karabatak karaköy

hep onunden geciyordum fakat genellikle kalabalik oldugu icinyerbulamiyorduk. hafta ici sakindi. huzurlu bir atmosferi var. ice latte tercih ettik. benim klasik icecegim oldugu icin artik az cok ne kadar iyi ne kadar kotu secebiliyorum? ben basarili buldum latte iceceklere tavsiye edilir??

karaköy'ün zaman içinde kitlesi tamamen değişmiş mekanı. etrafta kahveci dükkanları yokken karabatak süper bir yerdi, tek tük masalarda insan olur, bir şeyler okur, sohbet eder ya da laptoplarına gömülürlerdi. şimdi özellikle hafta sonu giderseniz sokak tamamen gölge olduğu halde güneş gözlüklerini çıkarmayan ve sokaktan geçen insanları izleyen insanlar göreceksiniz. sırtlarını duvara yaslayıp, yanındakilerle pek konuşmuyorlar, çaprazdaki urban'da yemek yiyenlere dalıp gidiyorlar gibi bir şey. sanırsınız hepsi aynı apartmanda oturan tek bir tip insan ve saati geldiğinde burayı dolduruyorlar. gidin görün, ilginç.

kahveler normal, yiyecek için çok doğruyerdeğil.
hala hafta içi gündüz gidip çalışabileceğiniz hoş biryerneyse ki.

karaköy'ün ilklerinden ve bence hala en tercih edilesi mekanı. kahvesinden her seferinde çok memnun kaldım. avusturya'ya özgü yiyecek içeceklereyervermesi de ayrı güzel, i̇stanbul'da bunu yapan başka biryerbilmiyorum. tostun yanında içecek ikramı gibi ufak kampanyalara da girişmeleri çok hoş olmuş. konumu harikulade, yazın oldukça serin oluyor. eskimeyecek mekanlardan.

buraya ne yazsam az sanırım. karaköyde onlrca cafe var ama buranın garsonları hiçbi yerde yok böyle cana yakın böyle içten insanlar o yoğun tempoya rağmen nasıl bu kadar enerjik kalabiliyolar hayret içinde kaldım. (garsonları övdükten sonra mekanı yorumlayalım) mekanın dizaynı çok güzel dışarıdaki tahta masa&sandalye köşelerine hayranım zaten oralarda oturmak için biraz sıra oluyor kimse yaz günü içeride oturmak istemiyor doğal olarak ve mekan zaten her saat kalabalık. kahveleri de tatlıları da benim beğenimi kazandı. fiyatlar biraz fazla ama artık karaköyde ucuz biyerbulmak imkansız gibi.

ev yapımı limonataları harika, nispeten daha sakin bir sokaktayeraldığından gürültüsüz sohbet edebileceğiniz, kafa dinleyebileceğiniz bir mekan.

adini sikça duyuyordum cafenin,gelip görmek gerekiyordu artik. kahveyi çok fazla sevmesem de ortami,müsterileri vs çok sicaklanli. filtre kahve sevmedigim için vanilya aromali latte söyledim -ki genelde filtre kahve vs içmedigim için hep aromali kahve içerim. en basarili latte'eydi içtigim. sakinlik ve kalitenin basarili birlesimi olmus burasi. kitap - kahve ikilisinden vazgeçmeyenlerin müdavim olduguyerdenebilir. çalisanlari da gayet güleryüzlü ve ilgili. zaten genç bi tayfa olusturmuslar kendilerine. fiyatlarda 6-13 tl arasi. sikça ugrayacagim yerler listesinde artik.

güzel havalarda gidilmesi gereken biryeryurtdışı konseptinde yapmışlar çokta başarılı olmuş , melange kahvesini çok beğendik , diğer kahveleride güzel kesinlikle tavsiye ederiz

bence istanbul'daki en özel yerlerden biri. sakin bir pazartesi sabahi çok iyi geldi. julius meinl kahvelerinin lezzetine ise diyecek hiç bir sey yok, yildizlar herseyi ifade ediyor zaten.


