galata kulesinin hemen yanındaki ara sokaktaki çok çeşit yerli/yabancı şaraba ev sahipliği yapan bir şarapevi sensus. artık çoğu istanbullu'nun ve turistlerin de bildiği bir yer olduğu için cuma/cumartesi günleri rezervasyonsuz yer bulmak maalesef imkansız.
şaraplara geçmeden önce mutfaktan biraz bahsedelim. yemek anlamında sizi tatmin edecek bir menüsü yok. pizza'sı superfresh hazır pizza boyutlarında, ben 2 dakika içerisinde tüketebilirim :) tavsiyem aperatif ve ara sıcaklar ile şarap eşleşmesini yapmanızdır. şarküteri kısmı mutfağa nazaran daha güçlü ve ithal ürünler de bulunuyor. menüde yerel peynirlerden oluşan 'yalnızlar için peynir tabağı var', çok hüzünlü bir isim değil mi? :)
şarap çeşitleri yerli ve yabancı gayet fazla. market tadında raftan şişenizi seçip açtırabilirsiniz. bir sommelier kadar bilgili olmasalar da servis elemanları şarap şirketleri tarafından ücretsiz tadım/servis kursları alıyor ve kararsız kaldığınız noktalarda tavsiyelerini sorabilirsiniz. tabi şarap şirketlerinin mantar başına komisyon/prim düzenini düşünecek olursak, her restoranda olduğu gibi burada da tavsiyelerde belli markalar öne çıkarılıyorm. prodom ürünleri genellikle müşteriye öneriliyor. prodom, aydın bölgesinde mikro bir iklim yakalamış üzüm bağlarından bana göre ege bölgesinin en kaliteli şaraplarını üretiyor. bu nedenle servis elemanlarının tavsiyelerine canı gönülden kulak verebilirsiniz :)
benim tercihim marketlerde rahatlıkla bulamayacağım yerel şaraplar. yanık ülke markalı şarap sensus'un menüsünde yer almış manisa bölgesinde üretilen bir şarap markasıdır. fiyat olarak düşük olması sizi yanıltmasın, zira sensus'ta yazangüzelsöylemlerden bir tanesi 'i̇yi şarap demek, pahalı şarap demek değildir'. fiyat/performans anlamında gayet yüksek konumlayabileceğim ve aperatif bir tabakla rahat bir şekilde uyum sağlayabilecek cabarnet sauvignon(%20)-merlot(%80) kupajı benim favorilerim arasındadır. bu markaya biraz daha sempati duymamım nedeni ise üretim danışmanlarının önolog saba açıkgöz olmasıdır. kendisinden ve çalışma arkadaşı jean luc'tan belli bir süre kadar şarap konusunda kurs almıştım, çok saygıdeğer bir insandır. i̇lgilenenler anatolian vineyards blog'undan kendilerini takip edebilir.
yorumu benjamin franklin'den bir sözle kapatalım: "in wine there is wisdom, in beer there is freedom, in water there is bacteria" :)
instagram: beyazyakaligurme