the house cafe

manzarası en güzelhousecafe şüphesiz burası. deniz işin içine girince hava kaçınılmaz olarak değişiyor. en ön sırada oturursanız dalgalar dizinize bile vurabilir, o derece güzel bir konuma oturtulmuş. haftasonları çok kalabalık haftaiçi daha keyifli.

fiyatlari biraz yüksek bunu artik herkes biliyor ama lezzet kalite ve hizmet bekliyorsaniz karsiligini aliyorlar deniz kenari yer bulmak biraz sikinti küçük bir tavsiye çok yogun oldugundan garsonlarin gelmesini beklemeyin siz çagirin buna ragmen siparisler çabuk geliyor dondurmalihousepasta çok tatli ve agir degil tavsiye ederim.

cumartesi sabahı rezervasyonlu olarakhousecafeye kahvaltıya gittik. öncelikle yer gösteren daha dogrusu yer gösteremeyen bir görevli vardı. yazık daha sabah 9.30 da hayatından bezmiş kızcağız. bahceye 2 tane kocaman şemsiye koymuşlar. köşelerdeki masalar şemsiyenin tam altında kalmadığı için güneş görüyormuş. koskocahousecafe en kıymetli köşe masalar için güneş hesabını yapamamış... 3 kişi için,housecafe kahvaltısı,güveçte kahvaltı,ıspanaklı gözleme söyledik. çok çok vasat bir kahvaltı geldi. ev yapımı köy salçası dedikleri şey bildiğiniz hazır domates salçası. ispanaklı gözlemeye megersem kıyma ve peynir de katılıyomuş. sipariş verirken garsonun uyarması gerekirdi. peynirler,recel, tereyag çok lezzetsizdi. sadece poşe yumurta dedikleri rafadan yumurtayı sevdim. güveçte kahvaltı menüsüne cay dahil değil. bir cay 6,5 tl. 3 kişi için 135 tl hesap geldi. bi de hesaba "servis ücreti dahil edilmemiştir" diye yazmışlar. hatta ingilizcesini bile yazıp "not inculeded" yazmışlar kocaman. ayrıca hava çok sıcaktı. bahceye vantilatör koymuşlar, bazı masalar kör noktada. oraya oturduysanız yandınız. en kötüsü bahcenin sol tarafında arada bir tuvalet kokusu oluyordu. 1-2 masadan daha şikayet duydum. kısacası kahvaltıya gitmeyin :)))

nedir bu burnu havada bilerek gormemezlikten gelen, tersleyen garsonlar? yakistiramadim acikcasi, taksim deki thehousecafe nin calisanlari cok daha iyi, ayrica kis cayi istedim ve elma dilimleri bildigimiz cay tabaginda geldi, bu ne saygisizlik? ayni kis cayini surekli taksim thehousecafe de iciyorum ve burada, portakal ve limon dilimleri de eksik geldi. adam mi seciyorsunuz nedir olayiniz? hic tavsiye etmiyorum

en güzelhousecafe diyebilirim. salataları gayet doyurucu, çikolatalı tatlıları da çok lezzetli. akşam saatlerinde ortam hoş oluyor, şarap peynir ikilisinin tam oturduğu mekanlardan. manzarayı izleyip keyifli bir akşam geçirebilirsiniz.

ve bu sayedehousecafe ile severek ayrılma kararımı alıyorum. gerçekten servis konusunda bu kadar aciz görmemiştim. sadece iki masa servis beklerken bile personel şahane ilgisiz. ayrıca sabah kahvaltımı 10 kilo meyve sıkan arkadaşın muhteşem gürültüsü ile yaptığım için de ayrıca şanslı hissediyorum. galiba housecafe out !!! ayrıca 40 küsür lira alıp 2 kişilik getirdikleri kahvaltı, 3 kişilik diye menüye yeni ekledikleri peynirli omlet gerçekten zavallı gözüküyor. o kadar parayı sanıyorum bakır sahan kirasına veriyoruz !!!