-----08 sep, 2013-----

karakoy de bulunan, gerek ortami, gerek dekorasyonu, gerek muzikleri, gerekyerdosemeleriyle bile harika bir mekan. icim acildi desem yeridir. affogatosu gercekten cok basarili. julius meinl'in da ayri bir karizmasi var tabii. buraya her yolum dustugunde gelirim.

affogato basarili, servis basarili, disarida sessizlik içerisinde oturup kitap okumak çok keyifli. ayrilma zamani geldi. gelinir mi bir daha? evet kesinlikle gelinir ;)


-----02 sep, 2013-----

üçüncü denememdeyerbulmayi basardim. kalabalik karaköy'ün sakin sokaginda, serin bir cafe. sokak sirin ve serin, içerisi sicak ve sirin. affogato deniyorum.

evet, sosyal medyada o kadar çok ragbet aldi, o kadar çok yazilip çizildi ki, biz de bir gidip görelim dedik. aman ne gidip görmek. 23 nisan, tatil de olsa bir hafta sonu kalabalikligi olmaz diye düsünerek adim attik. evet bir hayli doluydu, sokaktayerkalmamasina ragmen içeride her birinde "rezerve" yazan 5 adet masa bostu. ancak çalisan arkadaslar "ne yazik ki hiç bos yerimiz kalmadi" diyerek bizi kibarca kapidan çevirdiler. 1 saat kadar vakit geçirdikten sonra tekrar bakalim dedik. inatçiyiz. çok durmayacagiz zaten, bir kahvesini içip kalkacagiz, belki 20 dakika sadece. bu kez içeride her birinin üzerinde "rezerve" uyarisi olan 7 adet masa bos olmasi ragmen yine kapidan çevrildik. insanlar azimle ayakta bekliyorlar masalarin bosalmasini. ama biz iki kez denedik. 3. kez dener miyim? asla. yazacagim yorum da ancak bu yasadiklarimdan ibarettir. lezzete, ambiyansa, müziklere falan giremiyorum haliyle.

şimdi doğruya doğru şahane biyeryaptılar. o sokakta oturup bi kahve içmenin keyfi şahane bir şey.
fakat karabatak'a bundan 2 yıl önce 2 kez gittiğimde de sıkıntılar çıkarttılar. ve keyfimiz kaçarak mekandan ayrılmıştık. o ilkinde sıkıntı yaratan çalışanlarını işten çıkardılar diye biliyorum. en azından bunu yapmış olmaları bile iyi bir şeydi. çünkü terbiye sınırını aşan bi durumla karşılaşmıştık. diğerinde ise 5-6 kişi gitmiştik ve mekanda tekli tekli iki boş masayı inatla mekanın konseptini bozamayacakları için birleştiremeyeceklerini söylemişlerdi. i̇stiyorsanız ayrı masalarda oturabilirsiniz demişlerdi. dünya saçmalığı herhalde birlikte gitmişiz ayrı oturun demek nasıl bir mantık diye düşünüyorsunuz di mi?
ve mekandan ayrılmıştık.

öğrencilere yaptıkları ufak tefek indirimleri olabiliyor. ki bence her mekanda öğrenciler düşünülerek bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorum. genel olarak çalışanlarında iş verenin de suratları biraz buzdolabı. neden öyle bir tavırları olduğuna gelirsek de bence karaköy'ün ilk cafelerinden ve popülaritesi çok fazla olduğunu farkında olduklarından kaynaklı. dikkat etmek lazım insanı çok fena ters köşe yapabilir.

4 arkadas gittik ve bizi hiç bir yere oturtamadilar, bosyerolmasina ragmenyeryok deyip yolladilar ve tam çikiyorduk ki garson gelip bize arkalarda biryergösterdi. fiyatlar normalin üstünde, ortam hariç hiç bir artisi yok ve mekan sahipleri kendini begenmis. gidip sahilde çay için daha iyi.

yer ve konsept olarak güzel olmasına rağmen, artık karaköy cafelerinin de keşfedilmesiyleyerbulmak epeyce zor, buraya gitmeyi planlıyorsanız bir b planınızın da bulunmasını tavsiye ederim.

butik kahveleri, ev yapımı içecekleri ve lezzetli kurabiyelerini sevdim. mekanınyeraldığı asmaaltı havayı daha da güzelleştiriyor... denemeye değer...

i̇stanbul’da en sevdiğim cafe yalnız çalışanları çok ukala. belki 50 kez gittikten sonra dayanamayıp yazıyorum. biraz güler güz göstermek bu kadar mı zor. en iyi bildikleri kelime “hımmm hesap isteyen var mı arkadaşlar? yerimiz yok maalesef.” halbuki içerideyervar? bu kadar güzel bir mekana bu kadar şukela çalışan yakışmıyor.