la puerta

dekorasyonu ile alsancaktaki diğer mekanlara göre daha farklı bır atmosfere sahip.bahce kısmı cok boş dızayn edilmiş.farklı içkilere sahip.her gün ayrı bır içkisine indirimi var.ozelliklebiraicmek icin ideal bi yer.

i̇zmir cafe-pub anlayışını değiştirmeye çalışan ikinci mekan. cafe del mundo gibibiramenüsü zengin, menüde kıta kıta yer alıyor, dünya turuna çıkabilirsiniz, hafif atıştırmalıklar iyi, somon brushetta, kabaklı börek leziz, et dürüm paylaşmay uygun, guiness ve kilkenny demlenerek servis ediliyor, salı oerşembe happy hour var, rezervasyon şart

la puerta kesinlikle izmir'deki nadir kendine has mekanlardan. özellikle garsonların müşteri ile iletişimi çok iyi. ancak geçen sefer içtiğim frosty margarita iyi değildi. ardından içtiğim margarita da öyle. değişikbirave alkol çeşitleri mevcut ama kokteyllerde o kadar başarılı değiller. maalesef.

bornova sokağı'nda şık ve son derece popüler bir bar. ortam çok güzel. eski bir binayı bahçesiyle filan komple elden geçirip bar haline getirmişler. zengin menüsü ve pek çok farklıbira(fıçılar dahil) seçenekleri ile i̇zmir'in yeme içme piyasasında önemli bir ağırlığı var. karşıyaka'da da bir şubesi varmış. menüsü zengin. bolca çeşit var. yemekler asla kötü değil ama öyle düşüp bayılacak ya da her gittiğinde sipariş vermekten bıkmayacağın bir şey de yok menüde. yaz aylarında ve özellikle akşamları yer bulmak hemen hemen imkansız. mutlaka rezervasyon (eğer o gün alıyorlarsa) yaptırmakta fayda var. siz yine garantiye alın, kışın da rezervasyon yaptırmayı ihmal etmeyin.

harika ambiansa sahip, birçok alkol çeşidi bulunan, kaliteli çalışanlara sahip mekan. alsancak'tabiraiçilebilecek ender kaliteli yerlerden biri. yeni tattığım biralar için sağ olsunlar çalışanlar çok yardımcı oldu.

mukemmel bir yer. izmirde rezervasyonsuz oturamayacaginiz nadir yerlerden.biracesidi cok fazla ve onun disinda kokteyllerin de lezzeti cok iyi. servisten de her gittigimde memnun kaldim. tebrik ediyorum

çeşit çeşit biraları vebirayanındaki atıştırmaları için çok güzel mekan...bu mekanın bostanlıdaki yeri de çok güzel...dekorasyon ve çalışanların genç ve güleryüzlü olması artı bir özellik...

mekan biraz varuna gezgin'i anımsatıyor, bu durum biraz da doğal, burası da seyahat sever konseptli. dekarasyonunu çok beğendim, mekanın dışarıdan görünümü de çok güzel. rezerve edilmemiş son masaya biz oturduk, bizden sonrakiler kapıdan döndü. mekanın arka tarafındaki avlusunda, üzeri kapalı olsa dahi, sigara içilmesine izin veriliyor, ilk girdiğimizde fark etmedik, isabet bulduğumuz masa orada değildi, çıkışta göz attığımda duman altıydı. garsonlar son derece sıcak kanlı ve hoşsohbet, yardımcı olamaya çalışıyorlar. ben daha önce muğla'da bir yerel üreticinin ürettiği gara guzu adlı biranın burada satıldığını öğrenmiştim, keşke başka ufak üreticiler de çıksa. 2 tipi vardı "amber ale" ve "blonde ale", her ikisini de beğendik, garson blonde ale'i bayanların daha çok beğendiğini söylemişti, eşimin de beğenisini o kazandı. yemeklerinin "slow food" yaklaşımı ile yapıldığını söylemişti garsonumuz, dondurulmuş köfte falan yok bizde dediydi.birayanına çıtır tabağı söyledik. dondurulmuş parmak patates, dondurulmuş elma dilim patates, yüksek olasılıkla dondurulmuş soğan halkası, sosis, sigara böreği, kaşar pane ve tavuk parçalarından oluşan tabak devasa. 22 liralık tabağı 2 kişi bitiremedik, keşke baştan yarım porsiyon alma imkanı var mı diye sorsaymışız. lezzet olarak hiçbir artısı yoktu. bir daha gittiğimde (gara guzu için gitmeye değer) pad thai ya da hamburger deneyeceğim.

