mekanın. şarap seveneler ve yanında güzel yemek yemek isteyenler için çokiyibir yer. fiyat olarak pahalı fakat değer. mutlaka gitmeden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.

yemek yemedim fakat şarap fiyatına göre vasattı. kadehi 35tl olan bir şarap marketten alınan alelade bir şaraptan dahaiyiolmalı diye düşünüyorum.

uyarı: yazdığım bu yorum, restoranın 14 şubat etkinliği içindir. normal iş günlerinde ya da sattığı peynir vb. ürünlerinde durum farklı olabilir.

küresel çaptaki özel günlere inanan birisi değilim. sevgililer günü, yılbaşı, kara cuma, kabotaj bayramı, vb. tüketime pik yaptırılmak istenen zamanlar ama yine de insanlar arada lüks tüketmek istiyor ve işin bahanesi oluyor böyle günler. haydi güzel bir yere rezervasyon yapalım.

mekanı önceden aradım. menüyü whatsapp üzerinden gönderdiler: 'bir şişe şarap, çorba, ordövr tabağı, sorbe, biftek, cheesecake' fena değil. kişi başı 200 tl'ye 14 şubat etkinliğine iştirak edebilecekmişiz. tek başına kimse gitmeyeceğine göre 400 tl yani. rezervasyon yaptırırken ücretin yarısını peşin şekilde bir banka hesabına yatırmamızı söylediler. mantıklı buldum. rezervasyon yaptırıp da gelmeyecek bizim gibi plan program tanımayan bir topluma az bile yapılmış.

mekana geldik, hafif canlı müzik vardı, güzel. yerimize geçtik. mekanın tasarımı şık, loş, romantik bir havası var. garsonumuz i̇smet bey'di adını yanlış hatırlmıyorsam, kibar biri, güzel servis yapıyor. i̇lk yemek geldi.

terbiyeli kerevit çorbası, ekmek kasesi şeklinde tasarlanmış ama porsiyonu çok küçük, ağzıma bir iki kerevit parçası ya geldi ya gelmedi.

sırada şarap, garsonumuz i̇smet bey sordu 'nasıl alırsınız kırmızı mı beyaz mı?', 'kırmızı', 'ne tür istersiniz: merlot, cabarnet sauvignon, öküzgözü-şiraz...' normalde öküzgözü favorim tabi ama farkılık olsun diye yanık ülke 2017 cabernet sauvignon istedim, böyle fevkalade bir şarap olmasa da içimi güzel, hoşuma gitti.

sonrasında ordövr tabağı, birer meze kaşığı: portakal dolması, pancar ezmesi, topik nohut ezmesi, balkabaklı girit ezmesi. başarısız buldum. portakal dolma ballı hazırlanmış. tuzlu mezelerde ballı/şekerli tat kullanılacaksa, eşlik etmesi için uygun baharatlar ya da malzemeler kullanılmalı yoksa tatlısı fazla kaçabilir. kullanılmamış, fazla tatlıydı. pancar ezmesi habis! pancar severim, borş çorbası olsun, yerel tatlar olsun hayır demem ama tadı kötüydü, o yüzden hepsini bir anda ağzıma atıp şarapla mideye indirdim. topik en sevdiğim ermeni mezesidir ama tabaktaki, topiğe az benziyordu, tadı fena değildi ama ortalama altı bir topikti. girit ezmesi belki de aralarındaki en güzeliydi. yanlış anlaşılmasın, meze züppesi değilim; önüme sadece beyaz peynir, salam, ceviz koysanız keyifle yerim. aşırı kompleks mezelerde gözüm yok ama yediklerimiyideğildi.

mangolu sorbe hayal edebileceğiniz en küçük shot bardağında geldi. tadı güzel, üstüne de taze böğürtlen eklemişler.

şimdi ana yemek, coup de grâce! bezelye püresi ve yer elması yatağında biftek üstüne cheddar sos. biftek ahım şahım değildi, nasıl pişirelim (iyi, orta, az) diye de sormadılar. lüks lokanta bifteği değil, sertti biraz. tadını etin kendisi değil, üzerindeki sos veriyor. masaya kürdan koymamışlar, etin lifleri dişlerim arasına girince farkettim. bezelye püresi de sertti ve tadı tuzu yoktu. yer elmasını beğenmedim, çoğunu da yemedim. cheesecake de eh işte.

bunu okuyan diyecek ki 'ulan pis züppeye bak sen! bize vedat milor ayağı çekiyor.' vallahi mutlu etmesi zor biri değilim. alelade bir şişe şarap ya da bir şişe rakı, yanına da tekelden beyaz peynir, humus, meyve, haydari verin dünyanın en mutlu insanı benim. beklentilerim de yüksek değil. beyoğlu'ndaki öteki mekanlara da gittim eleos, 360 i̇stanbul, nevizade, asmalımescit... oralarla kıyaslayınca kötü. verilen paraya yazık.

neyse yavaştan kalkalım o zaman. garson beyefendiye bahşişi masaya bıraktım. 200'ü peşin vermiştik, kalan 200'ü de ödemek üzere kasaya gittik. şu ana kadarki her şeyi affederim ama asla affedemeyeceğim bir diyalog yaşadım:
- beyefendi 240 tl
- anlamadım. 200 peşin, 200 de sonradan ödemeyecek miydik?
- %10 servis bedeli
- telefonda o kadar konuştuk, servis bedelinden hiç bahsetmediniz.
- rutin uygulamamız, herkese böyle.

sizi gidi adi soyguncular sizi! çakallar! bu mekanı işletenlerin aklından şunlar geçiyordur kesin: "bu dallamaların yanında kız arkadaşları/karıları var, geceyi mahvetme riskini göze alıp cıngar çıkaramazlar." öyle de oldu zaten, cıngar çıkarmadım... merak etmeyin durumum çok şükür yerinde ama enayi değilim. bir daha da gelmem, kimseye de tavsiye etmem.