karabatak karaköy

karabatak için “bit pazarına nur yağdıran mekan” tabiri oldukça yerindedir. bulunduğu karaköy bir zamanların ticaret merkezi olsa da son 10 yıllarda ne yazık ki i̇stanbul’un unutulmuş bölgelerindendi. gelgelelim 2011 yılında julius meinl’ın ofis kafe şeklinde dekore ettiği karabatak hizmete açılınca bölgede bir canlılık yaşanmaya başladı.

karabatak 2 katlı ve dekorasyonu renkli bir mekan. mekanın giriş katı aslında 3 bölümden oluşuyor. hemen girişteyeralan geniş kısım, traktörün bulunduğu arka taraf ve tabi ki yaz aylarındayerbulma konusunda ciddi problemler yaşanan cadde bölümü.

2. kata çıktığınızda karşınıza yarı ev dekorasyonu şeklinde döşenmiş bir alanla karşılaşıyorsunuz. bu bölüm yaz kış sakin kalan ortamıyla dikkat çekiyor. bu kata 2 kişiden daha kalabalık grupların çıkmasına izin verilmiyor. bu uygulamanın nedenini sorduğumda üst katta çalışmakta olan insanların ve kafayı dinlemek isteyen müşterilerin daha huzurlu olmalarını sağlamak olduğu söylendi. dürüst olmak gerekirse bu uygulamayı ben de seviyorum. bu nedenledir ne zaman konsantrasyon gerektiren bir okumam ya da yazmam olsa soluğu karabatak’ın 2. katında alırım.

karabatak’ın mönüsü geniş bir yaz ve kış seçeneklerine sahip. tabi ki julius meinl logolu bir mekan olması sebebiyle karabatak’ta esas tercih edilmesi gereken kahvedir. benim özel tercihim americano. yemek mönüsü ise bence atıştırmalıktan öte değil. daha da fazla olmasına gerek de yok zaten. bir kafe için hizmet kalitesi oldukça yeterli. fiyatlara gelince bence gereğinden yüksek. bu durum kimi zaman insanı rahatsız da etmiyor değil. eğer sizin için fiyat önemli bir değerlendirme unsuruysa karabatak’ın sizi memnun etmeyeceğini söyleyebilirim. sayıca yerliden fazla yabancı konuk ağırlayan mekanı bir kere denemenizi öneririm.

fiyatlar ortalama ustunde. salasyerdiyip hosunuza giden butun mekanlar karakoy de luxe kaciyor. ancak ictiginiz ve yedigini hersey taze. lezzet konusunda basarililar. ozellikle buyuk bardakta getirdikleri cayin yaninda, yoldan gecen seyyar misir patlatan amcaya denk gelir bir kese patlamis misirinizi da alirsaniz keyifi bambaska oluyor.
ayrica disarida duvara yaslanilan tarafta oturuyorsaniz ,mahallenin muhtari gibi kim geliyor kim geciyor etrafi kolacan etmekten kendinizi alikoyamiyorsunuz ?

julius meinl tadinin gectigiyerne kadar kotu olabilir ki zaten. kahvelere diyecek sozun enfes. ama ayni seyi sacher torte icin soylemek zor. kahveleri ortami icin gidilecek guzel yerlerden

haftasonu gitmediginiz sureceyerbulabiliyorsunuz. oldukca dar bir yer. kahveleri ve ortam guzel ama beklemeye ve kalabaliga degecek guzellikte degil.

sempatik atmosfere sahip karabatak karakoyun yenilenmesinden sonra gittigim ilk mekandi. kahveleri lezzetli ve sunumlari pek tatli. ancak disaridaki sandalye ve masalarda sokakta oturmak cok daha keyifliyken bizyerbulamadigim icin icerde oturmustuk. i̇ceride klima bulunmadigindan biraz sicak ve bogucu bir ortami var. limonlu cheesecake ve latte istedim. lattesi basariliydi ancak limonlu cheesecake vasatti. tatlilari basarisiz. ancak kahve icip disarida oturunca keyifli bir yer.

pazar günü karaköy de açık, güzel biryerbulmakta zorlandığımız için burayı tercih ettik. mekanın tasarımı, renkleri çok güzel. bizim geldiğimizi gördükleri ve işleri olmadığı halde menüyü getirmekte ve siparişi almaları uzun sürdü. i̇ki kadın çalışan ve ortamın kalabalık olmamasına rağmen bu gecikmeyi anlamadım. ayrıca çalışanlar ilgisizdi. hoşgeldiniz, afiyet olsun, rica ederim gibi kelimeleri bile çok gördüler. bunlara rağmen kahveleri gerçekten güzeldi, sevdim.