i̇kinci gidişimde kötü anlamda oldukça şaşırtıcı bir performansa imza attılar. bir dahaki sefere hamburger ya da pad thai denerim demiştim, hamburger denedim. son derece yavan, hiçbir artısı yok. bir daha gidersem sadece içki çeşitliliği ve mekanı için olacak. sanıyorum o da ancak ısrar üzerine gerçekleşece çünkü bu sefer servis de çok kötüydü, hem de masadaki arkadaşlara 'garsona bahşiş bırakanla kavga ederiz' dememe sebep olacak kadar.yemeklerimizin tezgahda dakikalarca beklediğini biz görüyorduk, garsonun onların bize gelmesi gerektiğini çözmesi ya dakikalar alıyordu, ya da bizim ona söylememiz gerekiyordu. uzuuun msüre masaya ulaşamayanbiraiçin, 'o biranın bekleme süresi var, o nedenle hemen getirmiyorum' demesi ise saçmalığın daniskasıydı.

i̇ç mekan gerçekten hoş. işıklar şirin bir ambiyans katmış. çeşitlibiraseçenekleri olması güzel. çalışanlar sempatik. yalnız genelde kalabalık oluyor ve doğru zamanda gitmezseniz içeriye girmek için giriş alanındaki masalarda beklemek durumundasınız. orası da çok ayakaltı bir alan olduğu için pek oturmaktan hoşlanmadığım bir yer.

mekanin dekorasyonu ilk etapta del mundoyu animsatsa da,muzik kalitesi,menudekibiracesitliligi baska bir mekandan kalan izleri yarim saat kadar kisa bir zamanda siliyor.gayet basarili,farkli tatlar arayanlar icin ideal.?

pahalı ama fiyatının hakkını veriyor, harika ve kaliteli bir ortama sahip. inanılmaz birbiramenüleri var! ben bud fıçı aldım, 2 bud 50cl + patates 45tl gibi bir kampanyaları vardı pazartesileri için.

mutfak, içkiler,mekan,dekorasyon allahım her şey mi müthiş olur. sangria ve tacosu kesinlikle denenmeli. fiyat performans müthiş. i̇zmire getiren mekandır kendisi.biramenüsü de oldukça zengindir.

konum olarak çok iyi bir yerde olmasa da içi büyük ve iyi. kalabalık zamanlarında çok sıkışık oluyor. çalışanları ilgili. ilk defa duyduğumuzbirahakkında sorular sorduğumuzda ayrıntılı şekilde yanıtlıyorlar. keyifli zaman geçirmek için gidilebilir.

turkiye de farklibiraalternatiflerini bulabileceginiz mekan sayisi bir elin parmaklari kadar, belki bir elin bir parmagi kadar.
uzun yillardir her yil subat ayinin ilk haftasinda brugge da duzenlenenbirafestivalinin mudavimi olarak ve bu sene de tam da brugge dan gelisimden bir hafta sonra bir arkadasimin tavsiyesi ile gittigim la puerta da en azindan farklibiraalternatiflerini bulmam beni cok mutlu etti.
cok fazlabiracesidi var diyemem ama en azindan gayretleri var. biralari ulke ulke ayirmislar, yogunluk belcika, alman ve ingiliz biralarinda.
festival de de tattigim la corne tripel a burada rastlmak beni ilk yudumda tekrar belcikaya goturdu.
meantime lar, vintage ale ler, la corne, petrus, wiesse lar...
mekan olarak yemek yemeye gidecegim bir yer degil.
ama izmir e her geldigimde kesinlikle ugrayacagim bir yerbiraicmek icin.
tabi belcika da 3 euroya ictiginiz biralari burda 10 euroya iciyor olmak uzucu olsa da, deger.
bira sicakta, mac sirasinda, patates kizartmasi ile icilmeye sigdirilamayacak kadar derin bir dunyaya sahip.
turkiye de bu dunyayi kesfetmek cok zor.
ama la puerta size en azindan fikir verebilir.
sadece belcika da 2011 yilinda 146 brewery, 44biracompany ve 1150 cesitbiraoldugu dusunuldugunde, turkiye yillardir ictigimiz vebirabu zannettigimiz ikibiramarkasi ile kandirildigimizi dusundukce uzulmemek elde degil gercekten.
tekrar gidermiyim kesinlikle evet, umarimbiramenulerini korumayi basirirlar zira bazi markalarin ithalati hic de kolay degil.

ege bolgesinde en cokbiracesitini bulabileceginiz tek bar herbirakendine ozgu bardakla servis ediliyor , servis hizli muzikler gayet guzel