manzarasıyla, ortamın ambiyansıyla, sevdiklerinizle güzel öğle/akşam yemekleri yemeyi arzu edeceğiniz bir mekan. thehousecafe zincirinin bir üyesi oluşuyla haliyle beklentiniz de yüksek seviyede oluyor.
yemekler, lezzet ve ortama söyleyecek bir söz yok.
ancak, bu ortamdan beklenen nezihlik ve nazik servis elemanları maalesef ki eksik. servis elemanları, müşterileri zannediyorum ki bahşiş beklentisi kaygısı ile arap ve türk diye ayırıyor. hal böyle olunca da, sakini olduğunuz bu şehrin en inci noktasında nahoş bir muamele ile yemeğinizi yemek durumunda kalıyorsunuz.
sipariş verirken yanındaki ıspanağı ‘haşlanmış sebze’ olarak değiştirmek istediğim somonum, önce ‘ızgara sebze’ ve ardından ellerinde haşlanmış sebze bulunmaması gerekçesi ile (?) patates püresi ile geldi. bu sefer de salatası eksikti!
neyse ki sonrasında getirdiler ve afiyete vakıf olabildim...
kaba davranışa gelince: mekanda şemsiyeler açıldı ve dolayısıyla mekan karanlık oldu ve manzaramız kapandı. manzarası güzel olan deniz kenarındaki ikili masalardan birine geçmek istedik ancak oralar rezerve masalar idi. garson arkadaşımız bize içeride, başka bir masa önerdi. biz de orası da karanlık diye belirtince bize 20 mt öteden ‘beyefendi burası da gayet aydınlık işte’ diye yüksek sesle bağırdı. el kol jestleri de kesinlikle ‘müşteriyle iletişim’ konusunda bir ders almadığının işareti idi...
özetle, mekanın servis elemanlarının ciddi bir ‘müşteri ilişkileri’ eğitimine ihtiyacı var. umarım dikkate alınır.

ortakoyhousecafe, bence sadece manzarasi ve tatlilari icin gidilmesi gereken bi yer. ozellikle yaz aylarinda tam deniz kenarindaki masalari cok romantik oluyo. tatlilar da favorim beyaz cikolatali brownisi. en son gittigimde pizza lahmacunu denedim ve memnun kaldim.

i̇stanbul'un en güzel semtlerinden birisinde, yine i̇stanbul'un en göz alıcı mekanlarından birisi olarak boy gösteriyor thehousecafe. birçok şubesini deneyip de orta karar dediğim için inceleme bile yazmamışdır belki, fakat bu şubesi pek tabii ki diğerlerinden çok farklı. öğlen saatleri ve belki içinde bulunduğumuz aydan dolayı denizin hemen kenarındaki ikili masalarda yer bulabildim, bu sebeple yemeğim iki kat keyifli oldu diyebilirim. özel günleriniz veya değer verdiğiniz kişileri rahatlıkla getirebileceğiniz bir yer ayrıca; hem yemeklerinin lezzeti hem de konumu adına. tavuklu noodle'ları gayet başarılıydı; asya ülkelerinde de birçok kere noodle yeme şerefine nail oldum ve hem sebzelerinin tazeliği hem de sosun yedirilmesi bakımından neredeyse eşdeğer bir lezzette olduğunu söyleyebilirim. soslara takık bir insan olarak ilk dikkatimi çekenlerden birisi olmuştu, umarım diğer yemeklerinde de bu lezzet korunuyordur. :) 

fiyat olarak lokasyon gereği diğer şubelerin birkaç tık üzerine seyrediyor olduğu doğrudur. o sebeple özellikle geniş bir arkadaş grubuyla gidiliyorsa ihtiyatlı ve hazırlıklı olmakta fayda görebilirsiniz.

thehousecafe taksim şubesi'nde yaşadığım tatsız olaydan hemen sonra musteri ilişkileri ve marka sorumlusu hande gür hanım benimle iletişime geçerek samimi ve büyük bir ilgiyle sorunu hallettiğini söyledi, yakından ilgilendi ve beni tekrar ağırlamak istediklerini söyledi .bu davranış beni mutlu etti. bugun ortaköy şubesine gittim ve gördüğüm ilgi alakadan dolayı kendisine ve tüm şube çalışanlarına teşekkür ederim . yediğimiz kuru köfte ve beğendili köfte muhteşemdi . lezzetli , hafif ve bu sıcak havalarda fresh bir tercihti bizim için . yanımda da zencefilli buzlu cay bir harikaydı çalışanları , saygılı , ilgili alakalı . ortam şahane.

