minoa

buranın farklı bir havası var, i̇stanbul'da gibi hissettirmiyor. kalabalığı bile pek rahatsız edici değil ama epey kalabalık oluyor, özellikle haftasonları. kahve içip kitapları incelemek için güzel ama yemekleri de lezzetli. salatalarını ve detox içeceklerini de lezzetli buldum. first date mekanı olarak düşünülebilir.

karlı havada çayımızı içip sohbet etmek ve kitap okumak için tercih ettik fazlasıyla da memnun kaldık. arka tarafında daha az ses oluyor. sahlepi ve papatya çayını beğendim. kuşburnu pek hoşuma gitmedi. servis de fazlasıyla iyiydi. kitapların içinde ve yüksek tavanlı olduğu için ortamı çok güzel.

bir hafta ici aksam yemegiicingeldik, atmosfer harika fakat yemek tam bir pismanlik.. siparis olarak menunun salatalar bolumunden somon gravlax sectim. gelen salata fazlaca tuzlu yaklasik 100g somon uzerine konmus 5 parca rokadan olusuyordu. yasadigim sorunu dile getirdim, tabagi alip duzelteceklerini soylediler fakat tekrar getirilen tabak ilkinin aynisiydi. kisitli vakit olduguicinyemek zorunda kaldim. uzerine uc sise su bitirmisimdir. tam bir pismanlik. onceki gelisimde de kakaolu kek arasina konmus nar taneli muhallebi benzeri bir tatli yemistim, en cok tercih edilen tatlilariymis, o da gercekten cok siradan ve lezzetsizdi. boyle guzel bir konsepte hic ama hic yakismayan vasat yemekler barindirmak mekana haksizlik, yazik olmus

atmosfer güzel , bahçesi beklediğimden biraz daha küçük olsa da gayet yeterli , haftasonu olduğundan olsa gerek biraz fazla kalabalıktı , limonata ve karabuğday lı tavuk ızgara ısmarladım , limonatası gerçekten çok taze ve güzeldi , ama aynı şeyi tavuk için söyleyemiyorum , tavuk yavan marine edilmemiş, ve iyi bir şekilde pişmemiş geldi. haftaiçi sakin bir saatte kitap okurken bir şeyler içmek için güzel bir yer

bir de şeyi hiç anlamıyorum, 'mekan çok kalabalık'... e mekan güzel, gelmesin mi insanlar. kahve- kitap ikilisini sevenler için son derece doğru bir tercih burası.

ne zaman gitmek lazım?
kahvaltınızı yaptıktan sonraki herhangi bir gün, kahve ve tatlı istediyse canınız, nezih bir ortam arıyorsanız aynı zamanda da rahat,  gelin. kahvaltıya gelmeyin. kötü olduğu için değil ama burası kitap-kafe dediğimiz bir yer. yan taraftan omlet kokusu gelirken olmuyor yani. beşiktaş'ta yer mi kalmadı kahvaltı edecek.

kitap sevmeyen/okumayan gelmesin mi?
bilgisayarını da alsın gelsin. söylesin çayını kahvesini yazsın çizsin çalışsın. 

bilgisayarımız yoksa?
eskiden bilgisayar mı vardı, al defterini kalemini karala bi şeyler. kulaklığın da olsun yanında ama. odaklanma problemi var çünkü burada eğer sirkülasyona yakın oturuyorsanız. hareketli... hafta sonları da çoluk çocuk fazlaca oluyor, onu da bi değerlendirin. 

kitabınızı alıp gelmeyin bir de, o zaman tam gerçekleşmemiş oluyor mekanın raconu. evdeki dursun, bi dolanın kafenin kitap bölümünde gözünüze kestirdiğinizi alın karıştırın, fazla kitaptan zarar gelmez.

en son gittiğimde barda oturdum mesela. pek rahat olmadı tabi ama çok daha fazla keyif aldım. burnunuzun dibinde kahve kokuları, tüm hareketli kalabalık arkanızda, tatlı yüzler karşınızda, istediğiniz önünüzde istemediğinizi boş verin zaten... yan masanın muhabbetine ortak olmak zorunda da kalmamış oldum böylece.

bi düşündüm de gelmeyin buraya. zaten yeterince kalabalık, sonra bize yer kalmıyor.


instagram: @nourrituremorte - aç mimar

alın kitabınızı arkada hafif müzik, disarida yağmurlu bi hava masanizda cilekli tart ve cayinizla keyifle okuyun. mekani cok sevdim, çalışanlar gelistirilebilir, fiyatlar hakettiginden biraz yuksek olsa da o cilekli tartin kremasiicindeger ;)

mekan çok tatlı ve hoştu, içerisi kütüphane .. küçük ama huzurlu biryer. sadece dondurma yedim ama daha sonra yemeklerini tatmak için tekrar mutlaka giderim.

