her zaman derim büyük bir grup turist bir yerde oturuyorsa oraya gitmemek en faydalısıdır.
efendim burası ne kadar güzel dekore edildiyse onun çarpmaya göre tersini alın o kadar kötü bir hizmet veriyor.
midemizin yine kazındığı, güzel yemeğe ihtiyacımız günlerdendi. her genç erkeğin yaptığı gibi dış görünüşe aldanıp zıpladık ve girdik içeri. yukarıda fotoğrafını gördüğünüz iki kişilik bir masa var ya onun başına geldik ha oturduk ha oturacağız; rezervedir diye etrafa bakıyoruz. ve birileri bize yardım etsin, oturtsun, yemek versin, içecek versin diye kendimizi en acındıracak ifademizi takınmış bekliyoruz o meşum masanın önünde. barın önünde de bir servis elemanı kalabalığı var ki sormayın ve aramızda 1 metre var yok. ama kuru kalabalık. kimse bizi sallamıyor, kendimizi davetsiz misafir gibi hisediyoruz. sonunda burası boş mu diye sordum ben dayanamayarak. boş dediler oturduk. beklemeye başladık, menü gelir mi diye; katiyen gelmedi. sonunda arkadaşım bir miktar çemkirerek biz menü alabilir miyiz dedi bunu derken sinir seviyemizin orta-üst olduğunu hissetirdi. neyse lafı uzatmayalım, menüden barbekü soslu tavuk, fesleğen soslu tavuk ve iki fıçı bomonti istedik. biralar geldiğinde dünden doldurulmuş izlenimi veriyordu çünkü sıfır köpük ve sıfır asit vardı. yine de yemeklerimizi beklemeye başladık ses çıkarmadan; bana gelen barbekü soslu pilic tam 10 cm capında bir alana yayılmış, halk arasında kuş gözü kadar diye tabir edilen miktardaydı. arkadaşımınki ondan biraz daha fazlaydı.
ama gelelim asıl probleme benim yemeğim soğuktu arkadaşımınki ise biraz daha sıcaktı.( bir dakka ya onun her şeyi neden benimkinden biraz daha iyiydi. şimdi kıllandım.) neyse sonra farkettim ki bu tavuklar önceden pişiriliyor, sonra müşteri sipariş verdiğinde üzerine sos sıcak dökülerek masaya geliyordu. sadece doymak için 5 dakikalık zevk uğruna yedik yemekleri ve acilen hesabı ödeyerek başımıza daha büyük felaketler gelmesin diye oradan uzaklaştık.
başta da dediğim gibi biz çıkarkan alman olduklarını düşündüğüm büyük bir turist grubu kocaman kahkahaları ile mekanın kubbesini inletiyorlardı (:p). bu kez olmamıştı; almanlar keyf aldı diye biz alamamıştık.