bu yazacaklarim bu sube ozelinde degil aslinda. genel olarak tum #sushico’lar hakkinda.
zamanla gelinen popularite, ozellikle bizim gibi ulkerde iyi anlamda degisikliklerin önünün acilmasina degil, ilgili restaurantin gerilemesine, kalitesinin bozulmasina, her yaptigi seyi dogru olarak kendi kendilerine rasyonalize etmelerine, musterilerine de kendi gercekliklerini zorla kabul ettirmelerine yol acmakta.
uzun yıllardır turkiye sartlarında vasat olmakla beraber yine de alternatifi cok olmayan, kendilerini gelistiren bu zincir, son gunlerde enteresan kararlar almakta.
bunlardan ilki sarap menulerinin gunden gune azalmasi, belirli bir marka ile anlasilarak bizlere ayni saraplari icmeye zorlamasi gelmekte. musteri segmentasyonu gibi pazarlamanin temellerinden birini yok saymalari, vasat alti uc-bes saraba bizi zorlamalari kabul edilecek gibi degil.
bir diger sey de sashimi’se yerli somon tercihleri. neden boyle bir karar aldilar bilmiyorum ama bu beni ve cevremi oldukca mutsuz etti.
kendilerine durumu mailler atarak bildirdim ama geri donusleri telefonla sadece evet sizi anliyoruz, konuyla ilgilenecegiz gibi standart yaklasim sergilemek yonunde oldu.
yillardir severek gittigimiz #sushico lara artik giderken iki kere dusunuyoruz. farkli alternatiflere bakiyoruz.