i̇çinde kitap olan mekanlar benim için özeldir, minoa da öyle. karışık dizimli kitapların arasında kaybolmak, onlardan birini alıp keyfini çıkarmak harika. üstelik keçi peynirli tostu muhteşem! özenle seçilmiş tabaklarını da çok beğeniyorum.

menusu cesitli, cilekli tarti ozellikle tavsiye ederiz. ic dizayn ve kitap cesitliligi de oldukca guzel. sadece yemekicindegil, kitaplari incelemekicinbile gorulmesi gereken bir yer.

akaretlerin ihtiyacı olan bir mekan olduğundan açılması ile beni çok sevindirmiştir. mekan tasarımı, konsepti ve konumu gerçekten mükemmel. masaların üzerindeki çini desenlerine bayıldım. cafe nero, kahve dünyası ve emirgan sütiş gürültüsünden uzak huzurlu bir şekilde kahve içmek için ideal bir yer. henüz yemek yeme fırsatı bulamadım ama genel anlamda menü biraz dar. kahve anlamında da keşke daha çok çeşitlendirseler. malum kitapla en iyi giden şeylerden biri :)

bu mekan musterilerine hakaret etmekten baska birsey yapmiyor! "kitapci" etiketinin haricindeki hersey fiyasko.
kafe hizmetiicinkonusacak olursak, kendilerince iddiali olmaya calisan havalari var gibi duruyor ama bu, menuyu yabanci terimler ve suslu laflarla donatmakla olmuyor.
menude yazan somon gravlax salata, duz servis tabaginda mayoneze bulanmis birkac fume somonun uzerine atilmis 10 yaprak mini rokadan ibaret. (bu arada gravlax'in bir fume cinsi oldugunu, bu salatayi yiyemeyecegimi anlamami saglayarak ogretmis oldu bana bu mekan).mayonez dedigime de bakmayin aslinda, benim damak tadim ayirt edememistir onu. halbuki o yaban turbu sosuydu!
farkli olmaya calisan bu gereksiz suslu ve yabanci terimli menu keske tabakta ve lezzette tatmin etse. ya da oraya mayonezli mini somon fume uzerinde roka yapraklari yazsaniz ve onu baslangiclara dahil edip, bizi de aptal yerine koymasaniz. veya memnuniyetsizligimi dile getirdikten sonra "maalesef degisiklik yapamiyoruz yemeseniz de bu tabagi odemek zorundasiniz" demeseniz. bir de ustune arkadaslarimdan once kalkip yemedigim tabagin yaninda ictigim sodayi da odedigim halde arkadaslarima soda icmissiniz odeyin iddiasini uzun uzadiya ithamlara vardirmasaniz. fiyaskosunuz, kucuk hesapcisiniz ve kotu organize olarak musterilerinizi duzeysizce sucluyorsunuz. en kotu mekandan bile kotu yapiyor bunlar sizi!

akaretler yokusundan yukari cikarken hemen sagda kosede kaliyor minoa. kucuk bahcesi ve isiltili kitap dukkani kismi ile karsiliyor sizi, devaminda ise genisce masalar, calismaya musait yerler ve kutuphane bekliyor. ders calismakicinyer ararken bulduk ve yer bulunca hemen oturduk. 5 kisi olmamiza ragmen sikismadan rahatca oturup saatlerce calisabildik. cilekli tart, sicak cikolata, filtre kahve ve americano denedik. cilekli tart yedigim en guzel cilekli tartlardan biriydi, cilekleri buyuk buyuk ve tamdi ve benimicinen onemli kismi uzerinde ekstra sekerlendirici bir sey yoktu. genel olarak huzurlu, kitap okumak ve ders calismakicintercih edilebilecek sempatik bir yer ancak yogunluktan midir, servis elemanlarinin iletisim kopuklugundan midir bilinmez bir suyu 45 dakikada getiremediler.

mekan dışarıdan gayet güzel. i̇ç tasarımı da çok başarılı. fakat oturup ders çalışırken 5 dakikada bir servis yapmak zorundayız diyerek çay ocakları misali zorla bir şeyler getiren bir zihniyet olduğu için mekanın bütün sevimliliği kayboluyor. çalışanları sağolsunlar ağız tadıyla oturmaya pek fırsat vermiyorlar.

gidip de sevmeyen yok sanırım. i̇ster kahvaltı, ister öğle yemeği ya da sadece kahve-tatlı ikilisi için gidilebilir. ama kahveyle sınırlı kalmayıp karışım bitki çaylarını da denemekte fayda var.

meyve suyu olarak elma-havuc suyu istemistim fakat elma kalmadigiicinbaska bir secim yapmam istendi, bunun uzerine portakal havuc istedim. i̇cecegim guzel servis edildi fakat hesabi istedigimde menude yazandan farkli bir fiyat geldi. i̇ki meyveyi karistirinca farkli fiyat olacagini keske yazsalar veya soyleselerdi..