thehousecafe
....bazı işletmeler manzaraları  bazıları da lezzet sunumları ile ön planda...klasik içecekler bulmak her yerde mevcut..burası üçü bir arada manzara lezzet güzellik ...elitist bir müşteri portföyü görmek mümkün...

ortaköy'ün en güzel mekani. çok keyifli bir manzaraya sahip. sik ve sicak bir atmosferi var. yemekleri lezzetli, porsiyonlar biraz küçük,servis hizli.housewine adiyla sunduklari ancyra-narince üzümlerinden yapilmis beyaz saraplarini herkese öneririm. birlikte gittigimiz fransiz konuklarim da begendiler bu sarabi. ayrica bir meksikali olarak güleryüzlü karsilayici sirin hanim'i ilgisi ve kivrak zekasi için tebrik ediyorum:))

içli köfteye bayiliriz!housecafe'nin doyurucu baslangiçlarindan mini içli köftelerin kivami yerinde, çok yagli da degil. lezzetini yeterli bulduk, açikçasi beklentimizin üstündeydi?? ortaya paylasimlik olarak rahatlikla söyleyebilirsiniz. afiyet olsun!??



-----22 sep, 2014-----

ördek confit

6 saat sarap sosu ile pismis ördek yaninda kerevizli patates püresi ve altinda erikli sos..housecafe'de genelde yiyecek birsey bulmakta zorlansak da bu seferki tercihimizden çok memnun kaldik. lezzet bütünü olarak güzel bir yemekti ve keyif aldik. ??????

bu mekana arkadaşımla beraber bugün dahil 2 kere gitmiş bulundum. ortam, manzara, özellikle beyaz çikolatalı brownie (hayatınızda yiyeceğiniz en iyi brownie olabilir) öyle güzel ki! yalnız mekanın büyüsünü bozan bir şey var. tüm garson arkadaşlarımızı dahil etmemekle birlikte garsonların yüzde 60'ı sizi önemsemiyor. i̇lk gittiğimizde çay-kahve içelim dedik siparişi almaları yarım saat, getirmeleri de ayrı bir yarım saat sürdü. tabi hesabı ödemenin ayrı bir yarım saat olduğunu da unutmayalım, yoğunluktan değildi bu. bugün ikinci gidişimizde karşılama çok güzeldi galiba bu sefer bir şeyler değişti derken sipariş vermek istediğimiz ilk garson beyefendi tarafından umursanmadık. bazı garsonların kötü tavırları mekanın ve manzaranın büyüsünü bozuyor yoksa beş yıldızlık bir mekan. browniemi de akaretler thehouseda yemeyi tercih ediyorum, en azından çalışanlar müşteriye nasıl davranılması gerektiğini biliyor.

yurt dışından gelen misafirlerimi sabah kahvaltısı için buraya getirdim ve inanılmaz memnun ayrıldım. i̇lgi, alaka, güler yüz insanı mutlu ediyor, personelin enerjisine hayran kalmamak mümkün değil. en az on defa masaya gelip bir isteğimiz olup olmadığı soruldu, kısa bir bekleme süresinden sonra hemen istediğimiz yere alındık, servis hızlıydı. dekorasyon ve ambiyans tümhousecafelerde olduğu gibi şık. mekanın üzerinde otelleri de mevcut, eminim oranında hizmeti gayet iyidir. kahvaltıya gelecek olursakhousekahvaltı tabağı söyledik, ben iki kişi için yeterli buldum. özellikle isli peynir, ev yapımı çilek reçeli ve her şeye koydukları hakiki zeytinyağını çok beğendik. tabakta hoşuma gitmeyen tek şey ezme oldu çünkü tatlıydı. manzarası ve lokasyonu sebebiyle turistlerin uğrak yeri dolayısıyla çok kalabalık, biz aradığımızda rezervasyon alamadıklarını söylediler ufak bir bekleme süresini hesaba katarak mekana gitmenizi öneririm. civardaki tuhaf mekanlarda kahvaltı fiyatlarının aynı olmasına anlam veremedim. ortaköy'e yolum düşerse içim rahat gideceğim tek yerhousecafe olur.