karaköy civarında gitmeyi en çok sevdiğim yerlerden biriydi. hem bohem tarzı hem de girişinde ve sokağın geri kalanındayeralan yemyeşil asma yaprakları sebebi ile farklı bir havası vardı.

ne zamanki dört arkadaş gidip, içeriye oturmak istedik ve "içeriye en fazla 3 kişi oturabiliyor, masaları birleştiremeyiz" cevabını aldık, benim için o zaman bitti burası. en başından beri bu taviz vermeyen, katı kurallara sahip miydiler yoksa popülerliği artınca mı bu tavra büründüler bilmiyorum ancak bana parayı bulunca müşteriye karşı tavrı değişen klasik türk esnaf zihniyetini hatırlattılar tekrardan.

karaköy popüler olmaya başladıgı zamanlardaki nadir yerlerden biriydi.. uzun zamandır gitmedim. hava güzelken dışardayerbulmak zor oluyor, kahve ve karışım çayları orta seviyede. dizayn olarak hoş ama bir çok başka mekan yerini almaya başladı sanırım/diye düşünüyorum ☺️

bir arkadaşımızı beklerken kahve içelim dedik. havalar sıcak, içerisi de çok sıcaktı, neyse dışarıdayerbulduk oturduk. soğuk mocha istedim, garson diskura başladı. kısa kesip soğuk amerikano ve türk kahvesi istedik, iyi niyetli başka bir arkadaş servis etti. güzeldi kahveler ama fiyatlar uçuk.

mekanın ambiansı, konumu çok güzel fakat geçenlerde gittiğimde chai latte  sipariş etmiştim ve gerçekten bugüne kadar içtiğim en kötü chai latteydi. üzgünüm ama burada farklı tatlar denemenizi tavsiye ederim. chai latte siparişim yaşadığım kötü bir tecrübe olarak hafızamdayeralmaya devam edecek.

önemli kararlar vermek istedigimde tek basima vakit geçirmek için gittigim pancakeleri muhtesem olan ve tüm çalisanlarinin havali oldugu biryer:)

çok özelliği olan kahveler yok.son içtiğim filtre kahve su gibiydi.damla sakızlı türk kahvesinde damla sakızı kokusu var yok arasındaydı...dekorasyona hep bayılırım.ama ilk açıldığı dönemler daha iyiydi her şey.hafta sonlarıyerbulmak imkansız.garsonlar hafta sonları yoğunluktan ruh gibi.ruhu olan biryerolması gerekirken  otomotiğe bağlanmış bir servis ve bir başı boşluk hakim.acilen çeki düzen verilmeli.zira çevrede çok alternatif var.tatlı menüsü ise yetersiz sanki.


-----09 jan, 2014-----

kahveler eskiden daha iyiydi.çok özelligi olan kahveler yok.son içtigim filtre kahve su gibiydi.damla sakizli türk kahvesinde damla sakizi kokusu var yok arasindaydi...dekorasyona hep bayilirim.sokak keyifli.garsonlar çok donuk.bizim garson allah'tan en güler yüzlüsü idi.


-----09 jan, 2014-----

gittigimde çok kalabalik ve gürültülüydü.sakin bir zamanina denk gelinirse çok keyifli biryerdiye düsünüyorum.fiyatlar biraz yüksek.dekorasyon güzel.tatlar fena degil.ama olagan üstü bir lezzete pek rastlayamadim daha...

kahveler sahane ama fiyatlari inanilmaz uçuk karabatak sükse yaptikça kendini 5 yildizli bogaz manzarali bir mekan sanmaya basladi yine de haftada bir gidip double espressomu içerim o ayri


-----16 mar, 2013-----

karabatak geç kesfettgim ama hergün ugramadan duramadigim haftasonlari aslayerbulamadigim sahane mekan filtre kahve sahane. beyaz çikolatali profiterollü pasta enfesss. üst kat tam yayisip kitap okumalik alt kat dedikodu kazani kasada duran hatun suratsiz ilgisiz benim burada ne isim var edasinda ama olsun kahve hatirina görmezden gelinebilir.

gereksiz kasıntı biryer. oturduğumuzda menü verildi ve sonrasında bir daha asla ilgilenilmedi . kimse ilgilenmeyince garsonu tekrar çağırdık ve siparişimizi verebildik . onca ilgisizliklerine rağmen sipariş verdiğimiz anda ücretleri aldılar ve sonrasında yüz saat siparişlerimizi bekledik ....

i̇lk önce hesabı ödüyorsunuz daha sonra siparişiniz geliyor. hayatımda ilk defa böyle bir şeyle karşılaştım. buranın 2018 hedefi kendini kapatmak bence :d ayrıca menüde “beyaz çikolatalı profiterol” görürseniz inanmayın meğersem pastaymış :d kesinlikle vasat biryer