cundali ayvalik balikçisi’na, bir mekanist tadim etkinligi ile gittik. mekanin sahibi hüseyin bey gerçekten cundali. tüm ürünlerini de cunda’dan ya da yöresinden bizzat getirmekteymis. mekana gruptan bir hayli de önce gidince mekani inceleme firsatim da oldu. mekan, iki katli. arka kisim, bahçeli bir alan ve yazin keyfinin daha da güzel çikacagina inaniyorum. ön kisim ve üst kattaki grup odasi ise deniz kismina bakiyor. mekanda maç yayini da oldugu için özellikle maç günlerinde muhakkak rezervasyon yapilmali.
biz yemege kabak çiçegi dolmasi, susamli uskumru, isli uskumru, zeytinyaginda zeytin tabagi, çig enginar, portakalli levrek marin, girit mezesi, atom, zeytinyagli bergama peyniri ile kuzu kulagi, kaz ayagi, ebe gümeci, deniz marulundan olusan ot tabagi ile basladik. portakal soslu ürünleri genelde portakal çok baskin olarak kullanildigi için tercih etmem; ama portakalli levrek marin benim bu tabumu yikti. hepsi çoklezzetliolan soguklarla ilgili iki not düsmek isterim: birincisi hüseyin bey, soguklari tuzsuz yapmayi özellikle miktari misafirlerin seçimine biraktigi için tercih ediyor, ikincisi ise burada 4 mevsim kabak çiçegi dolmasi bulabiliyorsunuz.
sicak olarak servis edilen ot, domates-yogurt soslu deniz börülcesi, kekikli ada peyniri ve siste gelen izgara kalamardan olusan sicaklarla devam ettik. hüseyin bey’in buldugu, adini yunanca patlican kelimesinden alan ve içine ahtapot, karides ve fener baligi konarak hazirlanan “mellizane” ise #favorilezzetim oldu. minekop da oldukça lezzetliydi.
bu kadar yemekten sonra tatliya yer kalir mi derken kendimizi tahinli sufle için yarisirken bulduk. hüseyin bey’e misafirperverligi ve özeni için ayrica tesekkür etmek isterim.