mekanı kurup, yıllarca işleten boris bey'in vefatı üzerine bayrağı devralan ve yıllarca çırak olarak çalıştığı dükkanın işletmesini üstlenen şimdiki ustanın taze kahvaltılık çeşitlerini sunduğu mekanın methini çokça duyunca merak edip gittim. ustalarının ciddiyetine karşın güler yüzlerini müşteriden eksik etmeyen 2 servis personeli karşıladı bizi. dükkanın hemen önünde yer alan 3-4 masanın hepsi doluydu, 5 dakika bekledikten sonra hemen boşalan masaya geçtik ve o sırada siparişimizi verdik. pastırmalıyumurta(15 tl), bal kaymak (10 tl) ve beyaz peynir, tulum peyniri, örgü peyniri ile eski kaşardan oluşan peynir tabağını (15 tl) tercih ettik. pastırmalıyumurtalezzetliydi ama hem sunum hem sıcaklığı muhafaza hem de alışkanlık açısından servis tabağı yerine sahanda servis etmelerini tercih ederdim. peynir tabağında tadı damağımda kalan bir lezzet yoktu, çoğu kahvaltıcıda karşımıza çıkan lezzetler. bal kaymak ise başarılıydı. çay eski usul, su bardağında servis ediliyor. taze sütü ise ısıtıp servis ediyorlar, gayet lezzetli. fiyatlar açıkçası pek uygun sayılmaz. söğüş tabağı, zeytin, tahin pekmez vs. derken çeşitleri arttırırsanız adam başı 40-45 tl'yi bulur bir kahvaltı. bu fiyatlara i̇stanbul'da şahane kahvaltılar yapılır. merakımı giderdim ama tekrar gideceğimi sanmam. vitrindeki paket sütleri merak edip sordum. nadiren de olsa taze süt temin edemediğimizde kullanıyoruz dediler. kimi zaman da çevredeki restoranlardan gelip alıyorlarmış, dışarıya satışları varmış.