gerek sundukları yerel ve ev yapımı lezzetleri, gerek de samimi ortam ve klasikleşmiş dekorasyonu ile her zaman tercihimdir trattoria'lar..gerçi bizim ülkemiz, maalesef ki "trattoria" kültürüne çok da aşina değil..bizdeki trattoria'ların bir çoğu, hem ortamı hem de fiyat düzeyleri bakımından her ne kadar "trattoria" adını taşısalar da "ristorante" düzeyine yakınlar..kimbilir belki "ristorante", "trattoria" ve "osteria" kavramlarına hakim olmaya başladığımız gün gerçek bir "trattoria"ya kavuşacağız. herneyse gelelim trattoria enzo'ya..akasya'nın sinema katında ve aşağıdaki food court katından kopuk bu anlamda..aslına bakarsanız en büyük avantajı da bu bana göre..oradaki anlamsız gürültüden uzakta, bağımsız bir mekanda yemek yiyorsunuz sanki..dekorasyon olarak aslında tipik trattoria dekorasyonuna sahip olsa da, bence fazla geniş ve büyük bir mekana sahip..bu genişlik bence trattoria'ların en önemli özelliklerinden olan "sıcaklığın" azalmasına sebep olmuş..servis personeli kibar ve mesafeli..daha çok bir ristorante personelini andırıyorlar yani..lezzete gelince..biz öğle yemeği için tercih ettiğimizden bir adet salsiccia, bir adet carpacciopizzaile iki kadeh fantini sangiovese sipariş ettik..uzun süredir şarap içmediğim için midir bilmiyorum ama son derece lezzetli ve dengeliydi..başlangıç olarak getirilen ekmekleri açıkçası biraz yağlı bulsam da onlar da lezzetlilerdi..ancak gelelim pizzalara..hamur olarak başarılıydı bence ama o kadar..hamurun üzerine sürülmüş domates sosu ve üzerine serpilmiş malzeme kırıntılarından ibaretti hem salsiccia, hem de carpaccio..kısacası bir daha gider miyim? damağımda kalan meyvemsi lezzet ve dekorasyonu için bir daha gidebilirim belki ama aslapizzayemem..canım çok mupizzaistedi? i̇ki kat aşağıda çok daha güzelpizzayapan bir i̇talyan var..