i̇stanbul da hayatımda görmediğim bir yağışın olduğu akşam her türlü ulaşım engelini alternatif planlarla aşıp 19.00 da olacağımız yere 20.30 da ulaşmanın gururunu yaşadık.mekan oldukca ferah hava koşulları nedeni ile içerde oturduk.meze olarak cibes,deniz börülcesi,girit ezmesi,portakal suyunda pişmiş enginar,muhammara,fava,biber kızartması(kırmızı biber kızartılıp yoğurt ile sunuluyor),bildiğimiz atomun adını terleten olarak değiştirmişler(tek farkı bira z sarmısak ilavesi) ve lakerda aldık.lakerdayı beğenmedik ,biber kızartması ve terleten güzeldi.mezeler de illa bir değişiklik yaratmak muhamarra da olduğu gibi her zaman iyi sonuç vermiyor.cibes de bir seviye daha az haşlansaydı daha iyi olabilirdi.börülce ve cibezin sarmısak /limon miktarı azdı ama bunlar kişilerin damak zevkine göre ayarlanabilir.ara sıcak olarak gelen içli köfte bir çok anlı şanlı kebapcılarınkinden daha güzeldi.tartışmasız gecenin yıldızı ceviz ile sunulan arnavut ciğeri idi.tatlı olarak gelin bohçası son derece güzel ve hafif sütlaç ise ortama bir lezzette.kötü hava şartlarına karşılık doluluk fena sayılmaz idi personel oldukca kibar servis makul süratte ama açık hava da oturabilseydik daha da keyif alırdım.3 kişi 35lik rakı içdik ve 470tl hesap geldi zaten ana yemek yemesenizde bir çok yerde kişi başı ortalama bir hesap gelir.